Home
Yezidilikte yaratılış
YEZİDİLER (EZİDİLER)
YEZİDİLER (EZİDİLER)
YEZİDİLER (EZİDİLER)
Ezidilik, Yezidilik ya da Yezdanizm denildiğinde Zerdüştlük ilkeleri üzerine kurulmuş dini anlamalıyız. Ama bilinen eski Zerdüşt dini değildir. Çoğu insan Zerdüşt’ü de duymuştur Yezidiliği de ama aralarındaki ilişkiyi bilmez. Kimileri Yezidiliği Alevilerin lanet ettiği halife Yezid sanır, kimileri şeytana tapanlar diye bilir..
Evrenin ve varlıkların Azda adlı tanrıları tarafından ve görevlendirmiş olduğu Melek Tavus (Taus) ile yaratılmış olduğuna inanırlar. Yezidi, “Azda’dan olan”, “Azda tarafından yaratılmış olan” demektir. Bazıları bunun "Ezda" olduğunu da iddia eder. Xweda da Kurmançi dilinde aynı anlama gelir. Zazaca’daki karşılığı Mazda’dır. Köken olarak Zerdüşt dininin kutsal kitabı Avesta’daki Yazata, Yazdan, Yezdan kelimelerinden gelmektedir.
Êzidîliğin kökeni çok eskilere dayanmaktadır. Mezopotamya’nın en eski dinlerinden biri olduğu söylenir. Zamanımızda bu dine mensup olanlar sadece Kürtlerdir. Êzidîler evrenin yaratılışında tanrıdan sonra meleklerin de görev aldıklarına inanmakta ve bu 7 melekten en büyüğü; yani baş melek olarak Ezazil (Tawisi Melek-Melek Tavus-Taus) kabul görmektedir. Êzidîliğin ne zaman ortaya çıktığı tam olarak bilinmemekle birlikte Mitraizm, Mazdaizm ve Zerdüştlükle ortak yanlarının oldukça fazla olduğu bilinmektedir. Kimi araştırmacılar Êzidîliğin zamanla bu dinlerden ayrıldığını, kimisi ise bu dinlerden etkilenerek oluşturulduğunu söylerler.
Yezidiler dualarını güneşe dönerek yaptıklarından, ateşi ve güneşi kutsal gördüklerinden ateşperest olarak bilinirler. Halbuki ateşin kutsallığı, tanrı Azda’nın ateşiyle her şeyin yaratıldığına inanmalarından gelmektedir. Eski kimliklerin din hanesi bölümünde ‘X’ ya da ‘0’ ile ifade edilen dine mensup insanlardır Yezidiler. Tarihte birçok katliama uğramalarına, aşağılanıp hor görülmelerine rağmen varlıklarını günümüze kadar sürdürmüş ve Anadolu’nun renklerinden biri olmaya devam etmişlerdir. Ama çoğu Avrupa’ya göç etmek zorunda kalmıştır. Yezidilik içe kapalı bir dindir. Sonradan Yezidi olunmaz. Sadece aynı soydan gelenler Yezididirler. Irak, İran, Suriye ve Türkiye’de Mardin civarında yerleşiktirler.
Yezidilerde Yaratılış Efsanesi
İlahi olduğu öne sürülen dinlerle benzeşen bir yaratılış inancına sahiptirler. Başlıca fark, düşmüş melek diğer dinlerde kötü-düşman görülürken Yezidilikte kutsal görülür. Düşürülme sebebi Yezidilerde de aynıdır, Tanrı Ezda’nın emrine uymayıp yarattığı iki insana tabi olmayı, secde etmeyi reddetmesidir. Ama diğer dinlerdeki inanışla Tanrı tarafından cezalandırılmaz, tersine onurlu, erdemli tavrı nedeniyle ödüllendirilir ve evrenin, dünyanın biçimlendirilmesi ile görevlendirilir.
Başlangıçta Tanrı, kendi ateşinden Ezazil’i yani Melek Tavus’u yaratır ve ona evreni ve insanı yaratma görevini verir. Bununla birlikte yaratılış işinde Tavus’a yardımcı olacak altı melek daha yaratır. Bunun üzerine Melek Tavus, Azda’nın verdiği buyruk doğrultusunda ve yine Azda’dan aldığı bir toz ile Erkek ile Kadın’ı, ve evreni yaratır. Ayrıca ayak işlerini görmesi için de dört tane de cin.
Daha sonra yarattığı bu iki insanı takdim etmek üzere Azda’nın yanına gider ve Azda Melek Tavus’a “Bundan sonra bu iki insana tabi olacaksın” der. Bunun üzerine Melek Tavus “Bu iki insanı yaratan yoktan var eden benim, niçin onlara tabi olayım, ben sadece beni yaratan sana tabi olur, sana ibadet ederim” der.
Bu ilk iki insandan toplam 80 çocuk dünyaya gelir. Daha sonra bu ilk iki insan, ideal insan konuda anlaşmazlığa düşerek kavgaya tutuşurlar ve sınavdan geçirilmelerine karar verilir. Her ikisi de ruhlarını, düşüncelerini bir küpe doldururlar ve ağzını kapatırlar. 40 gün sonra Erkek olanın küpünden Şahid bin Car adında güzel bir genç çıkar. Kadınınkinden ise sürüngenler, akrepler, çıyanlar.
Adam Şahid bin Car’ı o kadar sever ki diğer 80 çocuğuyla artık ilgilenmez olur. Bu da kadın ve 80 çocuğu arasında kıskançlık ve nefrete neden olur. Karar verirler, Şahid bin Car öldürülecektir. Kadın bir parola belirler ve suikastın yapılacağını bu parolayla bildireceğini söyler. Ancak her şeyi bilen ve duyan Melek Tavus’u hesaba katmamıştır. Melek Tavus, yarattığı dört cine emir verir ve cinler gece olunca bu 80 çocuğun ağızlarına üflerler. Uyandıklarında 80′i de farklı dil konuşmaktadırlar. Bu sebeple annelerinin söylediği parolayı da anlayamazlar Şahid bin Car böylelikle Melek Tavus’un sayesinde kurtulur.
Daha sonra Şahid bin Car’a dişi bir melek gönderilir ve bundan olan çocuklar Yezidilerin atalarını oluşturur, diğer 80 çocuktan dünyaya gelenlerse diğer insanları oluştururlar.
Yezidilerin Kutsal Kitapları
Kara Kitap olarak adlandırılan Meshaf Reş ve Kitab el Celve Yezidilerin sahip olduğu iki kitaptır. Kara Kitap 15. Yüzyılda Kurmançi diliyle yazılmıştır.Sözde Tanrı Ezda siyah dağa indiğinde siyah kitap yazılmıştır.Kitapta Yezidi mitolojisi anlatılır ve yapılması istenmeyen şeyler belirtilir.
Kitab el Celve diğer adıyla Vahiy Kitabı ise daha geniş bir zaman içinde yazılmış bir kitaptır. Kitapta sadece Yezidilere okutulması yazılıdır. 5 bölümden oluşur ve bu bölümlerde din, Melek Tavus, reenkarnasyon ve yasaklar anlatılır. Dil bilimciler, her 2 kitabın da dinin ortaya çıkışından çok sonra yazılmış olduğunu, bir kutsallığı olmadığını, Yezidi dininin bu kitaplara değil, sözlü edebiyata dayandığını belirtmişlerdir.
Yezidilerin İnanç ve İbadetleri
Yezidilerin dini görevlerinin başlıcaları namaz, oruç, hac ve zekattır.
NAMAZ: Yezidiler, sabah güneş doğarken ve akşam güneşin batışı sırasında, güneşe yönelerek üç defa rükuya varıp toprağa kapanmak suretiyle namaz kılmış olurlar. Namazdan önce el ve yüzlerini yıkayarak abdest alırlar. Namazda Kürtçe, bir dua okurlar. Yezidi duası dört tanedir: Sabah duası, Eğver duası (bu dua da sabahları okunur), Güneş batışı duası, Akşam veya şehadet duası.
ORUÇ: Yezidilerin iki çeşit orucu vardır. Birincisi genel oruçtur. Bunu her Yezidi tutmak zorundadır. Bu oruç, her yıl Aralık ayında üç gün olarak tutulur. Yezidi inancına göre Tanrı üç gün oruç tutulmasını buyurmuştur.
Özel oruç seksen gün tutulur kışın ve yazın ikiye bölünür. Bu orucu din adamları ve yaşlı kesim tutarlar. Orucun 40 günü Haziran´nın 24’ünde başlar ve ikinci 40 günü de 24 Aralıkta, başlar. Sonra Şeyh Adiy’in Laleş’teki türbesini ziyarete gidilir ve orada da üç gün oruç tutulur. Oruç, sabahleyin güneşin sarılığının görülmesiyle başlar, akşam gün batıncaya kadar devam eder. İftarda yemekle birlikte şarap içilir. Gün boyu yemek içmek yasaktır. Şayet bu arada oruçluya bir şey ikram edilirse geri çevrilmez, yenir veya içilir.
ZEKAT: Yezidilerin en alt tabakasını meydana getiren müritler, zekatlarını kendi kabile şeyhlerine verirler ve bunların dışında Fakirler de halkın arasında dolaşır ve Fakirlere her yönden yardımlar verilir. Ama zekat ise sadece müritler ile kabile şeyhleri verilir. Neyin ne kadar verileceğini müridin kendisi belirler.
HAC: Yezidiler Şeyh Adiy’in Laleş’teki mezarini ziyaret ederler, böylece hac görevlerini yerine getirmiş olurlar. Yezidiler her yıl Eylül ayının son haftasında buradaki Şeyh Adiy’in türbesini büyük bir coşku ile ziyaret etmekte, kurbanlar kesmekte, davul, def, kaval vs. gibi çeşitli çalgılar eşliğinde dini törenler icra ederek ilahiler söylemektedirler. Mevlevilerin yaptıkları semalar gibi bunlar da etraflarında dönerler.
Yezidilikte Kast Sistemi
MİRLER: En üst yönetici tabakayıı oluştururlar. Soylarını Şeyh Adiye, kadar götürürler. Bugünkü inanışa göre, Şeyh Adi dünyadaki görevini tamamladıktan sonra yerine Mala Mira kabilesinden Berekat’ı bırakmıştır. O tarihten itibaren Mirler bu aileden seçilir. Mirler, din ve her türlü dünya işlerinde buyruk sahibidirler. Diğer sınıflardan kız alıp vermezler.
ŞEYHLER: Bunların ihtiyar veya Baba Şeyh adı verilen üst tabakada bulunanları, Şeyh Fahreddin soyundan gelmelidirler. Mir bulunmadığı zaman ona vekalet ederler. Yezidilerin en yüksek fevta makamını temsil etmektedirler. Saç ve sakallarını asla kesmezler, beyaz bir elbise giyinirler. Diğer şeyhler ise üç kabileden gelmektedir: Adaniler, Şemsaniler, Kataniler. Bunların en önemli görevleri halkı irşat etmektir. Beyaz elbise ve cübbe giyerler.
FAKİRLER: Sürekli olarak Yezidiler arasında dolaşır ve onlara vaaz verir, telkin ve nasihatta bulunur, aralarındaki anlaşmazlıkları gidermeye çalışan bir sınıftır. Bunlar bu ağır ve yorucu işlerinden ötürü cennetle müjdelenmişlerdir. Sırtlarına giydikleri siyah kıldan örülmüş hırkalarını, ölünceye kadar sırtlarından çıkarmazlar. Boyunlarına “tok” dedikleri bir tasma takarlar. Başlarında aynı zamanda kırmızımsi da bulunan siyah bir sarık vardır. Sadaka ile geçimlerini saglarar. Siyah bir sarik sararlar. Bellerinde kirmizi, sari veya portokal rengi bir kuşak vardır. Cenaze törenlerini bunlar yönetir, zekat toplayarak gerekli yerlere dagıtırlar.
PİRLER: Daha çok soylu bir kökenden gelen ruhanilerder. Yalnız kendi aşiretlerinden evlenebilirler. Hacca gidenlerin yiyecek, içecek ve diğer ihtiyaçlarını gidermek bunların görevidir. Kıdem bakımından şeyhlerden sonra gelirler. Cenazenin yıkanması sırasında şeyhin eline su dökerler. Pirler ve Şeyhler gerçek din adamları olarak halka doğru yolu göstermede bayram, oruç, sünnet, vaftiz gibi işlerde öncü olurlar. Kutsal toprak uygulamasıyla hastaları tedavi ederler. Pirlerin elbiseleri siyahtır. Başlarında siyah veya kırmızı renkli sarık bulunur.
KAVVALLAR: Şeyh Adi’nin türbesi etrafinda otururlar. Beyaz, bazen de alacali bir elbise giyerler. Başlarında siyah bir sarık vardır. Yilda bir defa Yezidi köylerini dolaşmak ve hacca gelmeyenlerle konuşmak için Laleş’ten ayrilirlar. Kavvallar ayrica Şeyh Adiy türbesinden getirdikleri toprak ve zemzem suyu ile hastalari tedavi ederler, bu toprak ve suyu satarak bir nevi ticaret yaparlar. Birde yılda bir Tavus’un şekli olan Yezidilerin Dini sancağı yezidilerin arasında dolaştırırlar.
KOÇEKLER: Bunların görevi Şey Adiy’nin türbesinde bekçilik edenleri kontrol ve yönetmektir. Sayıları 30 ile 300 arasında değişir. Bayramlarda uzun çözük saçları ile korkunç ve ilginç bir cezbe ile oynarlar. Koçekler de başka sınıflardan kız alamazlar. Sadece Müritlerle evlenebiliyorlar, çünkü onlarda mürittirler.
MÜRİDLER: Yezidilerin en alt tabakasını oluşturan müritler, köylerde yaşarlar ve genellikle çiftçilikle uğraşırlar. Kendi kabilesinden olanlarla evlenebilirler. Temel görevleri “efendimiz” dedikleri üst sınıflara mensup olanlara hizmet etmek, vergi ödemektir.
Yezidilikteki bu sınıflar son derece katıdır ve bir sınıftan diğerine geçiş, kesinlikle mümkün değildir.
Adetler
Yezidilerde evlenmede esas yaygın olan geleneğe göre tek kadınla evliliktir. Birden çok kadınla her yezidi evlenebilir. Evlenmede başlık verme geleneği yürürlüktedir. Evlenme, Şeyh veya Pir tarafından bir ekmeğin ikiye bölünüp yarısının geline yarısının da güveye verilmesi ile yerine getirilmiş olur. Yezidilerde boşanma yok denecek kadar azdir. Baldizla evlenme yoktur.
Doğan çocuklarını mümkün ise bir hafta içinde değilse iki yaşına kadar mutlaka vaftiz ederler. Vaftiz, şeyhin doğan çocuğu Şeyh Adi’nin türbesi civarında bulunan zemzem suyuna üç defa sokup çıkarmasıyla yapılmış olur.
Ölenin mirası yalnız erkek çocuklarına kalır. Eğer erkek çocuk yoksa, miras ölenin kardeşlerine, amcalarına, bunlar da yoksa ailedeki diğer erkeklere intikal eder.
Kutsal günleri Çarşamba, istirahat günleri cumartesidir.
En büyük bayramları yeni yıl bayramıdır. Buna sersal derler. Her yılın Nisan ayının ilk Çarşamba günü, en güzel elbiselerini giyip kıra çıkarlar. Her aile kendi yiyecek ve içeceğini getirir veya orada pişirir. Bu yiyecek ve içecekler orta yere dizilir. Hep birlikte öğle yemeğini yerler. Kurban bayramını da kutlarlar ve bu bayramda kurban keserler. Yezidilerde kabak ve marul yenmesi yasak sebzelerdir. Yezidilerin sembolü 21 ışınlı güneştir.
Yezidilerin menşei hakkında yapılan tüm araştırmalara rağmen kesin bir sonuca varılabilmiş değildir. En çok üzerinde durulan Asurlulardan ve Araplardan geldikleridir. Dünyadaki nüfusları da tam olarak bilinmemektedir. 10 milyon civarında oldukları da iddia edilir, sadece 1 milyona yakın oldukları da. Türkiye’deki nüfusları 50-60 bindir. En çok Yezidi Irak’ta yaşar ve 500 bini aşkındırlar.
PATREON İLE DESTEK OL
Patreon'dan Üye Olarak Destek Olmak İçin : TIK
KUR'AN ANALİZİ
● Sırasıyla tüm ayetleri incelemeye başladığım ve kökenlerini gösterdiğim "Kur'an Analizi" videoları İçin TIK!