KİTSUNE (狐狸精)
Eski Uzak Doğuda Çekici Kadın ve Tilki İlişkisi
Japon mitolojisindeki tilki ruhu Kitsune, Kore'de Kumiho (구미호) ve Çin'de
Huli Jing (狐狸精) olarak bilinir. Temelde aynı yaratıktır ancak bölgeye göre
birkaç farklılık içerir.
Her üç kültürde de tilki ruhu çoğunlukla kötü bir yaratık olarak görülür.
Çeşitli nedenlerden dolayı insanlarla birlikte olmaktan hoşlandığına inanılır.
Fakat onunla karşılaşan talihsiz birey için sonuçlar neredeyse her zaman
kötüdür. Bir tilki ruhunun bir insanı aramasının ana nedeni onların yaşam
güçlerini emmek, hatta insan etini yemek ve böylece o kişinin sahip
olabileceği tüm güçleri, hatıraları, bilgileri, hatta onun insan formunu bile
çalmaktır.
Bir tilki ruhu büyüdükçe daha güçlü hale gelir ve yaşam gücünü emdiği insan
sayısı arttıkça gücüne güç katar. Bir tilkinin ancak yeterli yaşam gücü
kazandığında ve 500 yaşına ulaştığında insan biçimi alabildiği ve her 100 yaş
için fazladan bir kuyruk çıkardığı söylenir. Tilkilerin en yaşlısının 900
yaşında veya dokuz kuyruğu olan daha yaşlı bir tilki olduğu söylenir. League
of Legends adlı oyundaki şampiyonlardan 9 kuyruklu Ahri'de özünde bu Uzakdoğu efsanelerinden
esinlenerek yaratılmıştır.
Kore'de Kumiho genellikle öpücükle insanlardan bilgelik çalmak için ağzında
taşıdığı mermerden yapılmış bir taş kullanır. Kore mitolojisinde bir tilki
ruhu 100 yaşına ulaştığında insan şekline bürünebilir ve büründüğü insan
formu her zaman dişidir. Ancak tilki ruhunun dönüşebilmesi için kafasının
üstüne yerleştirdiği insan kafatasını kullanması gerekir. Yada şeklini almak
istediği bir insanı yemelidir. Tilkinin kendisi dişi olmasa da bürüneceği
insan şekli her zaman çekici bir genç kadın olacaktır.
Kumiho'lar çoğu zaman hedeflenen kurbanın tanıdığı birinin şeklini alırlar.
Bu garantili bir yöntemdir çünkü avlarına yaklaşmaları daha kolay olur.
Kişinin bir Kumiho ile karşılaştığını belirten ipuçlarından biri, onun
şeklini aldığı kişiden farklı davranması, onun gibi konuşmaması veya
yemesidir.
İnsan şekline bürünen bu tilki ruhları normalden farklı bir göz rengine
sahip olabilir ve eski tarz veya lisanda konuşabilirler. Ayrıca kuyruklarını
da saklamaları gerekir. Bu yüzden inanışa göre bir Kumiho, karşısındakine
sırtını dönmeyi reddederek kuyruğunu saklamak için elinden geleni
yapacaktır.
Çin mitolojisinde ise büyük güce sahip olan ve erkekleri baştan çıkarmaya
uğraşan kadınlar, Huli Jing'ler vardır. Bunların çoğu zaman saray
entrikalarını tamamen kendi eğlenceleri için manipüle etmeye çalıştığına,
kendilerini generallerin ve imparatorların hayatlarına sokmaya çalıştığına
inanılırdı. Yine de temelde bir tilki ruhunun gerçek niyetinin ne olduğunu
bilmek zordu.
Çin hikayelerindeki tilki ruhu Huli Jing birlikte olduğu adama çok nazik ve
yararlı görünebilir. Fakat akraba ya da basit hizmetkârlar olsun, evdeki
diğer kadınlara karşı her zaman kötü ve hilebazdır. Kadınlara karşı acımasız
ve çoğu zaman ölümcül 'oyunlar' oynamaktan hoşlanır ve bu oyunlarına her
zaman kaza süsü vermeyi de başarır. Hele bir de üvey bir kız çocuğu isen
yaşamına lanet edersin.
Huli Jing'in birlikte olduğu erkekler genellikle çok hızlı bir şekilde
iktidara gelir, zenginlikleri ve büyük toprakları ile ünlü olurlar. Daha
sonra Huli Jing, eşinin kibrinin ürettiği tüm enerjiyi emdiğinde adam
yaşlanmaya ve bunamaya başladığında tilki ruhunu besleyecek enerji üretemez
olur. Bu yüzden sonsuz güzelliği ile oradan ayrılırken ardında kaybettiği
aşk yüzünden solan adamı bırakır.
Çin klasik metinlerinden "Dağlar ve Denizler" (山海經), bu tilki ruhu için
şöyle der:
有獸焉,其狀如狐而九尾,其音如嬰兒,能食人
Burada dokuz kuyruklu tilki şeklinde bir canavar var, bebek gibi ses
çıkarıyor ve erkekleri yiyor.
Fakat Tilki ruhunun en bilinen ve popüler adı Japonya'dan gelir; Kitsune.
Japonya'da Kitsune hem erkek hem de kadın olabilir ancak dişiler çok daha
yaygındır. Kitsune adının bir araya getirilmiş iki kelimeden oluştuğuna
inanılır. Bazı kaynaklar ismin nereden geldiğini şöyle açıklar:
Kitsu - bir tilkinin çıkardığı sestir ama aynı zamanda "Buraya gel" anlamına
da gelebilir.
Tsune - ise "her zaman" anlamına gelir ancak "Ki" nin alternatif bir okuması
da olabilir çünkü okurken kullandığınız Kanji'ye bağlı olarak hem "altın
rengi" hem de "enerji" anlamlarına gelebilir. Ve kelime sonundaki "Ne" ise
Japonca 'da iyi bir ruh halini ifade etmenin veya aşırı vurgulamanın dişil bir
versiyonudur. Örneğin: Shiawase-ne (Çok mutluyum) yada ya da li-ne! (Harika)
gibi.
Yani Kitsune, onu nasıl yorumladığınıza bağlı olarak "her zaman altın" veya
"her zaman enerji / enerji dolu" gibi anlamlara gelebilir.
Tilki ruhunun adını nasıl aldığına dair en popüler masallardan biri Nihon
Ryouiki'de (日本 霊 異 記) bulunan ve kabaca "Japon Hayalet Hikayeleri" olarak
tercüme edilen, tuhaf ve alışılmadık bilgilerden oluşan bir koleksiyonda yer
alır. Hikaye şöyledir:
Bir zamanlar çiftliğinde çalışmakta olan çok yalnız bir adam vardı. Her
gün çalıştığı için bol bol yiyeceği ve bakımlı güzel bir evi vardı ama
karısı yoktu. Yıllarca evlenmek için kendine uygun bir kadın aradı ama
asla bulamadı. Bir gün tarlasındayken başını kaldırdığında şaşırtıcı
derecede güzel bir kadın gördü ve hemen aşık oldu. Ona sahip olduğu her
şeyi, ona nasıl bakabileceğini anlattı ve evlendiler. Evlenen çift uzun
yıllar çok mutlu yaşadılar. Bir gün karısı çiftçiye büyük sevinçle nihayet
hamile olduğunu ve tam bir aile olacaklarını söyledi. Adam çok sevindi;
Karısına ve doğmamış çocuğuna büyük özen gösterdi. Nihayet bebek
doğduğunda, evcil köpeğinin de tek bir köpek yavrusu doğurduğunu gördü.
Çocuğun ve köpeğin birlikte büyüyeceğini ve iyi arkadaş olacağını
umuyordu. Ancak yavru büyüdükçe, görünürde hiçbir neden olmaksızın
çiftçinin karısına karşı giderek daha fazla düşman olmaya başladı. Aylar
böyle geçti, bir gün köpek kadının koluna saldırarak cüppesinin kolunu
yırtınca ölüm korkusuna kapılan kadın cübbe ve onun sökülen ipekleri
içinde kayboldu. Onun yerini dokuz kuyruklu bir tilki doldurmuştu. Şaşırıp
kaldı, ne yaptığını anlayınca evden ve köpeğin öfkeli çenesinden
uzaklaştı.
Günler, haftalar, aylar geçti fakat geri dönmedi. Adamın kalbi
kırılmıştı, karısını seviyordu ve onu özlüyordu. Hatta onun bir tilki ruhu
olmasını bile umursamıyordu. Adam her gece çaresizlik içinde onun için
ağlarken, boğuklaşarak gözyaşlarından kopan sesiyle geri dönmesi için
şöyle seslenirdi: "Kitsu-ne?"
Bu tür hikayeler genellikle Shugendō ve Onmyōdō rahipleri ve Abe-No-Seimei,
En-No-Gyoja gibi yetenekli kişilerin yazdığı hikayeleridir. İkisi de
annelerinin birer Kitsune olduğunu iddia etmiştir.
Yukarıda yer alan hikayedeki tilki ruhu yardımsever ve iyi kalpli olmasına
rağmen kaçmayı seçtiğinde sevdiği adama yine de üzüntü getirmiştir.
Hikayenin bazı versiyonlarında adam daha sonra yalnızlıktan ölür. Farklı
varyantlarında ise sevgilisini aramak için evinden ayrılır ve asla geri
dönmez.
Japon mitolojisinde üç farklı Kitsune türü vardır. Bunların her
birinin kendine özgü özellikleri vardır:
Youko'lar, Kitsune olarak kabul edilir ancak genellikle tilki ruhları
değil de tilki şeklini almış şeytanlar olarak görülürler. Huli Jing şiirinin
onlardan bebek gibi ses çıkaran varlıklar olarak bahsettiğini gördük. Bu
aslında bir avlanma yöntemidir. Sesi duyanlar etrafta kurtarılmayı bekleyen
bir bebek olduğunu düşünüp onu aramaya koyulurken nasıl bir tuzağın içine
çekildiklerini fark etmez ve sonunda yaratık tarafından yenirler.
Myoubu'lar kendilerini özellikle refah ve dünyevi başarı kamisini olan
"Inari O-kami"nin habercisi olarak nitelendiren tilki ruhlarıdır. Kötülük
yapamaz ve onlara inananlara yardım etmeye yemin ederler. Kendine özgü kırmızı
önlükler giyen bu heykelleri Japonya'da bazı türbe ve mezarlıklarda görmek
mümkündür.
Nogitsune'ler insanlarla doğrudan etkileşime giren tilkilerdir. Çin ve
Kore mitoslarından farklı olarak iyi veya kötü olabilirler. Inari O-kami ile
uyumlu değillerdir ve bu yüzden "vahşi" olarak kabul edilirler. Ancak gerçek
bir tilki gibi değildirler. Yani yapmak istediklerini kendileri seçebilir ve
sonuçları (karmik tazminat) konusunda endişelenmezler.
Kitsune'ler hakkında bulacağınız tüm hikayeler arasında, bazen insanlara
musallat olmayı bazen ise onlarla arkadaş olmayı seçerek hayatlarını
sürdüren türler olarak en çok göreceğiniz tilki ruhu türü Nogitsune'lerdir.
TİLKİ RUHU NASIL FARK EDİLİR?
Japon mitolojisinde Kitsune'ler genellikle gizlenemeyen bazı özelliklerden
dolayı fark edilirler. Kumiho'larda olduğu gibi Kitsune'ler de neredeyse her
zaman bir kuyruğa ve bazen de tilki kulaklarına sahiptirler. Sık sık
gölgelerde kalmaya çalışarak bunları gizlemeye çalışırlar.
Çoğu zaman insanlarla etkileşime girmedikleri ve sadece yüz yılda bir veya
daha uzun sürede ortaya çıktıkları için güncelliğini yitirmiş veya modası
geçmiş olarak değerlendirilebilecek kelimeler kullanabilir, farklı
konuşabilir ve mevcut dilin kullanımını bilmeyebilirler. Çok yavaş veya
olağandışı bir hızda konuşabilirler.
Japonca'da Kitsune'lerin telaffuz etmekte zorlandığı söylenen kelimeler
vardır. Bu kelimelerden biri de "Moshi"dir. Bu yüzden tilki ruhuna inanan
insanlar evlerine gelen misafirin Kitsune olup olmadığını anlayabilmek için
"Moshi-moshi?" sözünü kullanırlar. Hatta günümüzde bunu cep telefonunda
uygulayanlar bile vardır. Telefonda karşılıklı olarak "Moshi-moshi" diyerek
iki tarafın da normal insanlar olduğunu doğrularlar.
İslam'daki cin inanışına benzer şekilde Kitsune ve köpeklerin bir araya
gelmesi soruna yol açar. Çünkü köpekler onlardan aşırı korkarak kaçabilir yada
saldırabilir. Dolayısı ile tilki ruhları da köpeklere zarar verebilirler.
Genellikle köpeklerin homurdanarak bu ruhları kovalamaya çalışacağına
inanılır.
Kitsune'lerin görünmez olma yeteneğine sahip olduklarına inanılsa da tilki
kulaklarının açığa çıktığı gölgelerini gizleyemedikleri söylenir. Tütsü
dumanını kullanarak da onları görmek mümkündür. Duman formlarının ana
hatlarını çizerek korkuturken, tütsü kokusu onları rahatsız edecektir.
Kitsune'lerin yansımaları da onları ele verir. Su, cilalı metal plakalar,
metal kaşık-kaplar ve tabii ki ayna ve benzeri yüzeye sahip her şey onların
asıl yüzünü ortaya çıkaracağından bunlardan uzak durmaya çalışırlar. Bu yüzden
yüzüne ayna tutmayı reddeden bir kadının ya bir Kitsune olduğundan ya da bu
ruhlardan biri tarafından ele geçirildiğinden şüphelenilirdi.
Inarizushi adında, kızarmış ve çok tatlı tadı olan bir tür tofu ve pirinç
suşisi vardır. Bu yiyecek genellikle Tanrı Inari O-Kami'ye adak olarak
bırakılır. Kitsune'nin bu suşiye karşı koyamayacağı ve lezzetli ikramın tadını
çıkarmak için tilki ruhuna döneceği söylenir. Dolayısı ile inanışla göre bu
suşiyi dışarıda bırakırsanız Kitsune'leri de ortaya çıkarabilirsiniz.
Hoshi-no-tama, Kitsune'lerin bazı güçlerini içeren ve Kumiho’nun mermerine
benzer bir top türüdür. Parıldayan ve batmayan küre benzeri bir taş gibi
görünmektedir. İnanışa göre bu küreyi bulur ve saklayabilirseniz Kitsune onu
geri kazanmak için size hizmet etmek zorunda kalacaktır. Fakat bu sırada onu
geri almak için elinden gelen her şeyi de deneyecektir.
Kitsune-tsuki, kelimenin tam anlamıyla 'bir tilki tarafından ele geçirilme
durumu' anlamına gelir. Genellikle kurban genç bir kadındır ve tilki onun
tırnaklarının dibinden ya da göğsünden içeri girer. Bazı durumlarda
kurbanların yüz ifadelerinin bir tilkiye benzeyecek şekilde değiştiği
söylenir. Japon masalları içine tilki ruhu giren okuma yazma bilmeyen
kurbanların geçici olarak okuma yeteneği kazandığını anlatır.
Halkbilimci Lafcadio Hearn, Glimpses of Unfamiliar Japan adlı eserinde
durumu şöyle anlatır:
"İçine kötü tilkilerin girdiği insanların davranışları tuhaftır. Bazen
sokakta çırılçıplak bağırarak koşarlar. Bazen yere uzanırlar,
ağızlarından köpükler gelirken bir tilki gibi ciyaklar yada havlarlar.
Sahip olunan kişinin vücudunun bir bölümünde, deri altında kendine ait
bir yaşamı varmış gibi görünen hareketli bir yumru belirir. Bir iğne
batırırsanız anında başka bir yere kayar. Bu yüzden güçlü bir el
tarafından parmakların arasından kaymayacak kadar sıkı şekilde tutmak
gerekir. Sahip olunan kişilerin daha önce bilmedikleri dilleri konuşup
yazdıkları söylenir. Sadece tilkilerin sevdiği düşünülen şeyleri
yerler."
Özellikle hala düzenli olarak şeytan çıkarma yapılan Shugendō dinine
inananlar arasında tartışılan uzun ve karmaşık bir konulardan biri de ele
geçirilmedir. Tilki ruhlarının hem insanlara hem de gerçek tilkilere sahip
olabileceği söylenir.
Bir insan vücuduna sahip olduklarında birçok soruna neden olurlar.
Genellikle iyi huylu başlasa da zaman geçtikçe kötüleşir. Öyle ki tilkilerin
ele geçirmesi yüzünden aileler yıkılır yada mali yıkıma sürüklenirler. Bu
yüzden eski insanlar güneşli günde gölgede durup yağmur ve rüzgardan
bahseden kişilere güvenmemeyi, güzel bir kız yada erkekle aniden tanışıp
konuşmaya başlarsan ve her şey gerçek olamayacak kadar iyi gidiyorsa
temkinli olmayı nasihat ederlerdi.