YŞ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
YŞ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ŞEHİTLİK ÜZERİNE
Yazıma Yuval Noah HARARİ’nin 21. Yüzyıl İçin 21 Ders kitabında okuduğum bir paragrafı paylaşarak başlamak istiyorum. Sayfa 268. Paragraf 3:
“Burada akla yatmayan bir şey var. Fransız kuvvetlerinin öldürdüğü şehitler cennete gittiyse, bunda intikam alınacak ne var? Ne için intikam? İnsanların cennete gönderilmesinin intikamı mı? Çok sevdiğiniz abinize piyangodan bir trilyon çıktığını duysanız tepkiniz gidip intikam almak için piyango bayilerini bombalamak mı olurdu? Peki neden Fransız Hava Kuvvetleri birkaç kardeşinizi ebediyen cennete yolladı diye Paris'e kan kusturuyorsunuz? Hatta Fransızları gerçekten de Suriye'yi bombalamaktan caydırmayı başarsalardı çok daha feci olurdu. O vakit daha az Müslüman cennete giderdi.”
Bu dünyada yaptıklarıyla (ibadet, davranış) cennete gitmek insanın elinde. Yıllarca ibadet ederek zor yoldan cennete gitmek isteyen sayısız dindar var. Neden zor yolu seçiyorsunuz? Dindar bir devletin, terörle mücadelesinde en ön safta yer alarak cennete gitmek çok daha kolay. Düşünsenize, ibadetten haberi olmayan, iyilik nedir bilmeyen ama şehitlik mertebesi olan herhangi bir dine ait bir birey, şehit olduğu için doğrudan cennetlik. İnsanlar neden bu yolu seçmiyor, gerçekten aklım almıyor.
Samimi olalım. Hiçbir birey ölmek istemez. Şehitlik sebebi ile ölüm de dahil. Ama sonsuz cennetle, dünyadaki sınırlı yaşamı karşılaştırdığımızda, kendimizi feda etmek çok akıllıca değil mi? Bunun yanında, sadece kendimize değil, 70 insana daha şefaat ederek, sonsuz cennet ödülü kazandırabiliriz (İbni Mace, Cihad, 16). Sorgu yok, sual yok, kabir azabı yok, cehennem endişesi yok. Daha ne olsun?
Evladı ölmüş bir aileye, hanlar, yatlar, katlar, altınlar gibi fani ödülleri verseniz yine de acısı dinmez. Bu ailenin, şehit olan evladına güya en büyük ödül olan cenneti veriyorsunuz. Ama şehit aileleri yine de ağlamaktan kendilerini alamıyorlar. Hatta şehit, o aile ve sülaleye şefaat edecek, herkesi cennete koyacak. Cennet amacı gerçekleşecek. Ama yine de ağlıyorlar. Kolay mı kardeşim? Hayatta en sevdiklerinden birini belki de birkaçını kaybettiler.
Cennet aslında şehidin yakınlarına bir teselli ödülüdür. Çünkü bu ödül acıyı hafifletmiyor bile. Teselli ödülü varsa büyük ödül de vardır. Teselli ödülü, şehide, ailesine, vatandaşına veriliyorsa, büyük ödül ne? Bu ödülü kim alıyor? Ben biliyorum da durduk yere yakmayım kendimi. Zaten öbür dünyada yanacağım, bari bu dünyam serin geçsin.
Şehit yakınlarına verilecek bir başka ödülse intikamdır. Şehidin intikamına HARARİ çok güzel değinmiş zaten. İnsanı cennete gönderen biri neden öldürülür? İyi insanları şehit eden zaten kötü insanlar ise, şehitler olmadan neden temizlenmiyor bu kötü insanlar? Sorular bitmez.
Şehitliğin kısımlarına çok değinmek istemiyorum. Yanarak, boğularak, göçük altında kalarak, izinliyken sivil araç ile gezmeye giden bir askerin trafik kazası geçirmesi, ölenin “Allah-u Ekber”, öldürenin “Allah-u Ekber” demesi vs. İşimize gelen herkese şehitlik mertebesini verebiliriz. Bunun kararını da ahirette yaratıcı değil, dünyada din adamları veriyor.
Bir de 100 şehit sevabı 1000 şehit sevabı var. Özellikle yazıyla değil rakamla yazdım ki dikkat çeksin. Gerçekten şehit olan insan hayatını koymuş ortaya. Onda da 1 şehit sevabı kazanmış. 100 şehit sevabı kazanılacak ne yapmış olabilir ki bir insan? Çok saçma değil mi yahu?
Şehitlik kavramı dindar kısma verilen ödül demiştim. Bu ödül gerçekten var mı bilemem. Ama şunu iyi biliyorum ki ölen öldüğüyle kalıyor, ailesi ve yakınları acısı ile. Ölen insanla zaten işi olamayacak dinciler, kalanları ölen üzerinden kullanmaya devam ediyor.
Kaydol:
Kayıtlar
(
Atom
)
PATREON İLE DESTEK OL
Patreon'dan Üye Olarak Destek Olmak İçin : TIK
KUR'AN ANALİZİ
● Sırasıyla tüm ayetleri incelemeye başladığım ve kökenlerini gösterdiğim "Kur'an Analizi" videoları İçin TIK!