KİM DEMİŞ İSLÂM EVRENSEL DEĞİL DİYE?
KİM DEMİŞ İSLÂM EVRENSEL DEĞİL DİYE?
100 YIL ÖNCE
Kadın: Herif! Yeter gayrı doğurduğum, dayanamıyom, bunun bir hal çaresine baksak, çocuk 10 oldu, 11 inciye dayanacak takatim kalmadı.
Erkek: Sen sus eksik etek. Aklın ermez öyle şeylere. Allah çoğalın diye emretmiş. Hem Allah’ın verdiği canı ne yapacan, öldürecen mi? Allah öyle emretmiş, Allah’ın emrine garşı mı gelecez?
Kadın: Dudağımı boyadım bey, güzel olmuş mu?
Erkek: Oro…puya dönmüşsün, o ne lan. Bir daha görmeyeyim. En güzel boya, Allah’ın boyasıdır. Allah’ın verdiği yüzü, gavur icadıynan mahfeyleme.
ŞİMDİKİ ZAMAN
Kadın: Kocacığım kaç çocuk yapalım?
Erkek: Bilmem ki hanım, Allah kaç tane nasip ettiyse. İki taneye karar verelim de gerisi Allah kerim. Allah nasip ederse üçüncüyü de yaparık İNŞALLAH!
Kadın: Makyajım nasıl olmuş?
Erkek: Çok güzel olmuş, çok yakışmış ama dışarıya giderken boyanma, evde yap makyajını. Kocasına güzel görünmek için süslenen kadını Allah da sever.
Kadın: Dudağıma dolgu yaptırayım diyorum ne dersin?
Erkek: Yok artık, orada dur derim. Allah’ın verdiği dudağı bozma bak, Rabbim ne güzel dudak vermiş sana! Şükret! Hem ben memnunum dudağından!
100 YIL SONRA
Erkek: Geldik nihayet eve, hastane ne kadar kalabalıktı. Allah’ın izni ile çocuğumuzun göz rengine, boy uzunluğuna karar verdik. Sülalemizde mavi gözlü, uzun boylu biri yok ama, Allah’ın bize bahşettiği genetik mühendisliğinin imkânlarıyla olacak inşaaaallah!
Kadın: Öyle öyle. Allah razı olsun bu yöntemi icat edenlerden. Yalnız bizimkilere ne diyeceğiz, biliyorsun anne babalarımız böyle şeylere karşı.
Erkek: Bırak o eski kafalıları. Onların ki dindarlık değil, yobazlık. Önemli olan takvadır, maneviyattır. Çocuklarımızın görüntüsü nasıl olursa olsun, önemli olan maneviyatlarını iyi yetiştirelim. Allah maneviyata önem verir, görüntü ne ki?
Kadın: Doğru söylüyorsun.
Erkek: Bir de şey söyleyecektim hanım, doğumdan sonra seni bir genetik güzellik merkezine götürüp vücudunu komple sarışın yapsak nasıl olur?
Kadın: Hımmm, sarışın olayım istiyorsun.
Erkek: Evet.
Kadın: Hele bir doğurayım da nasibimde varsa onu da yaptırırız İnşallah!
Erkek: Hayırlısı.
500 YIL SONRA
Erkek: Karıcığım, ben görevim gereği Marsın yörüngesine gidiyorum. 6 ay gelemeyeceğim. Seni çok özleyeceğim ama gitmek zorundayım.
Kadın: Kendine iyi bak, güle güle. Allah yol açıklığı versin, hayırlısıyla sağ salim gidip gelmeyi nasip etsin.
………………………………………………
Erkek: Hanım, ben geldim.
Kadın: Sen de kimsin be!
Erkek: Benim, senin kocan.
Kadın: Ha sen şu benim yeni vücudun kocası.
Erkek: Ne?
Kadın: Sen burada yokken karını kaçırdılar ahbap. Beni de kaçırmışlardı. Üzerimizde yasa dışı deney yaptılar. Karınla benim bilincimiz yer değiştirdi. Karının bilinci şu an benim bedenimde, benim bilincim de karının bedeninde. Tekrardan bilinçlerimizi değiştiremedik, kaldık mı böyle? Ne yapcaz?
Erkek: Benim karı nerde?
Kadın: Benimkinin yanında.
Erkek: Sistem, fetvaya ihtiyacım var, hocayı bağla bana.
Hoca: İslâm dininde, beyin organı ve bilinç ile ilgili bir bilgi olmadığı gibi beyin zinası ya da beyin evliliği diye bir durum yoktur. Bir mümin kadınla bir mümin erkeğin birlikteliğini içeren evlilik, zina ya da ahlâksızlık gibi durumlar insanın bizzat biyolojik vücudu ile gerçekleştirdiği durumlardan kaynaklanan sonuçlar ile hüküm sürer. İman ise kalptedir. Bu nedenle size gerekli olan, eşinizin vücudu ile kalbidir. Yani eşinizin vücudu ve kalbi hangisi ise o sizin helâlinizdir, caizdir. Diğeri ile işiniz yoktur.
1.000 YIL SONRA
Erkek: İş yolculuğum bu kez uzun sürecek. Güneş sisteminin dışına çıkıp “X” gezegenine varacağız. Ne zaman gelirim bilemiyorum.
Kadın: Allah’a emanet ol.
…………………………………………………………………….
Erkek: Hanım ben geldim.
Kadın: Hoşgel…., o yanındaki kadın kim?
Erkek: Ha bu mu? Kusura bakma ya! İstemeden aldım. Almak zorunda kaldım!
Kadın: Anlamadım, ne saçmalıyorsun sen? Ne alması?
Erkek: Yüce Mevlam, X gezegenine de Peygamber göndermiş. Oradaki dini kurallara göre gezegene ayak basar basmaz o Peygambere bağlanıyorsun. Zaten oraya vardığımızda Peygamber, kâfirlerle cihad ediyordu. Nasıl oldu bilmiyorum, bizim gemiyi ele geçirdiler, bizi de esir aldılar. Esaretten kurtulmak için oradaki Müslüman bir kadınla evlendirdiler. Gerçi onlar Müslüman ya da Allah demiyor, dilleri ve telaffuzları farklı ama biz anladık ne olduğunu. Gelirken mecburen oradaki hanımı da aldım getirdim ne yapayım? Allah’ım hiçbir gezegeni sahipsiz, Peygambersiz, dinsiz bırakmıyor. A aaaaa, hanım o sepetteki bebek ne?
Kadın: Bizim bebeğimiz. Sana sürpriz yapayım dedim ama en büyük sürprizi sen yaptın.
Erkek: Nasıl benim bebeğim? Ben gideli 14 ay oldu.
Kadın: Sen yokken canım sıkıldı, ben de çocuk yaptım oyalanayım diye?
Erkek: Ne demek yani? Nasıl yani ben yokken?
Kadın: Senin bütün genetik özelliklerin kayıtlı ya bilgisayar sisteminde!
Erkek: Eeeeee?
Kadın: İşte o kayıtlı olan DNA şifrenin aynısından yapay Sperm ürettiler sonra da yumurtalarımdan biri ile döllediler. Yani biyolojik olarak senin sayılır. Sadece işlem farklı.
Erkek: Allah’ın bize bahşettiği tıbbı görüyor musun, nasıl da ilerlemiş!
Kadın: Yani sen de Allah’ın sana izin verdiği ikinci hanımı bu dünyada alamadın ya, gittin başka gezegenden aldın geldin! Yuh be!
Erkek: Sen o konuyu dert etme. Ben ikinize de eşit davranmak için evdeki sistemi ayarlıyorum. Birinize fazla ilgi göstertirsem sistem uyarı verip beni diğerinize yönlendirecek. Çok şükür teknolojiyi bize veren Rabbime! Sen hiç üzülme, Allah’ın bahşettiği teknoloji sayesinde aranızda zerre kadar adaletsizlik yapmayacağım.
PATREON İLE DESTEK OL
Patreon'dan Üye Olarak Destek Olmak İçin : TIK
KUR'AN ANALİZİ
● Sırasıyla tüm ayetleri incelemeye başladığım ve kökenlerini gösterdiğim "Kur'an Analizi" videoları İçin TIK!