AKHENATON, YOM KİPPUR VE YAHUDİ NAMAZI
"Kefaret Günü" anlamına gelen "Yom Kippur" Yahudilerin yıl içindeki en kutsal
günüdür. Oruçların tutulduğu bu süreç itiraf, tövbe ve bağışlanma için bir
fırsattır ve Yahudi Yeni Yılı'ndan on gün sonra gerçekleşir. [1] Bu kutsal
günde oruç tutmanın yanı 5 kez ayin yapılır ve Vidiu adı verilen toplu günah
çıkarma merasimleri düzenlenir.
Yom Kippur'da 5 ve 10 sayıları belirgin şekilde öne çıkar. Enteresandır ki 5
ve 10 sayıları Musa ve Akhenaton'un hayatlarında da belirgin şekilde yer
almıştır. Örneğin Yahudiler tarafından kutlanan İbrani takviminin
Yeni Yılı olan Roş Haşanah ve Yom Kippur arasında insanların Tanrı'dan ve
sevdiklerinden bağışlanma diledikleri on gün süren tövbeler yapılır. Bu on
güne “Huşu Günleri” adı verilir. [2]
Musevi geleneğine göre Musa İsraillilere itaatlerine odaklamalarını sağlamak için On Emir, beş çeşit sunu ve Çadırın beş sütununu vermiştir. Kudüs Tapınağı günlerinde Baş Rahip, Yom Kippur'da ellerini ve ayaklarını on kez yıkar ve kıyafetlerini beş kez değiştirirdi. Yom Kippur'da beş ana dua, insanların uyması gereken beş yasak ve on itiraf (viddui) vardır.
Bir zamanlar Nil Nehri kıyısına kurulmuş, firavunlar dönemine ait eski yerleşim yerlerinden biri olan Amarna'da da 5 ve 10 sayılarının önemli olduğu görülür. Büyük Aten Tapınağı'nın önünde, ana girişi çevreleyen ve 5 bayraklık iki takımın bulunduğu, toplam 10 adet bayrak direği vardı. Tüm bunları Akhenaton'un Baş Rahibi Mery-Ra'nın mezarındaki yazıtta görmek mümkün. [3]
Akhenaton'un Kahyası Tutu'ya bir altın kolye ve terfi verdiğinin anlatıldığı Tutu'nun mezarındaki bir sahnede bağlanmış on esir vardır. 5 ve 10 rakamları yazı ve bilgiyle ilişkilendirilmişti. Bunun muhtemel nedeni yazının beş parmak ve iki el ile ilişkilendirilmiş olmasıydı. [4]
Thoth'un rahiplerinin beşerli gruplar halinde tertiplendiği bilinmektedir. Tektanrıcılığa rağmen Akhenaton tanrı Thoth'a saygı duyduğundan, beş ve on sayıları onun için önemliydi.
Tevrat'ın Yom Kippur bölümünde ruh kelimesi beş kez geçmektedir. Daha da
dikkat çekici bir şekilde, modern Yahudiler, tıpkı eski Mısırlılar gibi bir
kişinin ebediyen yaşayacak beş farklı ölümsüz ruha sahip olduğuna veya ruh
bileşenleri içerdiğine inanırlar. Mısırlılar için bu 5 bileşen şuydu:
- Ka : hayati yaşam enerjisi veya ruh,
- Ba : kişilik,
- Şuet (Shuet = Silüet ?) : gölge,
- İb : kalp,
- Ren : isim.
Yahudi teolojisi her ruhun yaşam boyunca beş aşamadan geçtiğini ve beş
elemente sahip olduğunu öğretir. Bu 5 element nefeş נֶפֶשׁ (ruh),
neşima נְשִׁימָה (hayat nefesi), ruakh רוּחַ (rüzgar), çaya
(yaşayan) ve yeçidah'dır (benzersiz).
Ayrıca iki eli kaldırmak da dahil olmak üzere diğer 6 dua pozisyonu Akhenaton'un Amarna'da tasvir edilmiş duruşlarının izlerini taşır. Yom Kippur Yahudilerin yıl içinde dua ederken yere tamamen secde edecekleri tek gündür. Bu eyleme "nefilat apayim" yani “yüz üstü düşme” denir. Tevrat'ı en yüksek Yahudi Yasası olarak gören Karay Yahudileri hala tam secde pratiğini korumaktadırlar.
Ettikleri "Aleinu" adlı Yahudi duası şöyledir: "Kralların Krallarının Kralı, Kutsal Olan'ın önünde eğilir, secdeye kapanır ve şükrederiz, O Kutsanmıştır!"
Ayrıca iki eli kaldırmak da dahil olmak üzere diğer 6 dua pozisyonu Akhenaton'un Amarna'da tasvir edilmiş duruşlarının izlerini taşır. Yom Kippur Yahudilerin yıl içinde dua ederken yere tamamen secde edecekleri tek gündür. Bu eyleme "nefilat apayim" yani “yüz üstü düşme” denir. Tevrat'ı en yüksek Yahudi Yasası olarak gören Karay Yahudileri hala tam secde pratiğini korumaktadırlar.
Ettikleri "Aleinu" adlı Yahudi duası şöyledir: "Kralların Krallarının Kralı, Kutsal Olan'ın önünde eğilir, secdeye kapanır ve şükrederiz, O Kutsanmıştır!"
Alçak gönüllüğü simgeleyen bu pozisyon çok eskilere dayanır. Tora, İbrahim,
Yeşu hatta Kral Davud da dahil olmak üzere Tanrı'nın önünde “yüz üstü kapanan”
birçok liderden bahseder.
Tesniye 9:25 okuyucuya Musa'nın "kırk gün kırk gece Rab'bin önünde nasıl secde ettiğini" anlatır. Karnak'taki kabartmalar Akhenaton ve Nefertiti'yi tanrıları Aten'in önünde secde ederken gösterir. [5] Tuhaf bir şekilde Akhenaton ve Nefertiti de tam olarak böyle; elleri, diz ve yüzleri yere değecek şekilde tapınırlardı. Büyük alçakgönüllülüğün ve samimiyetin bu duruşu Matta 26:39'da yüzüstü yere kapanan İsa tarafından bile benimsenmişti:
Matta 26:39:
"Biraz ilerledi, yüzüstü yere kapanıp dua etmeye başladı. “Baba” dedi,
“Mümkünse bu kâse benden uzaklaştırılsın. Yine de benim değil, senin
istediğin olsun.”."
Yom Kippur'un ilginç özelliklerinden biri de dua ayinleri sırasında Tevrat parşömenlerini barındıran Aron Hakodeş yani Tora Sandığı'nın açık bırakılmasıdır. İçinde genellikle On Emir, Tanrı'nın Tacı, Hayat Ağacı, Tapınağa Açılan Kapı, Menora ve iki aslan motifleri ve değerli Tevrat parşömenleri bulunur.
2 aslanın Davut yıldızını tuttuğu bazı motiflerde şöyle yazar: "Güneşin doğumundan batışına kadar Rabbin adı övülmelidir."
Bu tasvirler Yahuda Aslanı'nın, Tanrı'nın yargısının ve ondan korkmasının simgesidir. Aslan için kullanılan İbranice kelime olan aryeh (אַריֵה) En Kutsal Günler'in kısaltmasıdır. Tevrat'taki peygamberlerden biri olan Yeşaya, gelecekte aslan ve buzağın birlikte yaşayacağı bir zamanını anlatırken, Amos'un Tanrı'yı bir aslana benzettiği görülür:
Amos 3:8:
"Aslan kükrer de kim korkmaz? Egemen RAB söyler de kim peygamberlik
etmez?"
Aslanlarla olan bu bağlantılar büyüleyicidir çünkü Akhenaton'un da benzer şekilde aslanlar ile bağları vardır. Örneğin Amarna'daki talatat bloğundaki bir tasvirde Akhenaton'u klasik Mısır sfenksi formunda görürüz. (Bu arkeolojik eser şuan Almanya'nın Hanover şehrindeki Kestner Müzesi'nde bulunmaktadır.)
Ayrıca Tevrat kapak tasarımlarına benzer şekilde bir dağın üzerinde yükselen güneşi temsil eden Akhet sembolünün yanında iki aslan motifini bulunur. 2 yandaki bu Mısır aslanlarına "Aker" deniyordu ve kralı koruyorlardı. Onlar Duaj (dün) ve Sefer (yarın) idi. En ilginci ise Mısır dilinde "Yarının Yasası" anlamına gelen Sefer Tora adlı Tora Parşömenin de "sefer" sözcüğünün hala kullanılıyor olmasıdır. Burada ek bir bilgi daha vermek gerekir ki Yahudi yazara "Sofer" denir. (Ayrıca bkz: Şofar שׁוֹפָר, Yahudilerin kullandığı ve genellikle keçi, koç boynuzundan yapılan geleneksel çalgı.)
Aslanlarla olan bu bağlantılar büyüleyicidir çünkü Akhenaton'un da benzer şekilde aslanlar ile bağları vardır. Örneğin Amarna'daki talatat bloğundaki bir tasvirde Akhenaton'u klasik Mısır sfenksi formunda görürüz. (Bu arkeolojik eser şuan Almanya'nın Hanover şehrindeki Kestner Müzesi'nde bulunmaktadır.)
Ayrıca Tevrat kapak tasarımlarına benzer şekilde bir dağın üzerinde yükselen güneşi temsil eden Akhet sembolünün yanında iki aslan motifini bulunur. 2 yandaki bu Mısır aslanlarına "Aker" deniyordu ve kralı koruyorlardı. Onlar Duaj (dün) ve Sefer (yarın) idi. En ilginci ise Mısır dilinde "Yarının Yasası" anlamına gelen Sefer Tora adlı Tora Parşömenin de "sefer" sözcüğünün hala kullanılıyor olmasıdır. Burada ek bir bilgi daha vermek gerekir ki Yahudi yazara "Sofer" denir. (Ayrıca bkz: Şofar שׁוֹפָר, Yahudilerin kullandığı ve genellikle keçi, koç boynuzundan yapılan geleneksel çalgı.)
Yom Kippur sırasında Yahudiler hayatlarını mecazi olarak Tanrı'nın ellerine
teslim ederler. Tanrı'nın elleri olduğu fikri yeni değildir ve eski İsrail
ve Mısır'a kadar uzanır. Bugün "hamsa eli" adlı koruyucu muskada bu temanın
ifade edildiğini görürüz. Tevrat'ın en eski bölümlerinden Denizin
Şarkısı'nda Musa'nın ne söylediğine bakalım:
Çıkış 15:6: “Senin sağ elin, ya RAB, Senin sağ elin korkunç güce sahiptir. Altında
düşmanlar kırılır.”
Benzer şekilde Tevrat'taki en eski ayetlerin çoğu Rab'bin güçlü elinden
bahseder.
Mısır bilimci J.K. Hoffmeier, Akhenaton zamanından kalma iki İbranice
kelimeyi eski Mısır tabirleriyle ilişkilendirmiştir. Birincisi İbranice
"güçlü el" anlamına gelen "yad hazakah" sözcüğünün Antik Mısır'da "güçlü
kol" anlamına gelen "hps" ye eşdeğer olduğudur. İkincisi, İbranice "uzanmış
kol" anlamına gelen "zeroah netuya"nın ise Eski Mısır'daki "pr-a"ya eşdeğer
olduğudur. [6]
Her iki eski ifadeyi de Tesniye 26:8 gibi birçok yerde görebiliriz:
“Bunun üzerine güçlü elle, kudretle, büyük ve ürkütücü olaylarla,
belirtilerle, şaşılası işlerle bizi Mısır'dan çıkardı.”
Akhenaton, tanrısı Aten'in ellerine takıntılıydı. [10] Sanatta Aten'e verilen ve yazıtlarda atıfta bulunulan tek insan vücudu parçası bunlardı. Örneğin Akhenaton'un bir kararnamesinde şöyle yazar: “Kendini iki eliyle inşa eden, güzel yaşayan Aten…” [7][12]
Ayrıca İbranice "uzatılmış kol" anlamına gelen "sıfırah" kelimesinin Eski Mısır'da "Firavun'un galip gelen kolu" kavramından türetildiğine dair kanıtlar vardır. Akhenaton'un mektuplarından birinde "kralın güçlü kolu" anlamına gelen "zu-ru-uh" ifadesi yer alır. [11] Eğer Akhenaton Musa'ya dönüştürüldüyse bu Mısır kelimesinin Tevrat'ta kullanılması daha anlamlı hale gelir.
Yom Kippur için uygun kıyafet beyaz ketendir. Bu saflığı ve kişinin araması
gereken ruhsal temizliği sembolize temsil eder. Bu beyaz keten kıyafete
"kittel" denir. Bu uygulama Yüksek Rahibin yılın bu en kutsal gününde sadece
beyaz keten giyerek her zamanki detaylı altın kıyafetinden (Akhenaton ile
başka bir bağlantı) vazgeçmesi içindir. Bu aynı zamanda Ahit Sandığı'nın
önünde tamamen saf olarak görünmelerini sağlıyordu.
Levililer 16:4:
“[Harun] Kutsal keten mintan, keten don giyecek, keten kuşak bağlayacak,
keten sarık saracak. Bunlar kutsal giysilerdir. Bunları giymeden önce
yıkanacak.”
Pek çok Yahudi beyaz giysiler giyerek başka bir temayı vurgular: Benliğin
ölümü ve Kefaret Günü boyunca yeni bir hayata yeniden doğuş. Örneğin
"kittel" aslında bir cenaze cübbesidir ve aslında ibadet edenlere kendi
sembolik ölümlerini ve Tanrı'nın kurtuluşu altında yeniden doğuşlarını
hatırlatmak için giyilir. Bu fikir büyük olasılıkla Ölüler Kitabı'nda ve
Amarna'da temsil edilen yeniden doğuş ve yeni yaşam kavramlarından
kaynaklanmıştır.
Akhenaton yönetimindeki Amarna'daki hayattan görüntülere baktığımızda kral
ve ailesini birbirine çok benzer beyaz keten giysiler içinde görürüz. [8]
Aslında şehirde yaşayan çoğu insan bu tür giysiler giyerdi. Mısırlı
rahiplere genel olarak sadece saf beyaz keten giymeleri emredilmişti; ki bu
daha sonra Musa ve onun dini tarafından benimsenen bir uygulama olmuştu.
Akhenaton ve Nefertiti'nin Aten'e ibadet ederken beyaz keten giymeleri
geleneğinin devamı olarak Yahudiler üç bin yıl geçmiş olsa da Rab'lerine
ibadet ederken hala neredeyse aynı giysiler giyiyorlar.
Yıkanmak ve yıkama emirleri de antik Amarna ile bağlantılıydı. Bu uygulama
Amarna yaşamının ve dininin ortak özelliğiydi. Akhenaton'un tapınakları
yıkanma leğenleri ve ayinlerde kullanılan basamaklı havuzlarla doluydu.
Kol Nidrei adı verilen akşam duası sırasında Yahudi erkeklerin dua şalı giymeleri adettendir. Bu özel şalın geceleri giyilebildiği tek durumun bu olması enteresandır. Firavunlar çizgili baş örtüsü takıyorlardı. Yahudilerin tıpkı onlar gibi, aynı tarzda çizgili şal takmaları emredilmiştir. Tevrat'ta Çölde Sayım 15:37-38'de anlatılan bu uygulamanın kökeninin antik Mısır olduğu açıktır. Şöyle yazar:
"RAB Musa’ya şöyle dedi: “İsrail halkına de ki, ‘Kuşaklar boyunca
giysinizin dört yanına püskül dikeceksiniz. Her püskülün üzerine lacivert
bir kordon koyacaksınız."
Yom Kippur'un tam olarak başlangıcının işareti Güneş'in batışıdır ve bu durum
hahamlar tarafından kesin olarak kaydedilir. Güneş arkalarında batarken dua
eden Ortodoks Yahudilerin görüntüsü Yom Kippur'un klasik görüntüsü haline
gelmiştir.
Kol Nidrei ayini “bütün adaklar” anlamına gelir ve bir önceki yıl yaptıkları
ancak tutamadıkları herhangi bir yemin konusunda bağışlanmaları için
Tanrı'ya yalvaran katılımcılara atıfta bulunur. Bu, Akhenaton'un adak verme
eğilimini, bu yeminleri tutma arzusunu ve herhangi bir nedenle onları
bozmuş, tutamamış olsaydı yaşayacağı varsayılan suçluluğu hatırlatır.
Akhenaton'un sözlerini doğrudan Amarna Erken Bildiri Sınır Dikilitaşı'ndan
okuyalım:
"İşte, Aten için bir Ufuk olarak onu (Amarna'yı) yapacağım" diyerek bu
konuda bir yemin ediyorum."
Daha sonra, tamamen Aten'e ait olan şehrinin sınırlarını asla terk
etmeyeceğini beyan eder:
“İşte bu gerçek yeminim… O babam Aten'e ait... Babam Aten için yaptığım
bu yemini görmezden gelmeyeceğim.”
Beyaz keten ile ilişkilendirilen Yom Kippur'da yankılanan başka bir tema
vardır: ışık - özellikle de Tanrı'nın ışığı. Örneğin Mezmurlar 27:1'de
şunlar yazar:
“RAB benim ışığım, kurtuluşumdur,
Kimseden korkmam..."
Kimseden korkmam..."
Sayılar 6:25'te Musa'nın söylediğine bakalım:
“ RAB aydın yüzünü size göstersin ve size lütfetsin.”
MÖ 7. yüzyılda İsrail'de iki küçük parşömen üzerine yazılmış bu ayet şimdiye
kadar bulunan en eski Tevrat ayetidir. Parıldayan tanrısal bir yüz fikri söz
konusu olunca babası Aten'in ışığına tapmakla tanınan Amarna'yı ve
Akhenaton'u hatırlamak gerekir.
Yom Kippur'daki sabah duası olan Şahkarit sırasında Şema'dan önce okunan ilk
kutsama olan Yotzer Or Blessing yani “Işığın Yaratıcısı”na bakalım.
Akhenaton'un tapınaktaki baş hizmetçisi Panehesy, kahyası Tutu, amcası ve
generali olan Ay'ın türbelerindeki yazıtlardan bazı satırlar ile Yahudi
duasını karşılaştıralım. (Kırmızı renkli yazılar Yahudi duası, diğerleri
antik Mısır)
Kutsalsın, Tanrımız Rab, evrenin Kralı.
Güzel görünüyorsun (yükseliyorsun) cennetin ufkundan, Ey Yaşayan Aten,
hayat veren Kral,
Işığı oluşturan ve karanlığı yaratan,
Eylemlerin olmadığında toprak karanlıktır, sen kalktığında toprak
aydınlanır…
Barışı sağlayan ve her şeyi yaratan,
Barış içinde hoş geldiniz, barışın efendisi! Sen yarattıklarının hepsinin
efendisisin.
Yeryüzüne ve üzerinde yaşayanlara merhametle ışık veren,
Uzakta olsan da, ışınların yeryüzünün üzerinde ve algılanıyorsun,
Ve O'nun iyiliğiyle her gün, sürekli olarak yaratma işini yeniler,
Ey her gün kendi kendine doğan, Yaşayan Aten! Sen ortaya çıktığında her
ülke şenlik içindedir. [9][13][14]
Gün doğumu ve batımının tam olarak ne zaman gerçekleştiği, namazlarını onların
etrafında planlayan Yahudiler için hayati derecede önemlidir. Bu zamanlar
İbranice'de "zmanim" olarak adlandırılır ve her yıl dikkatlice hesaplanır. Bu
sayede Tora'nın çeşitli "mitsvalarını"* yani emirlerini tamamlayabilecekleri
dönemleri belirlerler.
Zmanim'in en göze çarpan özelliği, şafak, gün doğumu ve hatta aralarındaki dönemi ayırt edebilmeleridir. Şafağa "Alos Haşaçar" denir ve gerçek güneş diski deniz seviyesinin üzerinde göründüğündeki gün doğumuna "Haneitz Haçama" denir. Aynı şekilde, akşam, Şıkiyas Haçama, güneş diskinin tamamen kaybolduğu andır ve resmi olarak Yahudi gününün sonunu işaret eder.
Zmanim'in en göze çarpan özelliği, şafak, gün doğumu ve hatta aralarındaki dönemi ayırt edebilmeleridir. Şafağa "Alos Haşaçar" denir ve gerçek güneş diski deniz seviyesinin üzerinde göründüğündeki gün doğumuna "Haneitz Haçama" denir. Aynı şekilde, akşam, Şıkiyas Haçama, güneş diskinin tamamen kaybolduğu andır ve resmi olarak Yahudi gününün sonunu işaret eder.
Öğlen veya gün ortası adları, Mısır güneş tanrısının üç eski yönünü veya
tezahürünü yansıtan Çatzos olarak adlandırılır: Şafakta Khepri, öğlenleyin Ra
ve alacakaranlıkta Atum.
Bunlar Kral Davud'un dua vakitlerinde tekrarlanan temalardır. Mezmurlar
55:17'de yazdığına göre Davut
"Sabah, öğlen, akşam kederimden feryat ederim, O işitir sesimi." demektedir.
Güneş ışığına ve güneş diskine olan bu odaklanma şaşırtıcı şekilde
Akhenaton'un Aten kültünü andırır. Çoğu bilgin, Mısır gününün özellikle de
Amarna'da gün doğumundan ziyade güneşin doğuşundan önce, şafakta başladığı
konusunda hemfikirdir.
Yazıtlardan okuyalım: “Ufukta yükseldiğinde ona hayran ol, ey yüce Aten!” ,
"Selam sana gökte yükselen ve şafak vakti göğün ufkunda parlayan!" , “Ta ki
senin dirilişinde ve bulunduğun yerde şenlik yapılsın.”
Güneş diskinin yani Aten'in kendisinin ortaya çıkması ve kaybolması,
uzaklardaki büyülü yer olan Akhet'e gitmesi veya ufka doğru hareket etmesi
Akhenaton için en önemli konulardandı. Tevrat bu odağı sabah, aydınlık, gün
batımı ve tanrının kutlanması üzerinden ele alır. Örneğin, Mezmurlar 5:3'de
“Sabah sesimi duyarsın, ya RAB, Her sabah sana duamı sunar, umutla
beklerim.”
, 97:11'de “Doğrulara ışık, Temiz yüreklilere sevinç saçar.” yazar.
Akhenaton tarafından ortaya atılan tüm dünya için ışığı ve yaşamı yaratan tek
ebedi Tanrı fikri Musa'nın Tora'sının ilk katmanlarına nüfuz etmiştir.
Akhenaton'un doğru söz, doğru eylem, saf güdüler ve sevgi dolu bakmak - gibi
hepsi ilahi ışık başlığı altında sınıflandırılan orijinal fikirleri genel
olarak Yahudiliğin, özellikle Yom Kippur'un temel nitelikleri olmaya devam
ediyor. Yahudiler bugün hala 3.000 yıl önceki Mısır inanışlarını kutluyorlar.