İSLAM, MUSEVİLİK VE HRİSTİYANLIKTA DECCAL
İnanışa göre Deccal, Mesih tarafından öldürülecektir fakat Şia'ya göre onu öldürecek olan Mesih değil Mehdi'dir. [1][2]
Deccal'in ortaya çıkacağı yerle ilgili farklı rivayetler vardır ancak genellikle doğudan ortaya çıkacağı söylenir. Tek gözü kör olarak tanımlansa da hangi gözünün kör olduğu tartışmalıdır. Fakat ağırlıklı olarak sağ gözünün kör olduğuna dair rivayet ve görüşler hakimdir. Kusurlu bir göze sahip olmanın, genellikle kötü hedeflere ulaşmak için daha fazla güç verdiği düşünülür. [4]
İnanışa göre Deccal, Mekke ve Medine hariç her şehre girerek tüm dünyayı
dolaşacaktır. [5] Sahte bir Mesih olarak insanları kandıracağına, aralarında
Yahudiler, Bedeviler ve sihirbazlar da dahil olmak üzere birçok kişinin onun
tarafından aldatılıp safına katılacağına ve bir iblis ordusunun ona yardım
edeceğine inanılır.
Rivayetlere göre yine de onun en güvenilir destekçileri Yahudiler olacaktır.
Deccal'in takipçilerinin çoğunluğunu oluşturan bu Yahudiler kavramı muhtemelen
Hristiyanların Deccal efsanelerinden bir kalıntıdır. [6]
Deccal, hastaları iyileştirerek, ölüleri dirilterek, bitki örtüsünün aşırı
büyümesine, çiftlik hayvanlarının daha çok üremesine ve ölmesine neden olarak
ve güneşin hareketini durdurarak bazı mucizeler gerçekleştirecektir. [6]
Onun mucizeleri, İsa'nın gerçekleştirdiğine inanılan mucizelere benzer. İkisi
arasındaki ilişki belirsizdir. Bir rivayette İsa'nın Kabe'yi tavaf derken
Deccal'in onu takip ettiği ve ondan İsa'nın kötü, karanlık bir kopyası olarak
bahsedildiği görülür [45]
Pek çok versiyonda anlatılanlara bakıldığında Deccal İsa'nın kötü bir varyantı
gibidir. [7] İsa'nın Kuran'daki muğlak statüsüne benzer şekilde, ilahî olmayan
ama yine de bir insandan daha fazlası olan Deccal, görünüşe göre alışılagelmiş
birçok peygamberden daha niteliklidir. Bazı kesimler onu daha çok bir insan
olarak görse de İslami geleneklerde insan formunda bir şeytan-iblis olarak
tanımlanmaktadır. [8]
Deccal'in özellikle Gulâm Ahmed tarafından kolonici misyonerlerle özdeşleştirilmesi, Deccal'in Adem'in yaratılışından bu yana ortaya çıkan en büyük musibet olarak anlatıldığı hadisindeki anlatımlar ve Kehf, Fatiha gibi belirli Kur'an ayetleri ve hadislerle ilişkilendirerek ortaya çıkmıştır. Böylece Deccal'in hükümdarlığının Hristiyanlığın hakimiyetine denk geldiğini söylemiştir. [24] [22]
●►Sünniler İsa'nın safranla
hafif boyanmış iki elbise giymiş ve elleri iki meleğin omuzlarına dayanır
vaziyette Şam'daki Emevi Camii'sinin (Şam Ulu Camii) Doğu Minaresine
ineceğine inanırlar.
Başını eğdiğinde, saçından su akıyormuş gibi görünecek, başını kaldırdığında
ise saçları incilerle donatılmış gibi parıldayacaktır. Onun nefesi gözünün
görebileceği yere kadar uzanacak ve kokusunu koklayan her inançsız
ölecektir. [15]
Deccal, daha sonra Meryem oğlu İsa tarafından yakalanıp
öldürüleceği, Tel Aviv'in 15 kilometre güneydoğusundaki Arap-Yahudi
şehri Lod'un kapısına kadar kovalanacaktır.
Daha sonra Mesih'in haçı kıracağına, domuzu öldüreceğine, cizyeyi
kaldıracağına ve tüm uluslar arasında barışı sağlayacağına inanılır.
İsa'nın kuralı adil olacak ve herkes tek gerçek dine dahil olmak için ona
akın edecek. [16]
Haç'ın kırılmasının Hristiyanlığın sahte bir din olarak ilan edilmesini ve
Haç'a duyulan saygının sona ereceğini sembolize ettiği söylenir.
Domuzun öldürülmesinin ardındaki anlam din adamları tarafından hala
tartışılmaktadır. Bazıları, domuzun üç İbrahim inancının öğretilerine aykırı
olduğunu ve Hristiyanların, Yahudiler ve Müslümanların aksine domuz eti
tüketmeyi yasaklayan Kutsal Kitap kurallarına aykırı davrandıklarını
düşünerek domuzun öldürülmesinin Hristiyanların bu yanlışını işaret edip
ortadan kaldırdığını söylemektedir.
Şimdi hadislerdeki anlatılara bakalım:
1)
"Ben, Deccal ile beraber olanı ondan daha iyi bilirim. Onun yanında
akar iki nehir vardır. Onlardan biri dış görünüş itibarıyla beyaz bir
sudur, diğeri alevlenmiş bir ateştir. Sizden biri ona yetişirse ateş
olarak gördüğü nehre gelsin. Sonra başını daldırıp ondan içsin, çünkü
o, soğuk bir sudur. Deccal’in sol gözü yoktur, üzerinde kalın bir
perde vardır. İki gözü arasında kâfir yazılıdır. Okuması olan olmayan
her Müslüman o yazıyı okur."
[3]
2) Bize Abdullah ibn Mesleme, Mâlik'ten; o da Nâfi'den: o da
Abdullah ibn Umer(R)'den tahdîs etti ki, Rasûlullah (S) şöyle
buyurmuştur: "Ben bu gece ru'yâmda kendimi Ka'be'nin yanında buldum.
Ve ben orada esmer bir adam gördüm ki, o görmekte olduğun esmer
erkeklerin en güzeli idi, onun kulak memelerine geçmiş bir saçı
vardı ki, o da görmekte olduğun saçların en güzeli nev'inden olup,
bunları taramış idi. Ve bu saçlar su damlatıyordu. Bu zât iki adam
üzerine -yâhud: İki adamın omuzları üzerine- dayanarak Ka'be'yi
tavaf ediyordu. Ben:
— Bu kimdir? diye sordum.
— Bu, Meryem 'in oğlu Mesih 'tir, denildi.
Bu sırada ben, düz değil çok kıvırcık saçlı, sağ gözü sakat, sanki
salkımındaki emsalinden dışarı çıkmış iri bir üzüm tanesi gibi olan
bir adamla karşılaştım. Ben:
— Bu kimdir? diye sordum. Bana:
— Deccâl Mesih'tir, denildi" [45]
3)
“Ebû Saîd el–Hudrî’den rivayet edildiğine göre Peygamber şöyle
buyurdu:
“Deccâl ortaya çıkınca, mü’minlerden biri onun bulunduğu tarafa
doğru gider. Deccâlin silâhlı adamları onun önüne çıkarak:
– Nereye gitmek istiyorsun? diye sorarlar.
– Şu ortaya çıkan adamın yanına, der. Deccâlin adamları:
– Sen bizim Rabbimize inanmıyor musun? diye sorarlar. O da:
– Bizim Rabbimizin gizli bir yanı yok ki onu bırakıp başkasına
inanalım, der. Deccâlin bazı adamları:
– Öldürün şunu, derler. Bir kısmı ise:
– İlahınız deccal, haberi olmadan bir kimseyi öldürmeyi yasaklamadı
mı! derler ve o mü’mini deccâlin yanına götürürler. O mü’min deccâli
görünce diğer mü’minlere:
– Ey mü’minler! Bu adam Resûlullah’ın kendisinden bahsettiği
deccâldir, diye seslenir. O zaman deccâl adamlarına:
– Bunu iyice bir dövün, der. Onu dövmek üzere tutarlar. Deccâl
tekrar, “Yakalayın şunu, yarın kafasını”, der. Onun sırtını, karnını
dayaktan geçirirler. Bu defa deccâl, “Bana iman etmiyor musun?” diye
sorar. O mü’min:
– Sen yalancı Mesîh’sin, der.
Deccâlin emri üzerine onu testereyle baştan aşağı ikiye biçerler.
Deccâl o zâtın ikiye bölünen cesedinin arasından yürüyüp geçtikten
sonra ona:
– Ayağa kalk! der. O da doğrulup kalkar. Deccâl tekrar:
– Bana iman ediyor musun? diye sorar. O da:
– Senin hakkındaki kanaatim iyice pekişti, dedikten sonra halka
dönerek, ‘Ey insanlar! O benden sonra artık kimseyi öldürüp
diriltemez’, der. Deccâl onu kesmek için yakalar. Fakat Allah Teâlâ
o mü’minin boynundan köprücük kemiğine kadar olan kısmı bakır haline
dönüştürür; bu sebeple deccâl ona bir şey yapamaz. Bunun üzerine
deccâl onun ellerinden ve ayaklarından tutup fırlatır. Halk onu
cehenneme attığını zanneder. Halbuki o cennete atılmıştır.”
Resûlullah sözünü şöyle tamamladı:
“İşte bu mü’min, âlemlerin Rabbine göre insanların en büyük
şehididir.”
[41]
4) Abdullah ibn Umer (R) şöyle demiştir: Peygamber(S)'in yanında Deccâl
zikrolundu. Bunun üzerine Peygamber: "Şübhesiz Allah sizin üzerinize
gizli olmaz. Çünkü Allah sakat gözlü değildir" buyurdu ve eliyle kendi
gözüne işaret etti. "Mesih Deccâl ise, sağ gözü sakattır. Sanki
onun gözü, salkımındaki emsalinden dışarı çıkmış iri bir üzüm tanesi
gibidir" buyurdu.
[42]
5)
Bana İbrâhîm ibnu Sa'd, babası Sa'd ibn İbrahim'den; o da dedesi
İbrâhîm ibn Abdirrahmân ibn Avf tan; o da Ebû Bek-re(R)'den tahdîs etti
ki, Peygamber (S):
"Medine'ye Deccâl Mesih'in (değil kendisi) korkusu (bile)
giremeyecektir. O fitne günlerinde Medine'nin yedi kapısı olacak, her
kapı önünde (koruyucu) iki melek bulunacaktır" buyurmuştur.
[43]
6)
Hz. Ebu Hüreyre anlatıyor: "Resulullah buyurdular ki: "Kıyametin üç
alameti vardır, onlar zuhur edince, "daha once inanmamış olanların artık
inanmaları da onlara fayda vermez" (En'am, 158) Güneşin battığı yerden
doğması, Deccal, Dabbetu'l-arz."
[44]
●►Kadıyânîlik'te (yada Ahmedîyye / Kadıyânîyye) Deccal'in ortaya
çıkışına ilişkin kehanetlerdeki Deccal tek bir kişi olmaktan ziyade
Hristiyanlık gibi sahte bir dine odaklanmış olan spesifik bir gruptur.
Ahmedîler Deccal'i özellikle İstanbul'un fethinden kısa bir süre sonra,
15.yy'da Keşif Çağı ile başlayan ve Sanayi Devrimi ile hızlanarak dünya
çapında yayılan Avrupa ülkeleri ve Hristiyanlık dini ile özdeşleştirir. [17]
[18] [19] [20] [21]
Diğer eskatolojik temalarda olduğu gibi Ahmedîye hareketinin kurucusu Mirza
Gulâm Ahmed'de bu konu hakkında kapsamlı yazılar yazdı.
Deccal'in özellikle Gulâm Ahmed tarafından kolonici misyonerlerle özdeşleştirilmesi, Deccal'in Adem'in yaratılışından bu yana ortaya çıkan en büyük musibet olarak anlatıldığı hadisindeki anlatımlar ve Kehf, Fatiha gibi belirli Kur'an ayetleri ve hadislerle ilişkilendirerek ortaya çıkmıştır. Böylece Deccal'in hükümdarlığının Hristiyanlığın hakimiyetine denk geldiğini söylemiştir. [24] [22]
Deccal'in hadis literatüründe anlatılan sıfatları, sembolik temsiller olarak
ele alınıp, Kur'an ayetleriyle uyumlu hale getirilerek Allah'ın taklit
edilemez sıfatlarından ödün vermeyecek şekilde yorumlanır. Örneğin Deccal'in
sol gözü aşırı büyük iken sağ gözünün kör olması onun (onların) dini ve manevi
anlayıştan yoksun, ancak maddi ve bilimsel başarıda mükemmel olduğunun
göstergesi olarak yorumlanır. [23] Aynı şekilde
Deccal'in Mekke ve Medine'ye girmeyecek olması da kolonici misyonerlerin bu
iki yere ulaşmadaki başarısızlığının işareti olarak yorumlanmaktadır.
[24]
●►Şia'da ise peygamber evinden on ikinci imam olarak gördükleri
Mehdi'nin yeniden ortaya çıkışının alametlerinden biri Deccal'in gelişidir.
[25]
Bir Şii hadisi şöyledir:
"Mehdi'yi inkar eden Allah'ı inkâr etmiş, Deccal'ı kabul eden de
Allah'ı inkâr etmiş (kâfir olmuştur)."
Muhammed'e atfedilen bu Şii hadisi Deccal'in dönüşünü ve Mehdi'nin yeniden
zuhur etmesi olayını vurgulamaktadır. [26]
Bir başka hadiste şöyle yazar:
Deccal ile ilgili soru sorulduğunda Ali şu açıklamayı yaptı:
Deccal'in adı Said bin Said'dir. Dolayısıyla ona destek olan
talihsizdir. Ve onu inkar edenler şanslıdırlar. İsfahan'ın Yahoodiya
köyünden çıkacak. Alnında okuma yazma bilmeyenlerin bile okuyabileceği
şekilde şöyle yazacak: "Kafir".
Denizlere atlayacak. Güneş onu takip edecek. Önünde bir duman dağı
olacak ve onu beyaz bir dağ izleyecek, ki bu dağ kıtlık zamanlarında bir
yiyecek (ekmek) dağı zannedilecek. Beyaz bir eşek üzerine monte
edilecek. O eşeğin bir adımı bir mil olacak. Hangi kaynak veya kuyuya
ulaşırsa ulaşsın onu sonsuza kadar kurutacak. Cinlerden, insanlardan ve
şeytanlardan doğuda ve batıda herkesin duyabileceği kadar yüksek sesle
seslenecek.
[28][29]
Şii'lere göre Deccal, insani ihtiyaçları olan tek gözlü bir adam olmasına
rağmen takipçilerine kendisinin tanrı olduğunu söyleyecektir. Muhammed
Deccal'in bu aldatıcı iddiasıyla ilgili olarak sahabeyi ve müminleri
şiddetle uyarmıştır.
Bir hadise göre "Deccal, gerçekten de annesi tarafından Mısır'da doğurulacak
ve doğuşu ile ortaya çıkışı arasından otuz yıl geçecek.
Şam'ın doğu kapısına inecek ve ardından halifeliğin verileceği Doğu'da
görünecek."
Müslim'in bir rivayetine göre Deccal'in, Yemen Denizi'ndeki bir adada, bir
manastır veya sarayda hapsedildiği söylenir. Bazı hadisler onun
Horasan'dan çıkacağını bildirirken, bazıları Şam ile Irak arasında bir
yerde görüneceğini söylüyor.[27]
İnsanlar onun sihri ve büyücülüğü tarafından aldatılacak ve onun Mesih
olduğu iddia edilecek.
Ortaya çıktığı ilk gün 70.000 Yahudi onu takip edecek.
Yeşil başlık takacaklar. Onu kendilerine vaat edilen kurtarıcı, kutsal
kitaplarında anlatılan kişi olarak kabul edecekler. Bu inançlarının
asıl nedeni de Müslümanlara düşmanlıkları olacaktır.
İnanışa göre Deccal Müslümanlara karşı savaşacaktır ki bu aslında
siyonistlerin ve Yahudilerin asıl amacı olacaktı. Bu yüzden Deccal'in
Siyonizm uğruna terörü ve yıkımı artırmaya devam edeceği söylenir.
Cafer el-Sadık, Hz.Muhammed'den, Deccal'in takipçilerinin çoğunun gayri
meşru ilişkiden doğan insanlar, alkolikler, şarkıcılar, müzisyenler,
bedeviler ve kadınlar olacağını aktarır.
Mekke, Medine ve Kudüs dışında tüm dünyayı dolaşacak. Yeryüzü öylesine
kontrolünde olacak ki harabeler bile hazineye dönüşecek ve onun emriyle
yeryüzü bitki örtüsü filizlenecektir. İner inmez bir nehrin akmasını ve
sonra geri dönmesini ve son olarak kurumasını emredecek ve nehir onun
emrini takip edecektir.
Dağlar, bulutlar ve rüzgar bile onun tarafından kontrol edilecek. Bundan
dolayı takipçileri giderek artacak ve sonunda kendisini Tanrı ilan edecek.
[25]
Bir hadis dünyanın dönüşeceği durumunu şöyle anlatır.
"Deccal'in gelişinden beş yıl önce kuraklık olacak ve hiçbir şey
ekilmeyecek. Öyle ki tüm toynaklı hayvanlar yok olacak". Onun ortaya
çıkmasından sonra dünya şiddetli kıtlıkla karşı karşıya kalacak.
Yanında yiyecek ve su olacak. Pek çok kişi onun taleplerini sadece
yiyecek ve su için kabul edecek, tüm dünyaya zulüm edecek ve onu kabul
etmeyen öldürülecektir.
[30][31][32][33]
Deccal'in asıl amacı halkın fitnesi ve imtihanıdır, ona uyan İslam'dan
çıkar, onu inkar eden mümin olur ve müminlere en kötü şekilde işkence
edilir. [25]
Mehdi tekrar ortaya çıktığında İsa'yı temsilcisi olarak atayacaktır. İsa Deccal'e saldıracak ve onu Lod kapısında yakalayacaktır. Ali'nin rivayetlerine göre Mehdi döndüğünde namaz kıldıracak ve İsa onu takip edecek. [34][35][25]
Ali, bir vaazında Deccal'in yenilgisinden bahsederek Deccal'in Hicaz'a doğru
yola çıkacağını ve İsa'nın Harşa geçidinde onu durduracağını söyler.
İsa ona korkunç bir şekilde haykıracak ve sağlam bir darbe indirecek. Deccal
tıpkı ateşte eriyen kurşun gibi yanan bir ateşte eriyecek. [36][25]
Muhammed el-Bekir, Deccal'in doğacağı zamanda insanların Allah'ı
bilmeyeceklerini, dolayısıyla Deccal'in kendisinin Allah olduğunu iddia
etmesinin kolay olacağını anlatmıştır. İsa bu sırada göklerden inecektir.
Mehdi'nin önderliğinde dua edecek ve Deccal'i öldürecek böylece Mehdi'nin tüm
dünyaya barış ve sükunet yaymasına yardımcı olacaktır. [37]
●►Musevilikte Deccal'in adı Armilus'tur (Hebrew: ארמילוס). Armilus (Armilos veya Armilius) [9] Orta Çağ Yahudi eskatolojisinde Mesih karşıtı bir figürdür.
●►Musevilikte Deccal'in adı Armilus'tur (Hebrew: ארמילוס). Armilus (Armilos veya Armilius) [9] Orta Çağ Yahudi eskatolojisinde Mesih karşıtı bir figürdür.
Adının Roma'nın kurucularından biri olan Romulus'tan veya Zerdüştlükteki
şeytani ilke Ahriman'dan (Arimainyus = Armalgus) türetilmiş olabileceği
düşünülür. [12]
Armilo'dan bahseden ilk metin, VII. Yüzyıldan kalma Zerubbabel Kıyametidir.
1519'da Konstantinopoli'de yayınlanan ve 11.yüzyıldan kalma midraşik bir metin
olan Midraş Vayoşa, Armilus'u kel, kısmen sağır, sakat ve cüzzamlı olarak
tasvir eder. [13] [14] Zerubbabel ise onu fiziksel olarak insanlık dışı,
muazzam bir boy ve kırmızı gözlere, altın rengi saçlara, yeşil tene ve iki
başa ait olarak tanımlamaktadır. [38][14]
Bu figür, tüm Dünya'yı fethedecek ve Kudüs'ü merkezi haline getirerek Allah'ın
Elçisi veya gerçek Mesih tarafından yok edilene kadar inananlara zulüm
edeceğine inanılan Hristiyan ve İslam'daki Deccal'in ortaçağ yorumlarıyla
karşılaştırılabilir. Onun kaçınılmaz sonu ise Mesih Çağı'nda iyinin kötüye
karşı nihai zaferini simgeler.
Zerubbabel Kitabı veya Zerubbabel Kıyameti olarak da adlandırılan Sefer
Zerubabel MS 7. yüzyılın başında yazılmış bir ortaçağ İbranice kıyamet
kitabıdır ve Zerubbabel'in görülerine, rüyalarına dayanır. Tıpkı Daniel Kitabı
gibi. [9] İsrail tarihinde önemli bir rol alan Zerubbabel [10] [11] MÖ 6.
yüzyılda İkinci Tapınağın temelini atan ve Davud'un neslinden olan son
kişidir. [9]
Armilus'un Bizans imparatoru Herakleios için bir kriptogram (şifreli yazı)
olduğu ve Sefer Zerubbabel'de anlatılan olayların Herakleios'a karşı
gerçekleştirilen Yahudi isyanına denk geldiği düşünülmektedir. [10]
Midraş Vayoşa (Midrash Vayosha) Zerubbabel ve diğer metinlerde kendisinden
bahsedilen Mesih karşıtı Armilus, zamanın sonunda ortaya çıkacak ve İsrail'e
büyük sıkıntı çektirip daha sonra İsrail'i fethedilecek bir kraldır.
Armilus Yahudilere sırt çevirir ve kendini Tanrıları olarak tanımaya zorlar.
Fakat Musa'nın mucizelerini gösteremeyince insanların gözünde şeytan
konumuna düşer. [39][40] Canavar daha sonra Yecüc ve Mecüc de dahil olmak
üzere bir putperest ordusunun başında Yahudilere savaş açar ve bir
Nehemya'lının önderliğinde savaşmaya giden 30.000 Yahudi ile yüzleşir. [38]
Armilus ve güçleri galip gelerek Yahudileri katleder ve onları çölde büyük
sıkıntıların ortasında yaşamaya zorlar, ta ki Tanrı mesih Davut'u ve
peygamberi İlyas'ı melekleri ile birlikte gönderene kadar. Bu sefer kötüler
Tanrı ile yüzleşir ve yenilirler. Mesih nefesinin gücüyle Armilus'u yok
eder Zerubbabel'de Mecüc'ün yerini alır ve Mesih ben Joseph'i yener.
[11]
Şeytan ve bir bakirenin ya da Şeytan ve bir heykelin soyu olduğu söylenen bu
figürün kökeni, Hristiyan öğretisi, efsanesi ve kutsal metinleriyle olan
çeşitliliği ve açık ilişkisi nedeniyle Yahudi Ansiklopedisi tarafından
sorgulanabilir olarak kabul edilir. ] [12]
●►Hristiyanlıktaki Deccal, yani Mesih karşıtı tek bir kişidir fakat
aynı zamanda Hristiyanlığa karşı olan ve İsa'ya inanmayanlardan da Mesih
karşıtı diye bahsedilir ve
onlar tıpkı Müslümanlar gibi "Rab Mesih değildir" diyecektir.
Bazıları Vahiy 13'deki denizden çıkan canavar veya yerden çıkan canavarın da
Deccal olduğunu, sadece burada ondan canavar olarak bahsedildiğini söylese
de bu anlatılar Deccal değil de Dabbe'tül-Arz tanımına daha yakındır.
Deccal anlatımları için İncil'e göz atalım.
1.Yuhanna 2:18: "Çocuklar, bu son saattir. Mesih Karşıtı’nın
geleceğini duydunuz. Nitekim şimdiden çok sayıda Mesih karşıtı türemiş
bulunuyor. Son saat olduğunu bundan biliyoruz."
1.Yuhanna 4:3: "İsa’yı kabul etmeyen hiçbir ruh Tanrı’dan değildir.
Böylesi, Mesih Karşıtı’nın ruhudur. Onun geleceğini duydunuz. Zaten o
şimdiden dünyadadır."
2.Selanikliler 2:3-4: Hiç kimse hiçbir şekilde sizi aldatmasın. Çünkü
imandan dönüş başlamadıkça, mahvolacak olan o yasa tanımaz adam ortaya
çıkmadıkça o gün gelmeyecektir. Bu adam, tanrı diye anılan ya da tapılan her
şeye karşı gelerek kendini hepsinden yüce gösterecek, hatta kendisini Tanrı
ilan ederek Tanrı’nın Tapınağı’nda oturacaktır.
2.Selanikliler 2:9-12: Yasa tanımaz adam, her türlü mucizede,
yanıltıcı belirtilerle harikalarda ve mahvolanları aldatan her türlü
kötülükte sergilenen Şeytan’ın etkinliğiyle gelecek. Mahvolanlar, gerçeği
sevmeye ve böylece kurtulmaya yanaşmadıklarından mahvoluyorlar. İşte bu
nedenle Tanrı yalana kanmaları için onların üzerine yanıltıcı bir güç
gönderiyor. Öyle ki, gerçeğe inanmayan ve kötülükten hoşlananların hepsi
yargılansın.
Markos 13:5-6; Matta 24:4-5: İsa onlara anlatmaya başladı: “Sakın
kimse sizi saptırmasın” dedi. “Birçokları, ‘Ben O’yum’ diyerek benim adımla
gelip birçok kişiyi saptıracaklar.
Luka 21:8: İsa, “Sakın sizi saptırmasınlar” dedi. “Birçokları, ‘Ben
O’yum’ ve ‘Zaman yaklaştı’ diyerek benim adımla gelecekler. Onların ardından
gitmeyin.