Buna rağmen, birçok yazar ve akademisyen Kolombiya öncesi medeniyetlerin bazılarının oldukça gelişmiş olduğu konusunda hemfikirdir. Birçok Aztek ve Maya medeniyetinin keşiflerinin Avrupa merkezleri kadar ilerlediği görülmektedir.
Günümüzde uzmanlar İnkaların gelişmiş kraniyal ameliyatlar yaptıklarını keşfettiler. Dünya Nöroşirürji dergisinde yayınlanan bir çalışmada İnkaların kazıma, ensizyon ve perforasyon tekniklerini kafatasına mükemmel bir şekilde uyguladıkları ortaya çıktı.
Trepanasyon adı verilen teknik, kafa travması, baş ağrıları, epileptik nöbetler ve akıl hastalığının tedavisi için yıllarca dünyanın çeşitli halkları tarafından kullanılmıştır.
Trepanasyon kafatasına bir deliğin açıldığı tıbbi bir prosedür olarak tanımlanır. Bu teknik antik çağlardan beri uygulanmaktadır ve migren, nöbetler, travma, akıl hastalıkları hatta şeytani bir ele geçirilme olayı gibi bazı semptomları tedavi etmek için kullanılmıştır. Ancak yeni araştırmaya göre İnkalar o alanda diğer medeniyetlere göre daha da gelişmişti. Nasıl olduğu bilinmesede her nasılsa İnka'lar bir şekilde anatomi konusunda uzmanlardı.
Konuyla ilgili olarak Miami Miller Tıp Fakültesi'nde tıp profesörü olan David S. Kushner, “Kranial anatomiyi biliyor ve daha çok kanamaya sebep olacak bölgelerden kaçınmış gibi görünüyorlar” dedi.
Çalışmanın sonucundaki bulgular İnka'ların İ.Ö. 400 yılları arasında üzerinde işlem yaptığı 800'den fazla kafatasının değerlendirilmesine dayanmaktadır ve tüm bunlar 1500 yılında Peru'da keşfedilmiştir.
Araştırmacılara göre İnka İmparatorluğu'ndaki bu ameliyatların sonrasındaki ölüm oranı % 17 ile % 25 arasında değişiyordu.
Karşılaştırma yapıldığında ise İnka'lardan yüzyıllar sonra, Kuzey Amerika İç Savaşı sırasında yapılan kranial operasyonlara bakıldığında ölüm oranının % 46 ile 56 arasında olduğu görülüyor.
Bilim adamları İnkaların başarısının nedenini bilmiyorlar ama hijyenin belirleyici bir faktör olabileceğini öne sürüyorlar.
David S. Kushner, “En erkenden en son zamana kadar antik İnka toplumu hangi tekniklerin daha iyi olduğunu ve dura'ya daha az zarar verdiğini biliyordu” diyor.
Beyin etrafını saran bir zar olan dura, sıvı içerir ve enfeksiyonu önler. Uzmanların raporuna göre değişen tekniklerine bakıldığında İnkalar hayatta kalmanın enfeksiyondan kaçınmaya bağlı olduğunubiliyordu.
David S. Kushner bu konuda şunu söylüyor: "Eski Peru'luların enfeksiyonları nasıl önlediklerini bilmiyoruz, ancak bu alanda çok iyilerdi."
Yazan & Çeviren: A.Kara