Sık sık kişileştirilmiş olmasına rağmen Ma'at bir tanrıçadan ziyade fikir-düşünce olarak anlaşılıyordu, ancak yinede Eski Mısır'daki evren, denge ve ilahi düzen kavramlarının merkezinde yer aldı. Ma´at ismi genellikle "dosdoğru olan" veya "gerçek" olarak çevrilir ancak "düzen", "denge" ve "adalet" anlamlarına da gelir. Bu yüzden Ma´at kusursuz düzen ve uyumu temsil etmişti. Ra, Nun'un (Kaos) sularından yükseldiğinde Ma'at ortaya çıktı ve bu yüzden genellikle Ra'nın kızı olarak tanımlandı. Bazen de bilgelik tanrıçası olduğu için Thoth'un karısı olduğu düşünülürdü.
Eski Mısırlılar evrenin düzenli ve rasyonel olduğuna inanıyorlardı. Güneşin doğması ve batması, Nil'i su basması ve gökyüzündeki yıldızların tahmin edilebilir seyri onlara her şeyin doğanın ortasındaki bir düzene ait olduğunu gösteriyordu. Ancak kaos güçleri her zaman mevcuttu ve Ma’at’ın dengesini tehdit ediyordu. Ma´at’ın korunması ve savunulması için birçok kişi görev başındaydı ve Firavun Ma’at’ın koruyucusu olarak algılanıyordu. Ma'at olmadan Nun evreni geri alır ve kaos en yüce haliyle hüküm sürerdi.
Mısırlılar ayrıca güçlü bir ahlak ve adalet duygusuna sahipti. İyiliğin desteklenmesi gerektiğini ve suçluların cezalandırılacağını düşünüyorlardı. Fakirleri, fakirleri savunanları ve özellikle ailelerine olan sadakatlerine yüksek değer verenleri övdüler. Bununla birlikte şunu da anlamışlardı, kusursuz olunamazdı, sadece dengeli olunabilirdi. Ma´at belirli etik kuralları aştı ve bunun yerine doğal düzene odaklandı. Bununla birlikte kaosun etkisini artırdığı ve dünya üzerinde tamamen olumsuz olan etkilerinin ve eylemlerinin Ma'at'a karşı olduğu açıktı.
Her Mısırlı'nın ruhu öldüğü zaman Ma'at'ın Salonu'nda (Ölüler Kitabı'nda ve Kapılar Kitabı'nda tasvir edilir) yargılandı. Onların kalbi (vicdanı) terazilerde denge ve adaleti temsil eden Maat'in kuş tüyüne (devekuşu tüyü) karşı tartılırdı. Eğer kalpleri tüyden ağırsa Ma'at'ın prensiplerine göre dengeli bir yaşam sürdüremedikleri için kalpleri ya bir ateş gölüne atılır ya da Ammit olarak bilinen korkunç bir ilah tarafından yok edildi. Ancak eğer Ma’at’ın tüyüyle dengelenmiş kalp testten geçerse sonsuz yaşam hakkı kazanacaktı. Belirli zamanlarda ayinde yargıç olarak oturan kişi Osiris'ti ve törende birçok tanrı daha yer alırdı, ancak yine de teraziler her zaman Ma'at'ı temsil ederdi.
Eski Mısırlılar ayrıca Ma’at’ın günlük yaşamda korunmasını sağlamak için gelişmiş bir hukuk sistemine sahipti. Ma'at Rahiplerinin adalet sistemine dahil olduğu, ayrıca tanrıçanın gereksinimlerine eğilimli olduğu düşünülürdü ve Firavunlar düzenli olarak “Ma'at'ı sunarken” (tanrıçanın küçük bir heykelini tutarken) tasvir edilirdi. Bu şekilde düzen ve adaleti sağlamaya karşı verdikleri sözü tekrar ederlerdi.
Bütün yöneticiler Ma´at’a saygı duyuyorlardı fakat tanrılara alışılmadık yaklaşımına rağmen Akhenaten Ma’at’a olan bağlılığını vurguladı. Hatshepsut, Ma´atkare adlı tahtını alarak Ma´at'a olan saygısını vurguladı. Belki de muhtemelen bir kadın yönetici olarak pozisyonunun Ma'at hattında olduğunu göstermesi gerekiyordu. Ayrıca Karnak'taki Montu bölgesinde, Ma’at’a ibadet için küçük bir tapınak inşa ettirdi.
Ma'at, üzerinde sadece bir tane devekuşu tüyü bulunan tacı giyen bir kadın olarak tasvir edildi. Bazen ise kanatlı bir tanrıça olarak tasvir edilir.
Kaynaklar:
Bard, Kathryn (2008) An introduction to the Archaeology of Ancient Egypt
Kemp, Barry J (1991) Ancient Egypt: Anatomy of a Civilisation
Pinch, Geraldine (2002) Handbook Egyptian Mythology
Redford Donald B (2002) Ancient Gods Speak
Robins, Gay (2008) The art of Ancient Egypt
Watterson, Barbara (1996) Gods of Ancient Egypt
Wilkinson, Richard H. (1992) Reading Egyptian Art
Wilkinson, Richard H. (2003) The Complete Gods and Goddesses of Ancient Egypt
Wilkinson, Richard H. (2000) The Complete Temples of Ancient Egypt
Yazan: A.Kara