AVRUPALI VE ARAPLARIN 5 BÜYÜ KİTABI
İnsanlığın daha yüksek bir güce, bunlara sahip olma yada yönlendirmeye olan
inançları belki insanlık tarihi kadar eskidir. Sihir, lanet ve büyülü sözlere
olan inanışlar kültürler arasında yaygın olarak yer almıştır. Bu inanışın
meyvesi olarak yüzyıllar boyunca pek çok 'grimor' yani büyülü sözler içeren
kitaplar üretilmiş, bunların çoğu gizli topluluklar ve yirminci yüzyıla
kadar dayanan okült örgütler tarafından tercih edilen kitaplar haline
gelmiştir.
Konuya dair 5 kitabı burada özetleyecek olsam da ilerleyen süreçte her
birini tek tek, daha ayrıntılı olarak ele alacağım.
ABRAMELİN'İN BÜYÜ KİTABI
Bu kitaplardan biri Kabalistik bilginin ezoterik (gizli, özel) kitabı olan Büyücü Abramelin'in kitabıdır.
Batı ezoterik düşüncesinin kökleri Doğu Akdeniz'deki Geç Antik döneme dayanır. Bu, doğunun batı ile buluştuğu bölgeydi. Dolayısıyla bu aynı zamanda Babil, İran, Mısır, Levant ve Yunanistan'ın din ve entelektüel geleneklerinin birbirine karışabildiği bir alandı. Bu türden çeşitli geleneklerin karışmasıyla ana akım Hristiyanlıktan farklı olarak Hermetizm, Gnostisizm ve Neoplatonizm gibi ezoterik düşünce okulları doğdu. Ezoterik öğretileri açıklayan metinler yazıldı ve bu düşünce okulları batıya doğru ilerleyerek Avrupa'ya yayıldı. 14-15. yüzyıl aralığında "Büyücü Abramelin'in Kutsal Maji Kitabı" yazıldı.
Johann Weyer, 1515'te Hollanda'da doğmuş bir doktordu. Latince bildiği için kısa sürede ünlü bir sihirbaz, ilahiyatçı ve okültist olan Heinrich Cornelius Agrippa'nın öğrencisi oldu.
Yazdığı "Pseudomonarchia Daemonum" bir ilham kaynağı olarak "Süleyman'ın Küçük Anahtarı"nın birinci bölümü olan Ars Geotia'nın** yazılmasına yol açtı. Burada Weyer'in tarif ettiğinden birkaç fazla iblis ile Kral Süleyman tarafından çağrılmış 72 iblisin yer aldığı liste bulunuyor ve bunların nasıl çağırılacağı, neye benzedikleri, nasıl güçler kazandıracakları anlatılıyordu.
ABRAMELİN'İN BÜYÜ KİTABI
Bu kitaplardan biri Kabalistik bilginin ezoterik (gizli, özel) kitabı olan Büyücü Abramelin'in kitabıdır.
Batı ezoterik düşüncesinin kökleri Doğu Akdeniz'deki Geç Antik döneme dayanır. Bu, doğunun batı ile buluştuğu bölgeydi. Dolayısıyla bu aynı zamanda Babil, İran, Mısır, Levant ve Yunanistan'ın din ve entelektüel geleneklerinin birbirine karışabildiği bir alandı. Bu türden çeşitli geleneklerin karışmasıyla ana akım Hristiyanlıktan farklı olarak Hermetizm, Gnostisizm ve Neoplatonizm gibi ezoterik düşünce okulları doğdu. Ezoterik öğretileri açıklayan metinler yazıldı ve bu düşünce okulları batıya doğru ilerleyerek Avrupa'ya yayıldı. 14-15. yüzyıl aralığında "Büyücü Abramelin'in Kutsal Maji Kitabı" yazıldı.
Bu kitap, Worms'lü* İbrahim
(Abraham) olarak bilinen kişinin mektuplarından oluşan bir tür roman veya
otobiyografi olarak yazılmıştır. İbrahim 14. ve 15. yüzyıllar arasında
yaşadığına inanılan bir Alman Yahudi'siydi. İşte, Büyücü
Abramelin'in Kitabı, İbrahim'in büyülü ve kabalistik bilgilerinin
oğlu Lemek'e aktarılmasını anlatırken aynı zamanda bu bilgileri nasıl
edindiğinin hikayesini anlatır.
İbrahim, hikayesine ölümünden kısa bir süre önce Kutsal Kabala'ya sahip olabilmek için gerekli olan yollarla ilgili "işaretler ve talimatlar" veren babasının ölümüyle başlar. Bu bilgeliği elde etmek isteyen İbrahim, bu tür çalışmalarda bilgili Musa adlı bir Hahamın yanında çalışmak için Mayence'e (Mainz) gider. İbrahim bu Hahamın yanında dört yıl çalışır. Geçmişe dönüp baktığında, önceki Hahamın öğretilerinin "kâfir ve putperest ulusların sanatlarını ve hurafelerini" içerdiği için hatalarla dolu olduğunu söyler ve haham ile zamanını boşa harcadığını hisseder. Hayatının sonraki altı yılını seyahat ile geçirir ve sonunda Mısır'a ulaşır.
İbrahim, hikayesine ölümünden kısa bir süre önce Kutsal Kabala'ya sahip olabilmek için gerekli olan yollarla ilgili "işaretler ve talimatlar" veren babasının ölümüyle başlar. Bu bilgeliği elde etmek isteyen İbrahim, bu tür çalışmalarda bilgili Musa adlı bir Hahamın yanında çalışmak için Mayence'e (Mainz) gider. İbrahim bu Hahamın yanında dört yıl çalışır. Geçmişe dönüp baktığında, önceki Hahamın öğretilerinin "kâfir ve putperest ulusların sanatlarını ve hurafelerini" içerdiği için hatalarla dolu olduğunu söyler ve haham ile zamanını boşa harcadığını hisseder. Hayatının sonraki altı yılını seyahat ile geçirir ve sonunda Mısır'a ulaşır.
Abraham, Arachi veya Araki adında bir Mısır kasabasının dışında, çölde
yaşayan Mısırlı büyücü Abramelin ile tanışır. Evinin ağaçlarla çevrili bir
tepenin üzerinde olduğu yazmış; Abramelin'i nazik, kibar ve "saygıdeğer
yaşlı bir adam" olarak tanımlamıştır.
İbrahim'in Abramelin'le kaldığı süre boyunca büyücü ona "Tanrı Korkusu"
dışında bir şeyden bahsetmez, İbrahim'i "iyi bir yaşam" sürdürmeye teşvik
eder, onu "insanın zayıflığı nedeniyle yaptığı bazı hatalar" konusunda
uyarır, zenginlikten ve mal elde etmekten tiksindiğini anlamasını sağlar.
Abramelin'in daha sonra İbrahim'e Kabalistik büyüleri öğrettiği söylenir.
Ancak bundan önce İbrahim'in yaşam tarzını değiştirmesi, sahte
dogmalarından vazgeçmesi ve Rab'bin yasaları üzerine bir yaşam süreceğine
dair söz vermesi gerekiyordu.
İbrahim'den söz alan Abramelin, ona kopyalanması için iki el yazması
verir. Abramelin ayrıca kasabadaki 72 fakire dağıtmak için İbrahim'den on
altın para (florin) ister. Abramelin, Abraham'ı iki el yazmasını
kopyalarken bırakarak parayı fakirlere dağıtmak için ayrılır ve 15 gün
sonra geri döner. Kitapta, ertesi sabah Abramelin'in İbrahim'e, 'hayatını
efendiye anlatarak günah çıkarmasını', 'efendiye hizmet etmesi, ondan
korkması' ve 'kutsal yasasına göre yaşayıp ölmesi' konusunda söz vermesi
istediği yazar.
Abramelin'in kabalistik bilgisini İbrahim'e aktardığı iki el yazması,
Abramelin'in Büyü Kitabı'nın büyük bölümünü oluşturur. Bu büyü kitabının
öne çıkan özelliklerinden biri "Abramelin İşlemi" olarak bilinen ayrıntılı
bir ayindir. Bu ayinin uygun şekilde gerçekleştirilmesinin, büyücünün
"koruyucu meleğinin" bilgi ve konuşmalarına ulaşabilme imkanı sağladığı ve
bu ayinin büyücünün iblisleri kör etmesini de sağladığı söylenir.
Büyü kitabının diğer bir bölümü, her bir karenin, karenin sihirli amacıyla
ilgili sözcükleri veya isimleri içerdiği 'sihirli sözcük kareleri'
hakkındadır.
Bu kitap tarih boyunca pek çok coğrafyaya yayılmıştır. Samuel Liddell
MacGregor Mathers tarafından yazılan Büyücü Abramelin'in Kitabı'nın
İngilizce çevirisi nedeniyle Kabalistik sihrin anlatıldığı bu metinler 19.
ve 20. yüzyıllarda oldukça popüler hale gelir. Popülerliği ile Altın Şafak
Hermetik Cemiyeti ve Aleister Crowley'in mistik Thelema dini gibi gizli
organizasyonlarda kullanılır hale gelmiştir.
KADİM BÜYÜLÜ KİTAP : ARS NOTORİA
Sihirli olduğu iddia edilen kitapların bazılarında şeytan veya melekleri
çağırmak amaçlanmıştır. Sihir ve şeytan kavramları tarih boyunca
tartışmalı olmayı korurken, bu tür kitapların çoğu farklı dillere
tercüme edilmiş, derlenmiş ve geniş kitlelere yayılma imkanı bulmuştur.
Bu kitaplardan biri de Ars Notoria'dır.
"Süleyman'ın Küçük Anahtarı" olarak bilinen daha geniş bir derlemenin
parçası olan Ars Notoria'nın, takipçilerine akademi alanında hakimiyet
sağladığı, onlara daha güzel ve etkili konuşma yeteneği yanı sıra
"mükemmel bir hafıza" ve bilgelik verdiği söylenir. Yani Ars
Notoria tam anlamıyla bir büyü veya iksir hazırlama kitabı değil de,
zihinsel gücü artırmak gibi entelektüel hediyeler için tanrıya yalvarma
şekillerini, dualar ve sözleri içeren bir kitaptı.
Peki geçmişteki insanlar, Ars Notoria'nın dua ve uygulamalarını takip
ederek akademik becerilerini ve hafızalarını geliştirebildiler mi?
Ars Notoria, "Süleyman'ın Küçük Anahtarı" veya Clavicula Salomonis Regis adlı bir büyü kitabı içindeki beş kitaptan biridir. Bir büyü kitabı, okuyucusuna büyü yapma, tılsım yaratma, ruh-iblis çağırma ve kehanet elde etme yeteneği vermeyi amaçlayan, okült bilgiler içeren ders kitabıdır. "Süleyman'ın Küçük Anahtarı" 17. yüzyıldaki diğer çalışmalardan derlenen ve şeytan bilimine odaklanan anonim bir büyü kitabıdır. "Süleyman'ın Küçük Anahtarı"'nda yer alan beş kitap ise Ars Goetia, Ars Theurgia-Goetia, Ars Paulina, Ars Almadel ve Ars Notoria'dır.
Bu kitabın en eski el yazmaları 13. yüzyıla tarihlenmektedir. İçinde yer alan metinler ise 1200'den çok öncesine dayanan hitapların, dualar ve büyülü sözlerin bir koleksiyonudur. Bu dualar İbranice, Yunanca ve Latince gibi birkaç farklı dilde mevcuttur.
Bu kitap daha akıllı, yaratıcı, yenilikçi olmak isteyen insanlar için cezbediciydi. Aritmetik, geometri ve felsefe gibi alanlarda uğraşan kişiler eğer kendilerini Ars Notoria'ya adarlarsa onların kendi alanlarındaki tüm konulara hakim olacağı sözü verilir. Kitabın içinde ise okuyucunun odağını ve hafızasını geliştirmeyi amaçlayan adımlar anlatılır.
Ars Notoria'nın içinde yer alanlardan biri de "manyetik deneyiydi". Bu özellikle Avrupa yapımı korku filmlerinde karşımıza çıkan temalardan biridir.
Ars Notoria, "Süleyman'ın Küçük Anahtarı" veya Clavicula Salomonis Regis adlı bir büyü kitabı içindeki beş kitaptan biridir. Bir büyü kitabı, okuyucusuna büyü yapma, tılsım yaratma, ruh-iblis çağırma ve kehanet elde etme yeteneği vermeyi amaçlayan, okült bilgiler içeren ders kitabıdır. "Süleyman'ın Küçük Anahtarı" 17. yüzyıldaki diğer çalışmalardan derlenen ve şeytan bilimine odaklanan anonim bir büyü kitabıdır. "Süleyman'ın Küçük Anahtarı"'nda yer alan beş kitap ise Ars Goetia, Ars Theurgia-Goetia, Ars Paulina, Ars Almadel ve Ars Notoria'dır.
Bu kitabın en eski el yazmaları 13. yüzyıla tarihlenmektedir. İçinde yer alan metinler ise 1200'den çok öncesine dayanan hitapların, dualar ve büyülü sözlerin bir koleksiyonudur. Bu dualar İbranice, Yunanca ve Latince gibi birkaç farklı dilde mevcuttur.
Bu kitap daha akıllı, yaratıcı, yenilikçi olmak isteyen insanlar için cezbediciydi. Aritmetik, geometri ve felsefe gibi alanlarda uğraşan kişiler eğer kendilerini Ars Notoria'ya adarlarsa onların kendi alanlarındaki tüm konulara hakim olacağı sözü verilir. Kitabın içinde ise okuyucunun odağını ve hafızasını geliştirmeyi amaçlayan adımlar anlatılır.
Süleyman'ın, bilgeliğini Ars Notoria'nın metnini takip ederek kazandığı
iddia edilirdi. Akademik bir alanda uzmanlaşmak isteyenler için bu çok
cazip bir söz gibi gelebilir. Daha iyi bir hafızaya, daha fazla güzel
söze, bilgeliğe veya daha yüksek duyulara sahip olmak isteyen birçok
kişi, yaşamlarını iyileştirme, güç kazanma umuduyla Ars Notoria'da
yazanları takip etmiş olabilir. Tabi, Ars Notoria'nın talimatlarını
uyguladığı halde istediği sonuçlara ulaşamayan kişiler de olmuştur.
Neticede büyü diye bir şey yoktur, daha çok emek veren daha çok bilgi
edinir.
Bir efsaneye göre 14. yüzyıldan kalma bir keşiş olan Morigny'li John,
Ars Notoria'nın öğretilerini ve talimatlarını içtenlikle takip etti
fakat iyi yetiler kazanmak yerine, unutulmaz, şeytani vizyonlar görmüş,
bu yüzden insanları Ars Notoria'dan uzak tutmak için Libor Visonum adlı
kitabını yazmıştır.
Ars Notoria'nın içinde yer alanlardan biri de "manyetik deneyiydi". Bu özellikle Avrupa yapımı korku filmlerinde karşımıza çıkan temalardan biridir.
Kitabı okuyan kişiye bir mıknatıs taşı ve iki pusula iğnesi kullanarak
uzun mesafeler arasında iletişim kurmanın yöntemini gösterilir. Bu bölümde
yazanlara göre iki pusula iğnesi aynı mıknatıs taşına sürülürse iğneler
"birbirine dolanır" ve biri nasıl hareket ettirilirse diğeri de aynı
şekilde hareket ederdi. İddiaya göre dolaşmış iki iğne bir harf çemberinin
ortasına yerleştiriliyor, iki kişi bu iğneleri çemberdeki harfleri işaret
ederek, heceler oluşturup sözcükler yaratacak şekilde hareket ettirerek
uzak mesafelerden iletişim kurabiliyorlardı.
İBLİS, ŞEYTAN VE TEHLİKELİ YARATIKLAR KİTABI : PSEUDOMONARCHİA DAEMONUM
Sahte Şeytanlar Hiyerarşisi olarak da bilinen Pseudomonarchia Daemonum, altmış dokuz iblisin adını dikte eden 16. yüzyıldan kalma büyük bir kitaptır. İçinde 69 iblisin adları ve onları çağırmanın uygun olduğu saatler ile ayinler yer alır.
İBLİS, ŞEYTAN VE TEHLİKELİ YARATIKLAR KİTABI : PSEUDOMONARCHİA DAEMONUM
Sahte Şeytanlar Hiyerarşisi olarak da bilinen Pseudomonarchia Daemonum, altmış dokuz iblisin adını dikte eden 16. yüzyıldan kalma büyük bir kitaptır. İçinde 69 iblisin adları ve onları çağırmanın uygun olduğu saatler ile ayinler yer alır.
Bu iblisler listesi başlangıçta Johann Weyer'in iblisoloji ve büyücülük
hakkındaki ilk kitabı "Şeytanların Hileleri Üzerine"ye (De Praestigiis
Daemonum et Incantationibus ac Venificiisi) bir ek olarak çıktı ve kitabın
yazarının kendinden önce ruhlar ve iblisleri konu alan bir metinden ilham
aldığı söylendi.
Johann Weyer, 1515'te Hollanda'da doğmuş bir doktordu. Latince bildiği için kısa sürede ünlü bir sihirbaz, ilahiyatçı ve okültist olan Heinrich Cornelius Agrippa'nın öğrencisi oldu.
Agrippa tıpkı öğrencisinin de bir gün yapacağı gibi, iblisler hakkında bir
kitap yayınladı. Ancak öğretilerini aktaracak fazla zamanı yoktu,
öldüğünde öğrencisi Weyer on dokuz yaşındaydı. Agippa'nın yanında
çalıştığı sürede Weyer, büyüye ilgi duymaya başlamıştı. Ancak zaman geçip
doktor olduğunda bu merak ve ilgisi daha da arttı. Fakat artan merakın
fitilini ateşleyen bir olay vardı:
Bir medyumun yargılanması için mahkemeye çağrıldı ve hakim ondan konuyla
ilgili görüş ve tavsiyelerini istedi. Bu dava, büyüye olan ilgisini öyle
artırmıştı ki büyü yapmakla suçlananları savunmaya başlamıştı. Weyer, bu
vakadan 27 yıl sonra, 62 yaşındayken "Pseudomonarchia Daemonum"un, "De
Praestigiis Daemonum et Incantationibus ac Venificiis" adlı bölümünü
yayınladı.
Weyer'in yazdığı 69 iblis listesinin yer aldığı kitabın, o dönem cadıların
ibadet ettiğine inanılan iblisler hiyerarşisi fikriyle alay etmek için
tasarlandığını iddia edenler de vardı.
Bu çalışma iblislerin ve cehennemden gelen yaratıkların insanlar üzerinde
etkilere sahip olabildiğini iddia ediyor ve bundan etkilenen insanların,
cadılıkla yargılanan ya da zihinsel sorunları olan kişiler olmadığını,
daha çok sıradan insanlara oyun oynayarak kolay para kazanan sihirbazlar
olduğunu söylüyordu. Fakat Weyer, yazdığı metinlerde bu söylemleriyle
ironi oluşturacak şekilde, okuyucularına tıpkı cadıların hakkındaki inanış
gibi, iblis ruhlarını çağırmayı ve bükmeyi anlatmıştı.
Yazdığı "Pseudomonarchia Daemonum" bir ilham kaynağı olarak "Süleyman'ın Küçük Anahtarı"nın birinci bölümü olan Ars Geotia'nın** yazılmasına yol açtı. Burada Weyer'in tarif ettiğinden birkaç fazla iblis ile Kral Süleyman tarafından çağrılmış 72 iblisin yer aldığı liste bulunuyor ve bunların nasıl çağırılacağı, neye benzedikleri, nasıl güçler kazandıracakları anlatılıyordu.
16.yy' dan 18.yy'a kadar iblisler ve şeytanlar hakkında metinler yazmak
oldukça popüler hale gelmişti. Ortaçağ'da hala günümüzde bazı dinlerde de
olduğu şeytani olan ve olmayan anlamında sol ve sağ ayrımı vardı. VI.
James olarak İskoçya'nın, I. James olarak ise İngiltere'nin kralı
olan James ve doktor Weyer gibi bazı kişiler büyünün sağ yada sol el
ile yapılması (ak büyü-kara büyü) sonucunda sahip olabilecekleri veya
olmayacakları güçleri anlamaya kararlıydılar.
Ancak, Kral James gibi birçok ismin aksine Weyer'in amacı, aslında masum
olan sanığı incelemek için bir inanç yaratmaktı. Çünkü ona göre cadılar
zihinsel olarak dengesiz kişilerdi. Fakat cadılıkla suçlananlar için
verdiği çabaları bir işe yaramamıştı. Çünkü, korku, mahkemedeki
yargıçlar ve jüriler için çok daha güçlü, ağır basan bir etkendi.
ARAP BÜYÜ KİTABI : PİKATRİKS [بيكاتركس]
Pikatriks (Picatrix), büyü tariflerinin müstehcen anlatımıyla ün
kazanan, 10. veya 11. yüzyıla ait olan eski bir Arap astroloji ve
okült büyü kitabıdır. Bu kitap, neredeyse insan aklına gelebilecek her
türlü istek veya arzuyu kapsayan gizemli astrolojik tanımlamaları ve
içerdiği büyüleriyle yüzyıllar boyunca birçok kültür tarafından
tercüme edilmiş, kullanılmış ve dünyanın dört bir yanından gizli
takipçiler kazanmıştır.
Picatrix orijinal olarak Arapça "Bilgenin Amacı" anlamına gelen
Gāyat-ül Ḥakīm (غاية الحكيم) adıyla yazılmıştı. Çoğu bilim insanı bu
kitabın 11. yüzyılda ortaya çıktığına inanıyor olsa da onu 10. yüzyıla
tarihlendiren sağlam argümanlar da var.
Kitap yazıldıktan sonra Arapça metinler İspanyolcaya ve 1256'da
Kastilya kralı Bilge Alfonso için Latinceye çevrildi. Latince
çevirisinin adı Pikatriks'di.
Hem sihir hem de astrolojiye yer veren bu kitaba "tılsım büyülerinin
el kitabı" olarak atıfta bulunulur. David Pingree gibi birçok
araştırmacı, bu kitabı "göksel büyünün Arapçadaki en kapsamlı
açıklaması" olarak nitelendirir ve onu "MS 9. ve 10. yüzyıllarda Yakın
Doğu'da üretilen Hermetizm, Sabianizm, İsmailizm, astroloji, simya ve
büyü hakkında Arapça metinler" olarak tanımlar.
Pikatriks adlı bu büyü kitabı kendi içinde dört kitaba ayrılmıştır:
1. Kitap: Göklerin ve onların altında yapılan resimlerin neden olduğu
etkilerden,
2. Kitap: Göklerin şekilleri ve kürenin genel hareketi ve bunların bu
dünyadaki etkilerinden,
3. Kitap: Gezegenlerin ve işaretlerin özellikleri, renkleri, şekil ve
formları, gezegenlerin ruhları ile nasıl konuşulacağından,
4. Kitap: Ruhların özellikleri, gözlemlenmesi, hangi sembollerle nasıl
çağrılabilecekleri ve ilave birçok konudan bahseder.
Bu kitapların da her biri birkaç bölüm içerir. Örneğin tek bir kitapta;
Büyü ve özellikleri; gezegenlerin, güneşin ve ayın işleri; doğal
şeylerin düzeni; her gezegen için uygun olan taşlar; gezegenlerin
figürleri, renkleri, örtüleri ve tütsüleri; 7 gezegenin ruhları
tarafından kullanılan yiyecek, tütsü, merhem ve parfümler, Ay ruhunun
enerjisini yeryüzündeki şeylere çekme yöntemleri, yıldızların
tütsülerinin nasıl yapılması gerektiği gibi birçok bölüm bulunur.
Bu Arap büyü kitabında, başkasının kalbini kazanmak, kayıp bir hazineyi
bulmak, yolcuları korumak, dostluk sağlamak, mahsul artırmak,
kemirgenleri kovmak, servet artırmak, hastaları iyileştirmek gibi
sonuçlar doğuran birçok büyünün yapılışı anlatılır.
Kitap kötü bir şöhrete de sahiptir. Bunun nedeni büyü tariflerinin
müstehcen doğasıdır. Korkunç karışımlar kişinin bilinç durumunu
değiştirmeye yöneliktir ve beden dışı deneyimlere ve hatta ölüme yol
açabilecek olmasıdır. Çünkü büyü tariflerinin içeriğini, kan, vücut
atıkları, beyin maddesiyle karıştırılmış çokça esrar, afyon ve
psikoaktif etkisi olan bitkiler oluşturur.
Örneğin, kişinin birini kendinden soğutmasını amaçlayan "Düşmanlık ve
Anlaşmazlık Doğurma" büyüsünün tarifi şöyledir:
Siyah bir köpekten***
dört ölçek kan, domuzdan bir ölçek kan ve bir ölçek beyin ve
eşekten bir ölçek beyin alın. Tüm bunları iyice karıştırın. Bunu
yiyecek veya içecek olarak birine verdiğinizde sizden nefret
edecektir.
[pktrx1]
Buradaki siyah köpek vurgusu İslam'da köpeklerin, özellikle de siyah
köpeklerin şeytani görülmesi ve bu yüzden katledilmelerinin
yansımasıdır. Siyah köpek konusuna dair çokta hadis bulabilirsiniz.
Yine büyüde domuz kullanılıyor olmasının nedeni, tıpkı siyah köpek
gibi onun da lanetlenmiş bir hayvan olarak görülüyor olmasıdır.
Kitabın astrolojiye odaklanma nedeni, geleceği kontrol etmek,
değiştirmek ya da iyileştirmekti. Örneğin, iki kişi arasına sevgi
yerleştirme büyüsünün tarifine bakalım:
Yükselen yengeç burcunun 1. yüzü ve oradaki Venüs****, 11. evdeki boğa burcunun 1. yüzündeki Ay olmak üzere iki şekil
çizin. Bu çizimler yüz yüze bakacak şekilde o kişinin [büyü
yapılacak kişinin] evine gömün. Bunu yaptığınızda birbirlerini
önemsemeye başlayacaklar ve aralarında kalıcı bir sevgi
oluşacak.
[pktrx2]
Arap yazımı bu eski büyü kitabı insanlık tarihi boyunca gelişen büyü
temalarının ve bazı Arap inanışlarının temsilcisidir. Eski insanlar güce
açlık duyuyor, büyüye ve büyülü güçlere karşı hayranlık besliyorlardı.
Bu yüzden büyü tarih boyunca hem korkulan hem de hayranlık duyulan bir
olgu olmuştur.
ARBATEL
MS. 1575'de yazıldığı iddia edilen "Eskilerin Büyüsü Arbatel" (The
Arbatel de magia veterum), Rönesans dönemine ait bir büyü öğretme
kitabıdır ve türünün en etkili eserlerinden biridir. Fakat Arbatel, kara
büyü ve kötü amaçlı büyüler içeren diğer okült yazmaların aksine,
dürüst ve onurlu bir yaşamın nasıl yaşanacağına dair ruhani tavsiyeler
verir ve yol gösterir.
Yazıldığı söylenen MS 1575 yılı, 536'dan 1583'e kadar uzanan yazılı
referanslarla desteklenir. Bu kitabın son editörünün İsviçreli doktor
Theodor Zwinger olduğu ve İtalyan matbaacı Pietro Perna tarafından
yayınlandığına inanılır. Yazarın kim olduğu bilinmese de "Jacques
Gohory" adında bir kişinin yazmış olabileceği tahmin edilmekte fakat tam
olarak bilinmemektedir. Gohory, tıpkı Zwinger ve Perna gibi, Modern
tıbbın kurucularından biri olarak görülen İsviçreli doktor ve kimyager
Paracelsus'un tıbbi teorilerine ve terapilerine inanan ve bunları takip
eden bir grubun üyesiydi.
Arbatel'in odak noktası insanlık ile göksel hiyerarşi arasındaki doğal
ilişkilerdir. Göksel dünya ile insanlar arasındaki olumlu ilişkilere ve
ikisi arasındaki etkileşimlere odaklanır.
İngiliz şair ve mistik Arthur Edward Waite (A.E. Waite), Arbatel'in
Hristiyan doğasına sahip olduğunu, herhangi bir kara büyü içermediğini
ve iblisolojiye odaklanan "Büyük veya Küçük Süleyman Anahtarları" ile
bağlantılı olmadığını söyler.
Arbatel'de en çok alıntı yapılan kitap İncil'dir. İçeriği dikkate
alındığında yazarının İncil'in birçok bölümünü ezberlemiş olduğu ve bu
durumun yazılarını etkilediği anlaşılıyor. Bunlar A.E.Waite'ın söylemini
destekleyen noktalardır.
Dönemi için son derece etkili bir çalışma olan Arbatel'in anlamının,
Paracelsus'un felsefesini bilmeden anlaşılamayacağı söylenir.
Teosofiye***** okült yönüyle
baktı ve belki de bunu yapan ilk yazılı çalışmaydı.
Teozofi (teosofi), "tanrı" ve "bilgi" sözcükleri birleştirilerek
türetilmiştir. Odak noktası, insan, evren ve Tanrı arasındaki
ilişkileri sezgi ve gizemli yollarla açıklamak, insan ile tanrı ya da
mistik varlıklar arasında iletişim kurmaktır.
Arbatel'den önce "teosofi" terimi genellikle teoloji ile eşanlamlı
olarak kullanılıyordu. Arbatel, insan bilgisi ile ilahi bilgi arasındaki
önemli ayrımı yapan ilk kitaptı. Ancak kitaba dair tüm görüşler olumlu
değildi.
Hollandalı doktor, okültist ve şeytan bilimci Johann Weyer, "De
praestigiis daemonum" adlı kitabında Arbatel'i "büyülü dinsizliklerle
dolu" diyerek kınamıştı.
Almanya'daki Marburg Üniversitesi'nden iki profesör 1617'de Arbatel'i
öğrenciler için bir ders kitabı olarak kullanmayı planlamıştı.
Üniversite tarafından bu profesörlere karşı dava açıldı ve kitap bir
öğrencinin okuldan atılmasına yol açtı. Hatta 1623 yılında cadı olmakla
suçlanan Jean Michel Menuisier, Arbatel kitabından öğrendiği büyülü
sözleri kullandığını iddia etmişti.
İlk baskısı muhtemelen Basel'de yayınlanmış olan bu kitabın daha erken
döneme ait olduğunu söyleyenler olsa da bu iddiayı destekleyen hiçbir
kanıt yoktur.
1575'ten itibaren birkaç kez daha basıldı. 1655'te [Robert Turner
tarafından] İngilizceye çevrildi. 1686'da [Andreas Luppius tarafından]
Almanca çevirisi yazıldıktan sonra bu çevirideki hataları düzenleyen
Scheible tarafından1855'te başka bir Almanca çevirisini tamamladı.
1945'te [Marc Haven tarafından] Fransızca çevirisi yapıldı. 1969'da
İngiliz Kütüphanesi'nin Sloane El Yazmaları'nda tekrar İngilizceye
çevrildi.
Bu İngilizce çeviri birçok hataya ve eksik bölümlere neden olmasının
yanında başka hiçbir sürümde bulunmayan "Gizemlerin Mührü" adlı bölümü
içeriyordu.
Baştan itibaren ele aldığım 5 büyü kitabı, geçmişten bugüne insanların
büyüye olan ilgisini, sorunlarını çözmek için gizemli yollar
aramalarını, ortaçağda ivme kazanan büyü, ele geçirilme, şeytan, cin,
peri, cadılık, aşk iksirleri gibi birçok inanışı anlamaya yardımcı
olacaktır. Bu kitapların içerdiği büyülerde kullanılan ögeler bile,
yazarın ait olduğu toplumun dini yapısında yer edinmiş olan gizemli ya
da lanetli şeylerin izlerini taşımaktadır. Tıpkı Arap büyü kitabı
Pikatriks'te kara büyü tarifi verilirken siyah köpek ve domuz kanının
kullanılması gibi.
DİPNOTLAR
* Worms, Almanya'da bir şehirdir.
** Goetia (Goëtia) Latincedir. Antik Yunancada büyücülük, büyü
anlamlarına gelen "goēteía" (γοητεία) teriminden türetilmiştir.
*** Buradaki siyah köpek
vurgusu İslam'da köpeklerin, özellikle de siyah köpeklerin şeytani
görülmesi ve bu yüzden katledilmelerinin yansımasıdır. Siyah köpek
konusuna dair çokta hadis bulabilirsiniz. Yine büyüde domuz kullanılıyor
olmasının nedeni, tıpkı siyah köpek gibi onun da lanetlenmiş bir hayvan
olarak görülüyor olmasıdır.
**** Venüs, birçok
toplumda olduğu gibi aşk ve doğurganlık ile ilişkilendirilmiştir. Arap
paganizminde Venüs ile ilişkilendirilen birçok aşk, doğurganlık ve
bereket tanrısı-tanrıçası bulunur.
***** Teozofi (teosofi), "tanrı" ve "bilgi" sözcükleri birleştirilerek
türetilmiştir. Odak noktası, insan, evren ve Tanrı arasındaki ilişkileri
sezgi ve gizemli yollarla açıklamak, insan ile tanrı ya da mistik
varlıklar arasında iletişim kurmaktır.