ANTİK ÇAĞDA SOLAK OLMAK KÖTÜLÜĞÜN BİR İŞARETİ OLARAK MI GÖRÜLDÜ?
Eski zamanlarda sağ yön iyi demekti. Günümüzdeki birçok söylem bu anlayıştan gelir. Güvenilen birine "falanca kişinin sağ kolu" denir. Sol kolu değil. Doğru ve akla uygun kararlar veren birine solduyulu değil de sağduyulu deriz. Tokalaşırken sağ elimizi kullanırız.
Çünkü insanlar solakların gerçekten kötü bireyler olduğuna inanıyorlardı.
Sağ el kullanımı Yunanistan, Roma, Çin, Mısır ve Mezopotamya genelinde
yaygındı. Ayrıca birinin sağında oturmak ya da dikilmek bir ayrıcalıktı.
Mezopotamyalılara göre solaklık Tanrıların verdiği bir cezaydı. Eski
Mısır'lılar ciddi şekilde sol karşıtıydılar. Düşmanlarını sıklıkla solak
tasvir ederken kendilerini sağ el kullanan veya sağ yönden gelen kişiler
olarak tasvir ediyorlardı. [1] Ayrıca dini figürlere dair heykellerde sağ el
sembolizmi hakimdi. Örneğin bir Mezopotamya rahibi veya herhangi bir Tanrı
sağ eli havada tasvir ediliyor, insanları sağ eliyle selamlıyordu. Tıpkı
kralların da yaptığı gibi.
Romalılar alyansları sol elin üçüncü parmağına takıyor, böylece kötülükleri
uzak tutacaklarını düşünüyorlardı. Selamlaşırken sağ ellerini kullanarak
silahsız olduklarını da göstermiş oluyorlardı. [2]
Birçok din ve inanışta solaklık kötülük, şeytan ve şeytani eylemler ile
ilişkilendirilmişti.
Yunan inancına göre Kiklop ve Titanlar Uranüs ile Gaia'nın çocuklarıydı.
Uranüs Kiklopları yeraltı dünyası Tartarus'a kapattğında anneleri Gaia
intikam almak isteyip Titanları babalarına karşı kışkırtmıştı. Gaia ile
Uranüs'ün seviştiği bir sırada en genç titan olan Kronos sol elinde
tuttuğu taştan yapılmış orak ile babasının cinsel organını kesmişti. [3]
Havva ile Adem'in yasak elmayla birlikte resmedildiği çizimlerde Havva her
zaman Adem'in solunda çizilmiştir. Çünkü elmayı alıp Adem'e veren Havva'dır.
Ayrıca unutulmamalıdır ki İbrahimi dinlere göre Havva Adem'in sol yanından
çıkmış yani sol kaburgasından yaratılmıştır. Bu yüzden yüzyıllar boyunca sol
taraf dişilik ve aşağılık-bayağılık ile ilişkilendirilmiştir.
Çoğu kültürde olduğu gibi eski Âsurlular da sağ elin yemekte, ayin ve dini törenlerde kullanılması gerektiğine inanıyorlardı. Sanat uğruna bile olsa bu inançlarından sapmadılar. Kabartmalarında insanlar sağ elleri ile tokalaşıyor veya sağ elleri havada tasvir ediliyorlardı.
Sol kötüyle-cezalandırmayla ilişkilendirildiğinden Hristiyan sanatında İsa her zaman tanrının sağında resmedilir. Aynı nedenden ötürü "tanrının sol eli" denen Cebrail tanrının solunda yer alır.
Hristiyanlığın yayılmasıyla birlikte sol tarafa verilen özellikler kendi
kurucu mitleriyle harmanlandı. Hristiyanlık solu zayıflığın da ötesinde bir
yere koyarak ahlaksızlıkla ilişkilendirdi. Birçok tarihçi solun kötülükle
olan ilişkisinin ortaya çıkışını açıklamaya çalışırken Matta Kitabındaki bir
bölümü işaret eder. Hesap (Yargılanma) Günü'nde şöyle yazar:
Matta 25: 31-41:
31. “İnsanoğlu kendi görkemi içinde bütün melekleriyle birlikte gelince, görkemli tahtına oturacak.
32. Ulusların hepsi O’nun önünde toplanacak, O da koyunları keçilerden ayıran bir çoban gibi, insanları birbirinden ayıracak.
33. Koyunları sağına, keçileri soluna alacak.
34. “O zaman Kral, sağındaki kişilere, ‘Sizler, Babam’ın kutsadıkları, gelin!’ diyecek. ‘Dünya kurulduğundan beri sizin için hazırlanmış olan egemenliği miras alın!
35. Çünkü acıkmıştım, bana yiyecek verdiniz; susamıştım, bana içecek verdiniz; yabancıydım, beni içeri aldınız.
36. Çıplaktım, beni giydirdiniz; hastaydım, benimle ilgilendiniz; zindandaydım, yanıma geldiniz.’
37. “O vakit doğru kişiler O’na şu karşılığı verecek: ‘Ya Rab, seni ne zaman aç görüp doyurduk, susuz görüp su verdik?
38. Ne zaman seni yabancı görüp içeri aldık, ya da çıplak görüp giydirdik?
39. Seni ne zaman hasta ya da zindanda görüp yanına geldik?’
40. “Kral da onları şöyle yanıtlayacak: ‘Size doğrusunu söyleyeyim, bu en basit kardeşlerimden biri için yaptığınızı, benim için yapmış oldunuz.’
41. “Sonra solundakilere şöyle diyecek: ‘Ey lanetliler, çekilin önümden! İblis’le melekleri için hazırlanmış sönmez ateşe gidin!
Solun kötü sağın iyi olduğu düşüncesi Yahudi yazarlar arasında da görülür. Eski Ahit insan doğasını anlamlandırırken insanların “yetzer” olarak adlandırılan iki dürtüsü olduğunu yazar. Sağa doğru eğilimi olanlar için "Yetzer tov", sol tarafa yani kötülüğe eğilimi olanlar için "Yetzer Ra" ifadeleri kullanır.
Mezopotamyalılardan Mısırlılara, Yunanlılara ve Romalılara kadar dünyanın ilk büyük uygarlıklarının tümü sağ el konusunda taraflı olmuştur. Tanrıların sağ elinin şifa verici ve faydalı olduğu düşünülürken sol ellerini lanetlemek ya da cezalandırmak için kullandıklarına inanılırdı. Bu kültürlerin neredeyse hepsinde törenlerde ve yemeklerde sağ el kullanılmış ve sağ taraf her zaman tercih edilen konum olmuştur.
Tanah'da solak insanların başka bir yönlerine atıf yapılır. Birkaç örneğe bakalım ve Ehut'un, Moav kralına düzenlediği suikasti anlatan hikayeden başlayalım [Hakimler 3: 12-21]
12) Sonra İsrailliler yine RAB’bin gözünde kötü olanı yaptılar. RAB gözünde kötü olanı yaptıkları için Moav Kralı Eglon’u onlara karşı güçlendirdi.
13) Kral Eglon Ammonlular’la Amalekliler’i kendi tarafına çekerek İsrail’e saldırdı. Onları bozguna uğratarak Hurma Kenti’ni ele geçirdi.
14) İsrailliler on sekiz yıl Moav Kralı Eglon’un boyunduruğu altında kaldılar.
15) Ama RAB’be yakarmaları üzerine RAB onlar için Ehut adında bir kurtarıcı çıkardı. Benyaminli Gera’nın oğlu Ehut solaktı. İsrailliler Ehut’un eliyle Moav Kralı Eglon’a haraç gönderdiler.
16) Ehut kendine bir arşın uzunluğunda iki ağızlı bir kama yaptı ve bunu sağ kalçası üzerine, giysisinin altına sakladı.
17) Varıp haracı Moav Kralı Eglon’a sundu. Eglon çok şişman bir adamdı.
18) Ehut haracı sunduktan sonra, haracı taşımış olan adamlarını salıverdi.
19) Ama kendisi Gilgal yakınındaki taş putlardan geri döndü. “Ey kral, sana gizli bir haberim var” dedi. Kral ona, “Sus” diyerek yanındaki adamların hepsini dışarı çıkardı.
20) Ehut, üst kattaki serin odasında yalnız kalan krala yaklaşarak, “Tanrı’dan sana bir haber getirdim” deyince kral tahtından kalktı.
21) Ehut sol eliyle sağ kalçası üzerindeki kamayı çekti ve kralın karnına sapladı.
Taş askılarını yani taş fırlatmak için kullanılan antik savaş aletini ölümcül bir doğrulukla kullanabilen Benyaminoğullarından iki yerde şöyle bahsedilir: [Hakimler 20:16]
16) Solak olan yedi yüz seçme adam da bunların arasındaydı. Hepsi de bir kılı sapanla vuracak kadar iyi nişancıydı.
2) Benyamin oymağından, Saul’un ailesindendiler. Yay taşır ve yayla ok, sapanla taş atmak için hem sağ, hem sol ellerini kullanabilirlerdi. [1. Tarihler 12:2]
İncil öykülerinin Benyaminoğulları kabilesinin solak insanları içerdiğini söylemesi önemlidir. Görünüşe göre onları tıpkı tanrının sol eli gibi zarar verebilecek,kötü insanlar olarak görüyorlardı.
Sağ eli, sol elden üstün tutarak onurlandırmak Müslümanlar arasında da
yaygın görülür. Sağ eli tüm onurlu amaçlarla kullanırken sol el yapılacak
olan kirli işlerde kullanılır. Sağ elle yemek yenir, taharet sol el ile
yapılır, bir yere sağ ayakla girilir, sol ayakla çıkılır. Bunlar Kur'an'da
yazan şeyler olmasa bile Mezopotamya ve Mısır'dan Arap coğrafyasına
taşınan inançların kalıntılarıdır. Bu sayede rivayet ve hadislerde
kendilerine yer bulmuşlardır.
Ayrıca tıpkı Tevrat ve İncil'deki gibi Kur'an ayetlerinde de sol tarafın kötülükle, kötü olan şeylerle ilişkilendirildiğini görebiliriz. Bir örnek olması için Hakka suresi 25. ayete bakalım:
"Kitabı kendisine sol tarafından verilen ise şöyle der: “Keşke kitabım bana verilmeseydi.”İlaveten, ayetlerde ve hadislerde cariye, köle ve ganimetlerden bahsederken "sağ elinizin sahip oldukları" ifadeleri yer alır. Yani Kur'an Müslümanların savaşırken kullandıkları "sağ el" üzerinden vurgu yaparak savaşlarda ganimet ele geçirmelerini, köle ve cariyeler edinmelerini ayıplamaz. Hatta sağ el ile alınanlara ayrıcalıklar tanıyarak onları savaş ve yağmaya teşvik eder.
Sol elin ve sol tarafın kötüyle ilişkilendirilmesi ile ilgili bazı rivayetler de vardır:
Peygamber bana geldi ve benim sol elim sağ elimin üzerindeydi. Benim sağ elimi tuttu ve sol elimin üzerine koydu. [Sünen İbni Mâce 811; Kitap 5, Hadis 9. Statü: Sahih]
Her kim yemek yiyecekse sağ eliyle yemelidir ve içecekse sağ eliyle içmelidir. Çünkü Şeytan sol eliyle yer ve sol eliyle içer. [Sahih Müslim 2020a; Kitap 36, Hadis 139; Sünen-i Tirmizi 1799; Kitap 25, Hadis 13. Statü: Sahih]
SOLAKLIĞI KÖTÜLÜK OLARAK GÖREN FİLOZOFLAR VE YAKIN TARİH
Plato ve Aristoteles bile hemen hemen her zaman iyi olanı sağ el ile kötü
olanı ve suç unsuru taşıyanı ise sol el ile ilişkilendirdiler. Büyük filozof
Plato uzuvların doğal olarak eşit güçte ve kabiliyette olduğuna ve bu
düşüncelerin tamamen kültürel olduğuna ikna olmuştu. Ama yinede solak olan
çocukların, sol elini kullanan bakıcılardan ve annelerin yanlış eğitiminden
kaynaklandığını söylemekten geri kalmadı. Diğer yandan Aristoteles
insanların el kullanımının doğuştan gelen bir miras olduğuna inanıyordu.
Filozof ve matematikçi Pisagor'un Zıtlıklar Tablosunun sağ tarafında hafif,
iyi, erkek, sınırlı, durgun ve heteroseksüellik gibi şeyler yer alırken sol
tarafında karanlık, kötülük, kadın, sınırsız, hareketli ve çarpıklık gibi
şeylerin yer alması şaşırtıcı değildir. Anaksagoras'ın yalnızca sağ
testisten gelen spermin erkek çocuğa gebe bırakacağını düşünmesi de
muhtemelen bu bakış açısıyla ilgiliydi. [4]
Anaksagoras'ın düşüncesi eyleme çevrilmişti. Yunan erkekler yüzyıllar
boyunca çocuklarının cinsiyetini seçme amacıyla testislerinden birini
bağlayacak kadar ileri gitmişlerdi.
Ortaçağ'da sol elini kullanan insanların karşılaştıkları sorunlar hakkında çok az şey biliniyor. Fakat Katolik Kilisesi'nin güçlü etkisi ile sol elini kullanan insanlar şeytani, zayıf, pis, sağlıksız ve kadınsı olarak nitelendirilmeye başlamıştı. Engizisyon döneminde bir kadının yalnızca solak olması bile onun cadı ilan edilip öldürülmesi için yeterliydi. Birçok masum bu nedenle öldürüldü.
Akıl Çağı ve Aydınlanma Çağı'ndaki sınırlı reformlara rağmen 18 ve 19. yüzyıllar özellikle solaklar için zordu. Onlara karşı uygulanan ayrımcılık kökleşmiş ve resmen kurumsallaşmıştı.
Ortaçağ'da sol elini kullanan insanların karşılaştıkları sorunlar hakkında çok az şey biliniyor. Fakat Katolik Kilisesi'nin güçlü etkisi ile sol elini kullanan insanlar şeytani, zayıf, pis, sağlıksız ve kadınsı olarak nitelendirilmeye başlamıştı. Engizisyon döneminde bir kadının yalnızca solak olması bile onun cadı ilan edilip öldürülmesi için yeterliydi. Birçok masum bu nedenle öldürüldü.
Akıl Çağı ve Aydınlanma Çağı'ndaki sınırlı reformlara rağmen 18 ve 19. yüzyıllar özellikle solaklar için zordu. Onlara karşı uygulanan ayrımcılık kökleşmiş ve resmen kurumsallaşmıştı.
Avusturyalı hekim ve psikolog Wilhelm Stekel 1911'de "sağ el her zaman doğruluğu, sol el ise suça giden yolu belirtir." demişti. Böylece sol eli kullanmak, eşcinsellik, ensest ilişki ve sapkınlık anlamlarına gelebilirken, sağ el evlilik veya fahişe ile ilişki gibi anlamlar içeriyordu.
19. yüzyıl Avrupa'sında eşcinsellerin solak olduğu söylenirdi. Birleşik Krallık'ın Protestan çoğunluğunun olduğu kesimlerde Katoliklere "sol ayak" denirken İrlanda ve İrlanda’nın Katolik kesimlerinde durum bunun zıttıydı.
Fransız sosyolog Robert Hertz, 19.yüzyılda Güney Afrika'ya yaptığı seyahatlerde Zulu kabilelerinin bir deliğe kaynamış su döktüğünü, daha sonra çocukların sol elini içine koyarak haşladıklarını, böylece sol el kullanımını engellemeyi amaçladıklarını yazmıştı.
Göreceli olarak Kuzey Amerika ve Batı Avrupa’nın özgür toplumlarında bile solaklığı bastırmak ve eğitim sistemindeki düzeni empoze etmek için kasıtlı ve acımasız girişimlerde bulunuldu. Örneğin, okulda sol elini kullanan çocukların elleri gerilerek oturduğu sandalyenin arkasından bağlanıyordu. Bazen ise çeşitli bedensel işkenceler uygulanıyordu. Sol elini kullanırken yakalanan herkes için bu cezalar geçerliydi.
Çok yakın zamanda bile birçok ülkede solak çocukların eğitim kurumları gibi alanlarda sağ ellerini kullanmayı öğrenmek zorunda bırakıldıkları görülmektedir.
Bu anlayışa zıt kimi din ve uygarlıklar da olmuştu elbet. Örneğin İnkalar
solakların büyücülük ve şifacılık gibi özellikleri olduğuna inanıyorlardı.
Günümüzde And dağlarında yaşayan yerliler arasında aynı inanış vardır.
Ayrıca Tantra Budizminde sol el bilgeliği simgeler. [5]