MUHAMMED'İN EŞLERİ VE CARİYELERİ - 1
(Zifafa Girdikleri)
Bu çalışmada Buhari, Müslim, Tirmizi, İbn Sad, İbn İshak, İbn Hişam, Ahmed
ibn Hanbel, Nesai, Ebu Davud gibi İslam kaynaklarında Muhammed'in eşleri ve
cariyeleri hakkında yazanları özetleyerek sizlerle paylaşacak ve sizlerin
fikirlerini öğrenmek istediğim için yazının sonunda konuyla ilgili birkaç
soru yönelteceğim.
Önce 2 maddelik bilgilendirmede bulunayım:
1) Kaynaklardan bizzat kendiniz de açıp okuyabilirsiniz, ne yazıyorsa onları
paylaşacağım. Bu yüzden "yalancı, iftiracı" gibi sözler sarf edecek veya
tehdit mesajları yazacaksanız, hiçbir kaynağı olmadığı halde "o dönemde kadınların yaşı adet olduktan sonra sayılmaya başlanıyordu" gibi sözlere başvuracaksanız lütfen hemen şimdi bu içerikten çıkın.
2) Eğer "Hazreti" gibi yüceltici ya da "Allah ondan razı olsun" anlamına
gelen "radıyallahu anh" gibi terimleri kullanmamayı saygısızlık,
terbiyesizlik olarak görüyorsanız, insanların sizin kutsalınız hakkında
konuşurken onu yüceltmek, övmek ya da ona dua etmek zorunda olduğunu
düşünüyorsanız yine tekrarlıyorum, lütfen hemen şimdi bu sayfayı kapatın.
● EŞİ | Hatice bint Hüveylid || Evlenme tarihi : 595
Eski Arapların kullandığı Hatice ismi : "erken doğan kız çocuğu" demektir.
Kureyş kabilesinden olan Hatice Mekke'nin zengin tüccarlarından biriydi.
Mekke'de doğmuştu ve Kureyş kabilesinin güçlü üyelerinden biriydi.
Kabilelerinin lideri olan büyükbabası Esad Kabe'nin koruyucusu ve
yöneticisiydi.
Muhammed'den önce 2 kocası olmuştu. İlk kocası Ebu Hale Hind b. Zürare'den
Hind adlı bir oğlunun ve ismi belirtilmemiş bir kızı, ikinci
kocası Atik b. Abid'den de Hind adında bir kızı olmuştu. Kimi kaynaklarda 2.
kocasının ilk kocası olduğu, onun ölümü üzerine diğeri ile evlendiği de yer
alır.
2. kocasının ölümünden sonra kendi adına ticaret yapacak bir adam
görevlendirmeyi tercih ediyordu. İstihdam ettiği bu adamlarla Şam'a ticaret
kervanlarını gönderiyordu. Şam'a düzenlediği seferlerden birinde normalde verdiği paranın 2 katını ödeyerek Muhammed'i kervanı götürmesi için
görevlendirmiş, daha sonra kölesi Meysere'nin de yönlendirmelerinin
yardımıyla Muhammed ile evlenmiştir. Evlendiğinde 40 yaşında olduğu görüşü
ağırlıkta olduğundan 37 veya 28 yaşında olduğunu belirten rivayetler zayıf
kabul edilmektedir.
Rivayetlere göre Hatice bir gün rüyasında gökteki ayın hanesine girdiğini ve
daha sonra koynuna girdiğini görmüş rüyasını kuzeni Varaka'yla paylaşmış ve
kuzeni gelecek olan son peygamberin eşi olacağını müjdelemiştir. Kervanın
dönüşünde Muhammed'in yanında bulunan Hatice'nin kölesi Meysere, Muhammed'in
iki tarafında iki melek gördüğünü söylemiş Hatice de bu olaydan önce gördüğü
rüyayı hatırlamış, Muhammed'in gelecek olan son peygamber olduğunu anlayıp
evlenme teklif etmiştir.
Bazı kaynaklara göre Muhammed'e evlenme teklif eden o iken, farklı
kaynaklarda ikinci bir ihtimal olarak Hatice’nin arkadaşı olup daha sonra
sahabe arasında yer alan Nefîse bint Ümeyye’nin aracılık ettiği, Muhammed’e
eğer Hatice ile evlenmeyi düşünürse bu konuda yardımcı olacağını
belirttiği kaydedilmektedir.
Muhammed'in 6 çocuğunun annesiydi. Doğurduğu 6 çocuktan erkek olanlar
Kasım ve Abdullah küçük yaşta hayatlarını kaybetmişti. Muhammed'in Ebu'l
Kasım künyesini almasını sağlayan ilk çocukları olan Kasım'dır fakat
çocuğun sadece 2 yaşına kadar yaşadığı söylenir. Muhammed'in Kızlarının
adları sırasıyla; Zeynep, Rukiyye, Ümmü Gülsüm ve Fatıma idi.
Hatice'nin ölüm yılı 620'dir. Hacûn Kabristanı'na gömülmüştür. Yaşadığı süre
boyunca Muhammed'in tek karısı olmuş, Muhammed o hayatta iken kimse ile
nikahlanmamış, hep tek eşli yaşamıştır. Hatice'nin ölümünden 2,5 yıl sonra,
53 yaşındayken çok eşliliğe başlamıştır.
[Kaynaklar: İbn-İshak 82-83, 106-107, 111, 113-114, 160-161, 191, 229,
313-314 | İbn Hişam 918 | Ebu Cafer Taberi cilt 9, s. 128-130, cilt
39, s. 169-170 | İbn Sa'd 8:9-12, 17, 39, 151-152 | Müsned, I, 312;
Abdürrezzâk es-San‘ânî, V, 320; Zübeyr b. Bekkâr, s. 25-27; Muhammed
Hamidullah, İslam Peygamberi, II, 673, 676; Türkiye Diyanet Vakfı İslâm
Ansiklopedisi, İstanbul 1988- , VII, 388; İbnü'I·Cevzi, Muntazam, 2/316;
Halebi, insanü'l-Uyun, 1/156; Ebu Nuaym, Ma'rifetü's-Sahabe, 6/2751]
● EŞİ | Sevde bint Zem'a || Evlenme tarihi: 620
● EŞİ | Sevde bint Zem'a || Evlenme tarihi: 620
Sevde bir dericiydi. Muhammed'in Hatice'den sonraki 2.eşiydi. Daha önce kocası Sekrân b.Amr el-Ensarî ile Müslüman olarak önce Habeşistan’a hicret eden, sonra kocası ile birlikte tekrar Mekke’ye dönen Sevde binti Zem’a, kocasının ölümü üzerine beş çocuğuyla yalnız kalmış bir kadındı.
Muhammed'in eşlerinin en kilolu ve yavaş olanı olarak tarif edilir. Yavaş
olduğundan ve görüntüsüyle dikkat çektiğinden Muhammed'den izin alarak
şeytan taşlamaya herkesten önce giderdi. Hatta onun bu iri yapısının ve
yavaşlığının örtünme ayetinin nedenlerinden olduğu söylenir.
Ayrıca rivayetlere göre Muhammed'in çocuklarıyla ilgilenmiş, onları büyütüp
yetiştirmiş, annelik yapmıştır.
Sevde yaşlanmaya başladığı için Muhammed'in onu boşayacağından korkmuş ve
Muhammed'e giderek ahirete peygamber eşi olarak gitmek istediğini söylemiş,
her ne kadar Muhammed ile evli olsa da O'na bir daha asla kendisi ile
yatmayacağını, kendi ile yatması gereken günlerde Ayşe ile yatabileceğini
söyleyerek onu nikahlı eşi olarak evinde kalmaya ikna etmiş ve böylece
sırasını Ayşe'ye vermiştir.
Buhari'nin Nikah kitabındaki hadis şöyledir:
141-.......Bize Zuheyr, Hişam'dan; o da babası Urve'den; oda
Aise (R)'den tahdis etti ki, Sevde binti Zem'a, kendi nevbet gününü
Aişe'ye hibe etmişti. Peygamber (S) de Aişe'ye bir kendi gününü, bir de
Sevde'nin gününü ayırır olmuştu.
Konuyla ilgili olarak Muhammed, Allah'ın Nisa 128'i gönderdiğini söylemiştir: "Ve şâyet bir kadın kocasının ilgisizliğinden veya ondan yüz çevirmesinden korkarsa, artık ikisinin arasında sulh (anlaşma) yapılarak ıslah edilmesinde (uzlaşmasında) onların ikisine de bir günah yoktur ve sulh (anlaşma) daha hayırlıdır. Nefisler cimriliğe (kıskançlığa ve hırsa) hazır kılınmıştır (meyilli yaratılmıştır). Ve eğer ihsanla davranır ve takva sahibi olursanız, o taktirde, muhakkak ki Allah, yaptıklarınızdan haberdar olandır."
[Kaynaklar: Sahih Buhari 2:26:740; İbn-İshak 148, 309, 530; İbn Hişam 918; Ebu Cafer Taberi cilt 9, s. 128-130, cilt 39, s. 169-170; İbn Sa'd 8:39-42, 152; Ahmed İbn Hanbel, müsned, c.6, s.211; Buhârî, “Vuḍûʾ”, 13; İbn Hacer, el-İṣâbe, IV, 286; Buhârî, “Ḥac”, 98; A.g.e., hadis no: 817 Buhârî, “Hibe”, 15; A.g.e., hadis no: 1136; Hamidullah a.g.e., II, 677; Buhari, Nikah, bab 99, hadis 141]
● EŞİ | Aişe bint Ebu Bekir / Ayşe || Nişan (Sözleşme) tarihi: 620 , Evlenme tarihi: 623
Ayşe, Muhammed'in en iyi arkadaşı ve baş vaizi Ebu Bekir'in kızıydı. Bu evliliğin de güçlü ilişkiler kurma yani siyasi amaçlı olduğu, Ebubekir ile Muhammed arasındaki ilişkiyi güçlendirmek için yapıldığı düşünülür. Muhammed Aişe'nin yaşça daha büyük genç kız kardeşi olmasına rağmen 6 yaşındaki Ayşe'yi seçmiş ve Ayşe en sevdiği karısı olmuştu. Bu durum İslam'da küçük yaştaki kız çocukları ile yapılan evliliklerin resmileşmesine neden olmuştur.
Fasil : İSRÂ` VE Mİ`RÂC HADÎSİ
Konu : Hz. Peygamber`in Hz. Âişe
ile evlenmesi
Ravi : Ümmü`l-mü`minîn Âişe
HadisNo : 1553
"Peygamber benimle altı yaşında bir kızken nişanlandı. Medine'ye gittik ve Beni-el-Haris bin Hazrec'in evinde kaldık. Sonra hastalandım ve saçlarım döküldü. Daha sonra saçlarım büyüdü ve annem, Ümmü Rûmân, salıncakta kız arkadaşlarımla oynarken yanıma geldi. Beni çağırdı, yanına gittim, bana ne yapacağını bilmiyordum. Elimden yakaladı ve beni kapıda bekletti. Soluğum kesilmişti, nefesim yerine geldiğinde biraz su aldı ve yüzümle başımı bu su ile ovdu. Daha sonra beni eve aldı. Evde Ensâr`dan birtakım kadınlar hazır bulunuyordu. Bunlar bana: "Hayır ve bereket üzere geldin, hayırlı kısmet getirdin!" dediler. Annem beni bu kadınlara teslim etti. Bunlar da benim kılığımı, kıyafetimi düzlediler ve Resûlullah'a teslim ettiler. Ensâr kadınları beni Resûlullah`a takdim ettiklerinde ben dokuz yaşında bir kızdım. [Sahih-i Buhari 5.Kitap]"
[Kaynaklar İbn-İshak 116, 223, 279-280, 311, 457, 464-465, 468,
493-499, 522, 535-536, 544, 649-650, 667, 678-688 | İbn Hişam 918 | Ebu
Cafer Taberi cilt 9, s. 128-131, cilt 39, s. 171-174, Sahih Buhari
5.Kitap; Buhârî, “Şehâdât”, 15; "Kefalet", 4; Buhârî, Nikâh 38, 39, 57,
59, 61; Müslim, Nikâh 69, (1422); Ebu Dâvud, Nikâh 34, (2121); Edeb 63,
(4933,4934,4935, 4936, 4937); Nesâî, Nikâh 29, (6, 82). Ayrıca Kutub-i
Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayın: 15/486.]
İslam peygamberinden tam 2210 hadis rivayet etmiş olan Aişe hakkında önemli
birkaç olay vardır. Daha önce tüm bu olayları birebir İslam kaynaklarında
yazdığı haliyle okuduğum halde tuhaf bir şekilde duyduklarından memnun
kalmayan bazıları tarafından küfür ve hakaretlere maruz kaldım. Bu önemli
birkaç olayı kısaca anlatacağım, dileyenler detaylı olarak araştırabilir ve
kaynaklardan anlattığım ilgili videoları izleyebilir.
İfk Hadisesi
İlk olay İfk Hadisesi yani Ayşe'ye zina yaptığı yönünde atılan iftiradır.
Nur suresinin 11-26. ayetlerinde anlatılan olay budur. Fakat söz konusu
ayetlerde olayın detayları yer almamakta sadece Ayşe'ye bu suçlamayı
yönelten kişiler lanetlenmektedir.
İfk hadisesi kısaca şudur: Ayşe Muhammed ile bir sefere çıktığı sırada gece
vakti tuvalet ihtiyacı için devesinden iner. Geri geldiğinde boynundaki
gerdanlığın koptuğunu fark ederek onu aramak için hacetlendiği yerin
çevresine bakınmaya gider. Ayşe uzun süre kolyesini ararken askerler Ayşe
içinde zannederek onun mahmilini devesine yükleyip yola koyulurlar. Geride
kalan Ayşe gerdanlığını bulur, ordugaha gider ama kimseyi bulamaz. Nasılsa
beni aramaya gelirler diyerek önce bulunduğu yere gider ve orada uyuya
kalır. Geri gözcülüğü görevinde olan Safvan İbnu Muattal Ayşe'yi bulur,
deveye bindirir ve ordunun konakladığı yere varırlar. Ayşe geride kaldığı
için hakkında söylentiler çıkmıştır. Medine'ye döndüklerinde bir ay hasta
halde yatarken dedikodular büyüyerek yayılmıştır ama Ayşe'nin bunlardan
haberi olmasa da Muhammed'in tavırları onu bir şeylerin normal olmadığı
konusunda şüphelendirmiştir. Bir kadından kendisi hakkında çıkan dedikoduyu
öğrenir.
Muhammed'in onun masum olduğu konusunda şüpheli davranması, Allah'tan
Ayşe'nin masum olduğu konusunda vahiy beklemesi ve vahiy geciktiği için Ali
ile istişare etmesi ve Ali'nin bu konudaki tutum ve sözleri Ayşe'yi
yıpratmıştı. Bu uzun süreç sonrası Ayşe ile Ali'nin arası açılmış, Muhammed
ise gelen vahiy ile (Nur 11-14) Ayşe'nin masum olduğunu ilan etmiş fakat
Ayşe bu süreç boyunca gördüğü muameleden dolayı Muhammed'e sitem etmiştir.
[Kaynaklar: Buhari, Şehâdât, 15, 30, Hibe 15, Cihad 64; Megâzi 11, 34,
Tefsir, Yusuf 3, Nur 6, 11; Eyman 18, İ’tisan 28, Tevhid 35, 52; Müslim,
Tevbe 56, (2770); Tirmizi, Tefsir, (3179); Nesâi, Tahâret 1194, (1,
163-164); İbn Hişam, es-Sîre, II, s. 298]
Diğer önemli olay Deve Savaşı'dır.
Cemel Vakası (Deve Savaşı)
Yukarıdaki olaya dair kaynaklar Ayşe ile Ali'nin arasının açıldığını işaret
eder. Cemel Savaşı'nın muhtemel sebebinin Ayşe'nin iftiraya uğradığı
Gerdanlık Vakası olduğu konusunda büyük ölçüde kabul vardır. Kısaca Ali ile
Ayşe'nin kendi orduları ile Basra'da karşı karşıya gelmiş ve bu savaştan Ali
zaferle çıkmıştır.
Ayşe 66 yaşında ölmüş ve Baki mezarlığına gömülmüştür.
[Kaynaklar: Buhari, Fezailu'l-Ashab 30, Fiten 17-18; Ebu Davud, Sünnet
13, (4666); Tirmizi,Tefsir, Ahkaf; Taberî, Târîḫ (de Goeje) Muhammed b. Cerîr et-Taberî, Târîḫu’r-rusül ve’l-mülûk (nşr. M. J. de
Goeje), I-XV, Leiden 1879-1901, 1964-65, s. 3011, 3057, 3069, 3082, 3183, 3091-3233.]
● EŞİ | Hafsa bint-i Ömer
|| Evlenme tarihi: 625
605 yılında Mekke'de doğmuş olan Hafsa, Muhammed'in varlıklı ve sözü geçen
arkadaşı Ömer'in kızıydı. Kocası Huneys b. Huzâfe Bedir Savaşı'ndan
dönerken hastalanıp Medine'ye vardığında ölünce Hafsa Ağustos 624'de dul
kalmıştı. Ömer, Osman'a çocuksuz olarak dul kalan kızı Hafsa ile
evlenmesini teklif etti fakat Osman evlenmek istemediğini söyledi. Daha
sonra aynı teklifi Ebubekir'e de yöneltti fakat Ebubekir bu teklife sessiz
kalınca Ömer gücendi. Rivayete göre Ebubekir'in sessiz kalmasının
nedeninin Muhammed'in Hafsa ile evlenme niyetinde olduğunu bilmesi, fakat
bunu açıklamanın ona düşmeyeceğini düşünmüş olmasıdır.
Ebubekir'e gücenen Ömer bu konuyu Muhammed'e açınca İslam peygamberi kızı
için nikah teklif eder, 400 dirhem mehir verir, Ocak 625'te evlenirler.
Evlenme tarihinden 624 olarak bahsedildiği de olur. Bazı kaynaklarda
Muhammed'in yakın dostlarının kızları ile olan evliliklerinin amacının
akrabalık ilişkileri kurarak güçlenmesini sağlamaktır.
Hafsa'yı Muhammed için önemli kılan noktalardan biri okuma yazma biliyor
olmasıdır. Hatta Hafsa kendi el yazısı ile bir Kur'an yazmıştı.
Muhammed'in eşlerinden en çok Ayşe ile anlaşıyordu hatta Muhammed'e karşı
birlikte hareket etmişlerdi.
Hafsa'nın Muhammed'i Mariye ile kendi odasında görüp tepki göstermesi
üzerine Muhammed Mariye'yi kendine yasaklamış fakat bu olayın aralarında
sır olarak kalması gerektiğini belirtmiş, Hafsa sır tutmayıp olanları
Ayşe'ye anlatınca Muhammed, Allah'ın Tahrim suresi 1. ayeti vahiy ettiğini
söyleyerek ettiği yemini bozmuş, Mariye'yi kendine yasaklamaktan
vazgeçmiştir.
Bu sırrın ne olduğu konusunda iki rivayet daha vardır:
Biri Muhammed'in tekrar bal şerbeti içmeyeceği konusunda yemin etmesi,
diğer ise kendisinin vefatından sonra devlet yönetiminin Hz. Ebû
Bekir ile Ömer’e kalacağını bildirmesidir.
Fakat İslam alimlerince en çok kabul gören ve tefsirlerde yer alan sır
Mariye ile ilgili olandır. Hatta bu rivayetler Tahrim suresinin ilk 5
ayetini anlaşılabilir kılmakta, aksi halde ayetlerde hangi kadınlardan,
neden bahsedildiği anlaşılamamaktadır.
Bu sırrı Ayşe'ye anlattığı ve Ayşe ile bir olup karşı tavır aldıkları için
Muhammed Hafsa ve Ayşe'yi boşamayı düşünmüştür. Bu durum sonrası Allah'ın
vahiy göndererek şöyle dediği söylenir:
"4. İkiniz de Allah’a tövbe ederseniz (çok iyi olur), çünkü kalpleriniz
eğrilmişti. Ama peygambere karşı bir dayanışma içine girecek olursanız
bilin ki herkesten önce Allah onun dostu ve koruyucusudur, sonra da
Cebrâil ve iyi müminler. Melekler de bunların ardından onun
yardımcısıdır.
5. Eğer sizi boşayacak olursa rabbi ona, sizin yerinize sizden daha iyi
olan, Allah’a teslimiyet gösteren, yürekten inanan, içtenlikle itaat
eden, tövbe eden, kulluk eden, dünyada yolcu gibi yaşayan, dul ve bâkire
eşler verebilir." (Tahrim 4-5)
Bazı rivayetlere göre Muhammed Hafsa'yı boşamış, iddet süresi içinde ona
geri dönmüştür.
Hafsa'nın hicretin 45. yılında vefat ettiği ve Baki mezarlığına gömüldüğü
rivayet edilir.
[Kaynaklar: İbn-İshak 218, 301, 679 | İbn Hişam 918 | Ebu Cafer Taberi cilt 9, s.131-132, cilt 39, s.174-175 | İbn Sa'd 8:56-60, 152 | Buhârî, “Meġāzî”, 12; Belâzürî, I, 422 | et-Tahrîm 66/3; Elmalılı, V, 5110-5116; İbn Sa’d, age., VIII, 86; VIII, 53-221; 36-38. Erkeğin Boşadığı Karısına Dönmesi babı, 2283. hadis; Dârîmi, talâk 2; Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 9/48-49]
● EŞİ | Zeyneb bint Huzeyme || Evlenme tarihi: 625
İslam peygamberi, Hafsa'dan sonra Zeynep b. Huzeyme (MS. 596-625) ile
evlenmişti. Muhammed'in Kureyş kabilesinden olmayan eşlerinden ilkiydi.
Babası Mekke'deki Hilal kabilesindendi. Zeynep henüz müşrik olduğu dönemde
sadaka çalışmalarına olan bağlılığı ve aşırı cömertliği nedeniyle
“Yoksulların Annesi” olarak bilinen orta sınıf bir duldu.
Zeynep'in ilk kocası aynı zamanda kuzeni olan Cehm ibn Amr ibn
el-Haris'ti. İkinci kocası tanınmış bir Müslüman olan Abdullah ibn.
Cahş'tı. Sonraki kocası Muttalib aşiretinden bir Müslüman olan Tufeyl ibn
el-Harith'ti ancak bu evlilik de boşanmayla sonuçlanınca Tufeyl'in
kendinden 30 yaş büyük olan kardeşi Ubeyde ile evlendi. Kocası Ubeyde b.
el-Haris b. Abdulmuttalib, katıldığı Bedir Savaşı'nda ölmüştü. Kocası ölen
Zeynep savaşta yaralananlara hemşirelik yapıyordu.
Güzel olup olmadığı ya da birçok evlilik teklifini reddedip etmediği
konusunda çelişkili rivayetler vardır. Fakat ilk kocasının erkek kardeşi
olan Kubeysa'nın ona 400 dirhem mehir veren Muhammed ile evliliklerini
ayarladığı rivayet edilir. Bu sırada Zeynep henüz 30 ya da biraz daha
küçük bir yaştadır. Muhammed'e kendiyle evlenmesini teklif ettiği rivayet
edildiği gibi teklifi gönderenin Muhammed olduğunu yönündeki rivayetler
yoğunluktadır.
İslam peygamberinin, hizmetlerinden dolayı mükafatlandırmak için onunla
evlendiği düşünenler olduğu gibi evliliğin amacının kabilesi Amir b.
Sa'sa'ah ile iyi ilişkiler kurmak olduğudur.
Muhammed ile evlendikten 2-3 ay sonra 625 yılında ölmüş ve Cennet'ül Baki
Mezarlığı'na gömülmüştür.
[Kaynaklar: İbn Hişam 918 | Ebu Cafer Taberi cilt 9, s.138, cilt 39, s.
63-64 | İbn Sa'd 8:82, 152; Hamidullah, II, 680; İbn Sa'd, VIII,
116; (Translated by Bewley, A. (1995). The Women of Madina. London: TaHa
Publishers, 82.; Muhammed b. Cerîr et-Taberî, Târîḫu’r-rusül ve’l-mülûk.
Translated by Landau-Tasseron, E. (1998). Vol. 39: Biographies of the
Prophet’s Companions and Their Successors. Albany : State University of
New York Press, 163-164; Prophet Muhammad for All, Hadrat Zainab;
Bodley, Ronald V. "The Messenger: The Wives of Mohammed", 1946.; İbn
Kesir. Hz.Muhammed'in Hayatı, cilt. 3. Translated by Trevor Le Gassick
(2000). Reading, UK: Garnet, 122.; Ahmed, M. Mukkaram. "Encyclopaedia of
Islam", 2005. p. 141; Wessels, Antonie (1972). "A Modern Arabic
Biography of Muhammad".; Watt, W. M. (1956). Muhammad at Medina. Oxford:
Clarendon Press, 287.]
● EŞİ | Ümmü Seleme / Hind || Evlenme tarihi: 626
Ümmü Seleme daha önce Ebu Seleme Abdullah b. Abdi'l Esed ile evliydi. Hep
birlikte Habeşistan'a hicret edip daha sonra Medine'ye gitmişlerdi. Uhud
harbinde yaralanan kocası ölmüştü. Ölen kocasından Seleme, Ömer, Dürre ve
Zeyneb adında 4 çocuğu olmuştu.
Asıl adı Hind'di. İslam'ı istemeyen Mekke'deki aristokrat ailesi
tarafından reddedilmişti. Çözüm üretebilen akıllı bir kadındı.
Rivayete göre kocasının ölümü sonrası Muhammed, Ümmü Seleme'ye evlilik
teklif etmiş, kapısının eşiğine oturarak elbisesini koymuş ve "Eğer mehri
artırmamı istersen, artırırım. İstersem, kadınları da artırırım (254)
demişti.
Başka bir rivayete göre Muhammed evlilik teklif etmek üzere bir adam
göndermişti. Ümmü Seleme yaşını, çocuk sahibi oluşunu ve kıskançlığını
anlatarak evlenmekten çekindiğini belirtince Muhammed kendinin ondan çok
daha yaşlı olduğunu, diğer konularda Allah'a dua edeceğini söyledi.
Akabinde evlendiler.
Bilindiği gibi İslam peygamberi çok eşli olduğundan birlikte olacağı
günleri eşleri arasında paylaştırıyordu. Muhammed'in Ümmü Seleme ile
Şevval ayında evlendiği ve birlikte olduğunun anlatıldığı rivayette bu
konuyla ilgili yazana bakalım:
Ümmü Seleme, Hz. Peygamber'e: "Benim yanımda yedinci geceni geçir ..
" dedi. Bunun üzerine Rasulullah (S.A.V.): "Dilersem yaparım,
arkadaşlarının yanında yedi gün kalırım. Dilersem üç günde bir kalır,
sonra senin gününde onlara uğrarım." buyurdu. Ümmü Seleme: "Üç günde."
dedi.
Hicretin 61. senesinde, 84 yaşındayken ölmüş ve Baki mezarlığına
gömülmüştür.
[Kaynaklar: Ahmed b. Hanbel, Müsned (Kahire, 1313), IV, 27-28;
VI, 307; Müslim, “Cenâʾiz”, 3, 4; İbn-İshak 146, 147, 150-153,
167-169, 213-214, 462, 529, 536, 546, 589, 680; İbn Hişam 918; Ebu
Cafer Taberi cilt 9, s. 132, cilt 39, s. 175-177; Siyer, İbn İshak, çev. : Sezai Özel, yayına hazırlayan Prof. Dr.
Muhammed Hamidullah, Peygamberin Ümmü Seleme ile Evlenmesi, s.319-321,
hadis no:382; Hamidullah, age., II, 681.; İbn Sa’d, age., VIII, 97; İbn Hacer, el-İṣâbe, VIII, 222.]
● EŞİ | Zeyneb bint Cahş
[Evlatlık oğlu Zeyd'in eski karısı] || Evlenme tarihi: 627
Zeyneb b. Cahş ile ilgili tüm kaynakları daha önce detaylıca ele
aldığımdan özet geçeceğim. Dileyen şuradan detaylı çalışmaya erişebilir:
TIK
Deri el sanatlarında başarılı olan Zeyneb, Muhammed'in evlatlık oğlu
Zeyd'in karısı, aynı zamanda Muhammed'in halasının kızıydı. Muhammed
ile Zeyneb hicretin 5. yılında, Zeyneb 35 yaşındayken evlenmiştir.
Dönem toplumunda insanların evlatlık bile olsa oğlunun eşiyle evlenmesi
hoş karşılanmadığı ve insanlar bu durumun lafını etmesi üzerine
Muhammed, Zeyd'in öz oğlu olmadığını dolayısı ile Zeyneb'in onun
kayınvalidesi sayılmadığını ve evlenmekte bir sorun olmadığını
söylemişti ve arkasından konuşanları tehdit eden, vahiy olunduğunu
söyleyen ayetlerle evliliğini bir gerekçeye dayandırmıştı.
Bu gerekçe Cahiliye Araplarının evlatlıkları öz oğul gibi görmesi, öz
oğul gibi tüm haklara sahip olmasıydı. Dolayısı ile evlatlığın eşiyle
evlenmek hoş karşılanmıyordu. Muhammed, Allah'ın emrettiğini söyleyerek
evlatlıkların oğul değil sadece bir din kardeşi olarak görülmesinin
emredildiğini, bu yüzden Allah'ın isteği üzerine Zeynep ile evlendiğini
söylemiştir.
Zeynep ile evlilik sürecine, Zeyd ile boşanma süreçlerine dair 3 rivayet
türü vardır:
1. türden rivayetlerde yazanlara göre Muhammed Zeyneb'e aşık olunca üvey
oğlu Zeyd ondan boşanır. 2. türden rivayetler Zeyd'in zaten Zeynep'ten
boşanma niyetinde olduğunu ya da şerefli bir aileye mensup olan Zeyneb'in
kölelikten azatlı olan Zeyd'e bu yüzden ısınamadığını söyler.
3. türden rivayetler ise Zeyd'in, Muhammed'in Zeynep'ten hoşlandığını
duyduktan ya da öğrendikten sonra Zeynep'ten uzaklaştığını, soğuduğunu ve
onu boşamak istediğini yazar.
Konuyla ilgili indiğine inanılan Ahzab 4-5, 37 ve 40'a söz konusu
hadisler ile birlikte bakıldığında 3. türden rivayetlerin geçerliliği
daha ağır basmaktadır. Hemen kısaca bakalım:
Ahzab 4: Allah bir kişinin göğüs boşluğunda iki kalp yaratmamıştır, annelerinize
benzeterek haram olsun dediğiniz eşlerinizi anneleriniz kılmamış,
evlâtlıklarınızı da gerçek oğullarınız yapmamıştır. Bunlar sizin kendi
iddianızdır; hak ve hakikati Allah söyler, doğru yolu da O gösterir.
385. Zeyd b. Harise hastalandı. Rasulullah (S.A.V.) onu ziyarete
gitti. Zeyd'in hanımı Zeyneb binti Cahş, Zeyd'in baş ucunda
oturuyordu. Zeyneb, bazı işlerini yapmak üzere ayağa kalktı.
Rasulullah (S.A.V.) onu gördü ve başını önüne indirerek: "Kalpleri ve gözleri ters yüz eden Allah, noksanlıklardan
uzaktır." buyurdu. Bunu üzerine Zeyd: ''Ya Rasulullah, onu senin için
boşuyorum." dedi. Rasulullah: "Olmaz." cevabını verdi.
Bu olay üzerine Allah şu ayeti [Ahzab 37'yi] indirdi.
[Siyer-i ibn İshak, Peygamberin Cahş Kızı Zeynep'le Evlenmesi babı,
385.hadis, çeviren: Sezai Özel, yayına hazırlayan Prof. Dr. Muhammed
Hamidullah, Akabe; Ayrıca bkz: İbn Sa’d, 1990, VIII, 80-81;
Hamidullah, 1993, II, 682; Ayrıca bkz: Tefsir-i Taberi, cilt: 6, cüz:
22, sure: 33, sayfa 499, tercüme: Kerim Aytekin, Hasan Karakaya, Hisar
Yayınevi]
Ahzab 37: Bir zaman, Allah’ın kendisine lutufta bulunduğu, senin de lutufkâr
davrandığın kişiye, “Eşinle evlilik bağını koru, Allah’tan kork”
demiştin. Bunu derken Allah’ın ileride açıklayacağı bir şeyi içinde
saklıyordun; öncelikle çekinmen gereken Allah olduğu halde sen halktan
çekiniyordun...
Ahzab 40: Muhammed sizin adamlarınızdan hiçbirinin babası değildir, fakat
o Allah’ın elçisidir ve peygamberlerin sonuncusudur. Allah her şeyi
bilmektedir.
Evliliklerine dair 2 rivayet vardır. Birinci rivayete göre Muhammed, Ayşe
ile otururken vahiy geldiğini belirterek "Yüce Allah beni onunla
evlendirdi, kim bunu gidip Zeynep'e müjdeler" der. Hizmetçilerinden Selma
haber vermeye gider.
İkinci rivayete göre Muhammed, karısından boşanan Zeyd'i eski karısı
Zeyneb'e göndererek kendine istetir. Bu olayda Zeyd'in şöyle dediği
rivayet edilir:
"Onu görünce içim kabardı öyle ki ona bakamayacak duruma geldim."
[Kaynaklar: İbn-İshak 215, 495 | İbn Hişam 918 | Ebu Cafer
Taberi cilt 9, s. 134, cilt 39, s. 180-182 | İbn Sa'd/Bewley
8:72-81, 152; İbn Sa’d, c. VIII, s. 72-73, 101-115; Taberî, Târîh, c. II, s.
563; İbnü’l-Cevzî, c.III, s. 226; İbn Abdilberr, c. IV, s. 1851; İbn Kesîr, Bidâye, c. IV, s. 250; İbn Kesîr, Tefsir, c. XII, s. 6545;
Ayrıca bkz. İbnü’l-Esîr, Üsdü’l-Ğâbe, c. VII, s.126; Nüveyrî, c. XVIII, s. 119; Zehebî, c. II, s.
217; Buhârî, Tefsir-ül Kur’ân: 27; Müslim, Cuma: 17; Sünen-i Tirmizi,
3212]
◌ CARİYESİ | Reyhâne binti
Zeyd (Reyhane bint-i Şem'ûn / Reyhane bint-i Amr) || 627
Reyhâne bint-i Zeyd o dönemde Medine'de yaşamakta olan "Beni Kureyza"
isimli Yahudi kabilesindendir. Onun ilk kocası olan Hakem, 627
Nisan'da başı kesilen veya idam edilen 600-900 Kureyza erkeğinden
biriydi. Bütün Kureyza kadınları köleleştirilmiş ve ganimetler
paylaştırılırken Muhammed hisseden pay olarak onu almıştı. Ahzab 26-27.
ayetlerin bu olayla bağlantılı olduğu düşünülür. Şöyle yazar:
﴾26﴿ Allah, Ehl-i kitap’tan onlara destek verenleri kalelerinden
indirdi, kalplerine korku saldı; artık onların bir kısmını
öldürüyorsunuz, bir kısmını da esir alıyorsunuz.
﴾27﴿ Onların topraklarını, evlerini, mallarını, o zamana kadar ayak
basmadığınız bir toprağı size Allah miras bıraktı. Allah her şeye
kādirdir.
Güzel bir kadın olan Reyhane imkanı olmasına ve kendine teklif
edilmesine rağmen hiçbir zaman Muhammed'in karısı olmayı tercih etmemiş,
ısrarla onurlu bir kadın olarak köleler gibi giyinmek istemiş, bu yüzden
Muhammed'in evlilik teklifini ve İslam'a gir çağrısını reddederek cariye
statüsünde kalmayı yeğlemiştir. Konuyla ilgili hadiste Muhammed'e şöyle
dediği rivayet edilir:
"Beni nikahlamaktansa, cariyen olarak muhafaza et! Ben bir cariye kadın olarak kalmak isterim, zira hür Müslüman kadınlar gibi başıma örtü ve yüzüme peçe takınmak istemiyorum." [Hamidullah, II, 774, nr. 1117]
Meğazi'de yazan başka bir hadise göre Muhammed ona "İstersen seni azat eder seninle evlenirim, bunu yaparım; istersen
benim mülkümde olursun cariye olarak sana eş olurum, bunu da
yaparım." demiş, Reyhane bu teklifi "Ey Allah'ın Resulü, durum şu ki, benim senin mülk-i yeminin olmam
(cariyen kalmam) hem senin için hem de benim için daha
hafiftir." diyerek cevaplamıştır.
Enteresan bir şekilde Reyhane'nin bu hadislerinden onun İslami
sorumluluklardan kaçmak için Muhammed ile evlenmediği ve İslam'ı kabul
etmediği görüşünün öne sürüldüğü olur. Halbuki tarafsızca, empati
yaparak düşünebilen biri, kocası, akrabaları, tüm sevdikleri savaşta
öldürülen gururlu bir kadının bu teklifleri reddetme sebebini daha
mantıklı, gerçekçi iddialara dayandırmalıdır.
Başka bir rivayete göre Muhammed'in savaş ganimetleri arasından seçtiği
kadın bir ay kadar bir Müslüman'ın evinde bekletilmiş, bir ay sonra
Muhammed ona eğer Müslüman olursa kendisi ile evleneceğini söyleyince
kadın bunu kabul etmiş, bunun üzerine azad edilerek kendisine mehir
olarak 12 ukiyye yani 1,5 kg gümüş verilmiş, Mayıs 627'de Muhammed ile
evlenmiştir.
Muhammed'in onunla cariyesi olarak ilişkiye girdiği, kadının "ben
kavmimin dini üzerine kalacağım" dediği fakat daha sonra Müslüman olduğu
ve ölene dek Muhammed'in yanında cariye olarak kaldığı da rivayetler
arasındadır. Cariyelik hukukuna göre efendisi cariyesiyle nikah kıymadan
ilişkiye girebilir. Reyhane de Muhammed'in eşi olarak değil
cariyesi olarak kalmıştır.
19 yaşındayken cariye olarak alınan Reyhane 631 yılında, 24 yaşındayken
ölmüş ve Baki mezarlığına gömülmüştür.
● EŞİ | Cüveyriye bint
Haris / Berre || Evlenme tarihi: 628
Kızcağız anlamına gelen Cüveyriye adını ona veren Muhammed'di. Asıl adı
Berre idi.
Bir Arap şefinin kızı olan Cüveyriye amcaoğlu ile evliydi. Lüks bir hayat
sürdüğünden bir prensesin zarafetine sahipti. Hicretin 6. yılında
Müslümanlar ile Beni Müstalik arasında gerçekleşen savaşta kocası
öldürülmüş ve Cüveyriye Müslümanlara esir düşmüştü. Mustalik oğullarından
alınan esirler bölüştürülürken Cüveyriye adlı kadın Sabit b. Kays'ın ya da
onun amcaoğlunun payına düşmüştü. Cüveyriye tatlı, güzel, alımlı bir
kadındı ve onu gören aşık oluyordu. Cüveyriye, hissesine düştüğü
efendisiyle mükatebe yapmıştı.
Mükatebe ya da fidye bir köle ya da cariyenin özgürlüğüne kavuşabilmesi
için ödemesi gereken fiyat konusunda efendisiyle yaptığı anlaşmadır.
Cüveyriye mükatebe konusunda yardım istemek için Muhammed'in yanına
gittiği sırada onu gören Ayşe kadının güzelliğinden rahatsız olarak
"Benim gördüğümü o da görecek" dedi.
Muhammed ile görüşürken
"Ya Rasulallah, ben, kavminin efendisi olan Cüveyriye İbnetü'l
Haris'im. Başıma senin bilmediğin bir musibet geldi. Mükatebe yaptım, bu
hususta bana yardım et"
dedi.
Bunun üzerine Muhammed daha hayırlı bir şey yapabileceğini, mükatebe
ücretini ödeyerek onunla evlenebileceğini söyleyince Cüveyriye teklifi
kabul etti ve evlendiler. Evlendiklerinde Muhammed 58, Cüveyriye ise 20
yaşındaydı.
Bu evlilik sonucu Cüveyriye'nin kabilesi Beni Mustalik ile Muhammed
arasında akrabalık bağı kurulunca Muhammed'in adamları "Onlar artık
Rasulullah'ın akrabasıdır" denip Mustalık oğullarından olan kölelerini
azat ettiler. Yani Cüveyriye evliliği kabul ederek hem kendini kölelikten
kurtarmış hem de kabilesinden köle olarak tutulan birçok kişinin
salıverilmesini sağlamıştı.
Hicretin 50 veya 57. yılında ölmüştü.
[Kaynaklar: İbn-İshak 490-493; İbn Hişam 918; Ebu Cafer Taberi cilt 9, s. 133, cilt 39, s. 182-184; İbn Sa'd 8:83-85, 119-120, 152; Siyer, İbn İshak, çev. : Sezai Özel, yayına hazırlayan Prof. Dr. Muhammed Hamidullah, Rasulullah'ın El-Haris Kızı Cüveyriye ile Evlenmesi, s.322-323; İbn Sa’d, age., VIII, 117; Komisyon, Büyük İslam Tarihi, I, 330.; İbn Hişam, age., II, 295.; Hamidullah, age., II, 685;]
● EŞİ | Ümmü Habibe Remle
binti Ebu Süfyan || Evlilik tarihi: 628
Habibe daha önce Zeyneb b. Cahş'ın erkek kardeşi Ubeydullah b. Cahş b. Riab ile evliydi. Habibe isminde bir kızları olmuştu. Bu yüzden Ümmü Habibe olarak anılıyordu. Kocası Ubeydullah Müslüman olmuştu. Ümmü Habibe'de onunla birlikte Habeşistan'a hicret etmişti.
Habibe daha önce Zeyneb b. Cahş'ın erkek kardeşi Ubeydullah b. Cahş b. Riab ile evliydi. Habibe isminde bir kızları olmuştu. Bu yüzden Ümmü Habibe olarak anılıyordu. Kocası Ubeydullah Müslüman olmuştu. Ümmü Habibe'de onunla birlikte Habeşistan'a hicret etmişti.
Hicret ettikleri Habeşistan'da bir süre Müslümanlara önderlik yaptılar
fakat bir süre sonra kocası tekrar Hristiyan olunca boşandılar. Daha
sonra kocası bir Hristiyan olarak öldü. Müslüman olan Habibe Mekke'deki
ailesinin yanına dönerse ona Hristiyan olmaları konusunda baskı
yapacaklarından korktuğu için Habeşistan'da kalmıştı.
Daha sonra Muhammed, Amr b. Ümeyye ed-Damri'yi 400 dinarlık mehir ile
birlikte en-Necaşi'ye göndererek kendisini Ümmü Habibe ile
evlendirmesini ve bölgedeki Müslümanları Medine'ye göndermesini istedi.
Haberi alan Habibe sevinerek üzerindeki takıları çıkarıp Necaşi
Ashame'nin cariyesi Ebrehe'ye verdi. Daha sonra Necaşi vekilen Muhammed
ile Habibe'nin nikahını kıydı. Fakat bundan farklı olarak Habibe'nin
Medine'ye döndükten sonra nikahlandığı da rivayet edilir.
Muhammed, Ümmü Habibe'nin hissesine Hayber gelirlerinden 80 vesk hurma
ve 20 vesk arpa tahsis etmişti. Bu gelir Habibe öldüğünde bile devam
ediyordu. 4 Yıl evli kalmışlar fakat evliliklerinden çocukları
olmamıştı. Muhammed öldükten sonra 34 yıl daha yaşadığı rivayet
edildiği gibi bazı rivayetlere göre Habibe, Muhammed'den sonra 32 yıl
yaşamış, 664'te ölmüş ve Baki mezarlığına gömülmüştü.
Bu evlilik siyasi yönden oldukça önemliydi çünkü bu sayede Muhammed ile
Emeviler arasında akrabalık bağı kurulmuştu. İslam'ın Emeviler arasında
yayılması da kolaylaşacaktı.
[Kaynaklar: Siyer, ibn İshak, çev. : Sezai Özel, yayına hazırlayan
Prof. Dr. Muhammed Hamidullah, Peygamberin Ümmü Habibe ile Evlenmesi,
s.319; Şâfiî, el-Üm, Beyrut, ts. (Dârü’l-ma‘rife), V, 8, 15.; İbn
Asâkir, Târîḫu Dımaşḳ (Şihâbî), VI, 70; Zehebî, Aʿlâmü’n-nübelâʾ,
II, 220-222; İbn Hişâm, es-Siretu'n-Nebsviyye, Kahire
(Tarihsiz), III, 197; İbn Abdi'I-Berr, ensâbe, IV, 297]
● EŞİ | Safiyye bint
Huyey || Evlilik tarihi: 628
Yahudi şefi Huyey ibn Ahtab'ın güzel kızıydı. İlk eşi meşhur bir şair ve
kumandan olan Sellam ibn Mişkem el-Kuradi idi. Bir süre sonra boşanmış ve
ikinci evliliğini Hayber'in meşhur kalesi Şemmus'un kumandanı Kinane ile
yapmıştı.
Hayber'in Müslümanlar tarafından fethi sırasında kocası, babası ve erkek
kardeşi öldürülmüş, kendisi de Müslümanlara esir düşmüştü. Önceki
saldırılarda ise üç amcası ve birkaç kuzenini kaybetmişti. Rivayete
göre emir üzerine Bilal, Safiyye ile amca kızını Muhammed'e götürürken
Yahudi ölülerine uğramış, Safiyye'nin amca kızı ölüleri görünce feryat
edip çığlık atmış, başına toprak saçmış, bunun üzerine Muhammed "Şu
şeytanı benden uzaklaştırın" demişti.
Arabistan'da yöneticilere yani kabile reisleri ve hükümdarlara düşen ganimet payına "Safiyye" denirdi. Yine savaş ganimetlerinin* paylaşıldığı bir sırada Zeyneb Muhammed'in hissesine düşmüştü. Peygamberin hissesine düşen bir ganimet olduğundan Safiyye olarak adlandırılmıştı.
Rivayete göre savaşın hemen ardından yapılan görüşmede Muhammed ona İslam ve Yahudilik hakkındaki görüşlerini sormuş, o da gönlünün İslamiyet'ten yana olduğunu söyleyince tüm akrabalarının öldürüldüğü savaşın gecesinde evlenmişlerdi. Kölelikten azad edilmiş olması da mehiri sayılmıştı.
Arabistan'da yöneticilere yani kabile reisleri ve hükümdarlara düşen ganimet payına "Safiyye" denirdi. Yine savaş ganimetlerinin* paylaşıldığı bir sırada Zeyneb Muhammed'in hissesine düşmüştü. Peygamberin hissesine düşen bir ganimet olduğundan Safiyye olarak adlandırılmıştı.
Rivayete göre savaşın hemen ardından yapılan görüşmede Muhammed ona İslam ve Yahudilik hakkındaki görüşlerini sormuş, o da gönlünün İslamiyet'ten yana olduğunu söyleyince tüm akrabalarının öldürüldüğü savaşın gecesinde evlenmişlerdi. Kölelikten azad edilmiş olması da mehiri sayılmıştı.
Muhammed evlilikleri sonrası insanlara çekirdeksiz hurma, yağ, keş ve
undan yapılan bir Arap yemeği olan hays ziyafeti düzenlemişti.
Bu evliliğin, birkaç yıl sonra Arabistan'dan sürgün edilen Safiye'nin yenilmiş kabilesine hiçbir faydası yoktu. Gerçek siyasi önemi, Safiyye'nin Muhammed'in hanesindeki varlığının Muhammed'in Yahudileri yendiğinin açık bir gösterisi olmasıydı.
Bu evliliğin, birkaç yıl sonra Arabistan'dan sürgün edilen Safiye'nin yenilmiş kabilesine hiçbir faydası yoktu. Gerçek siyasi önemi, Safiyye'nin Muhammed'in hanesindeki varlığının Muhammed'in Yahudileri yendiğinin açık bir gösterisi olmasıydı.
Safiyye hicri 50-52 yıllarında ölmüş ve Baki mezarlığına gömülmüştü.
* Kur'an'da da yazdığı gibi savaşta ele geçirilen kadın ganimettir.
[Kaynaklar: İbn-İshak 241-242, 511, 514-515, 516-517, 520 | İbn Hişam, age., III, 350; İbn Sa’d, age., VIII, 120,121,129. | Ebu Cafer Taberi cilt 9, s. 134-135, cilt 39, s. 184-185 | İbn Sa'd 8:85-92, 153; Siyer, ibn İshak, çev. : Sezai Özel, yayına hazırlayan Prof. Dr. Muhammed Hamidullah, Rasulullah'ın Safiyye İbnetü Huyey ile Evlenmesi, s.323-324; Müslim, Nikah: 14; Nesâî, Nikah: 65]
● EŞİ | Meymûne bint
Haris || Evlilik tarihi: 629
Muhammed'e evlenme teklif eden Meymune Mekke'den orta sınıf bir dul idi.
Daha önce Ebu Rehm b. Ebi Kays ile evliydi. Çok düzenli ve sakin bir kadın
olan Meymune kurallara ve ayinlere tamamen takıntılıydı. Meymune, Abbas
bin Abdülmuttalib'in baldızıydı ve Muhammed'i onunla evlenmesi için teşvik
ediyordu.
Muhammed, el-Fadl b. Abbas'ı ve beraberinde bir adamı göndererek
Meymune'ye evlilik teklifinde bulunmuştu, kadının kabul etmesi üzerine
el-Fadl, Muhammed ile Meymune'yi evlendirmişti. Evlendiklerinde Muhammed
60, Meymune 36 yaşındaydı.
İhramdan çıktığı sırada evlendiği Meymune ile bir çadırda beraber olmuştu.
Bu evlilik sayesinde Muhammed Meymune'nin kabilesi olan Âmir b. Sa’sa
mensupları ile iç içe olma imkanı bulmuş, bu sayede onlardan İslam'ı
seçenlerle çevresini büyütmüştü. Bu yüzden Meymune ile yapılan evliliğin
sebebinin cinsellik ya da onu koruma fikri değil de daha fazla güç elde
etmek olduğu düşünülür.
Rivayete göre asıl adı Berre idi fakat Muhammed ona "kutsanmış" anlamına
gelen Meymune ismini vermişti. Yoğun görüşe göre ona bu adın verilmesinin
nedeni Medineli Müslümanların Hudeybiye antlaşması uyarınca Umre yapmak
için Mekke'yi ziyaret etmelerine izin verilmesi ve evliliklerinin hemen bu
olay sonrası gerçekleşmesidir.
Muhammed'in ölümü sonrası Medine'de yaklaşık 40 yıl daha yaşayan Meymune
birlikte oldukları çadırda öldüğünde 81 yaşındaydı.
[Kaynaklar: İbn İshak 531, 679-680 | İbn Hişam 918 | Ebu Cafer
Taberi cilt 9, s. 135, cilt 39, s. 185-186 | İbn Sa'd 8:94-99,
VIII, 132. 153; Siyer, ibn İshak, çev. : Sezai Özel, yayına hazırlayan
Prof. Dr. Muhammed Hamidullah, Rasulullah'ın Meymune Bintü'l Haris
El-Hilaliyye ile Evlenmesi, s.324-325;]
◌ CARİYESİ | Mariye / Marya (Mâriye el-Kıbtiyye) || Nikah tarihi: 629
Mariye ya da Marya, İskenderiye valisi olan Mukavkıs'ın Muhammed'e
hediye olarak gönderdiği 20 yaşlarında, güzel ve genç bir Kıpti kadındı.
Yanında bir hadım ağası, 1000 miskal altın, kıymetli elbiseler, kumaş,
güzel kokular ve bir cariye daha göndermişti.
Muhammed onu mülk-i yeminle (cariye statüsünde) nikahlayarak yanında
tutmuştu. Bir süre sonra Muhammed onunla nikah yaparak Mısır'daki
Müslümanlar ile Bizans arasında çıkan savaşta avantaj elde etmiş oldu.
Çünkü Mısırlılar kendilerinden biriyle evli olduğu için tarafsız
davranarak Bizans'a destek olmamışlardı.
Tahrim suresinin ilk 5 ayetinin özellikle Mariye, Muhammed ve eşlerinin
kıskançlıkları sonucu Muhammed'e vahiy edildiği rivayet edilirken 1 ve
2. ayetlerin Zeynep binti Cahş'ın evinde bal şerbeti içmesi ile ilgili
olduğu da rivayetler arasındadır.
Mariye ve Tahrim suresi ilişkisini daha önce detaylıca ele aldığımdan bu
kısmı oldukça kısa geçeceğim.
Tefsirlerde Tahrim 1-5'e açıklama getirilirken kullanılan hadislerde
yazdığına göre Hafsa Muhammed'den babasının yanına gitmek için izin
ister. İzni alan Hafsa yola koyulduktan sonra Muhammed, Mariye'yi
çağırarak cariyesi Mariye'yi çağırır. Hadisteki ifade aynen şöyledir:
"Hazreti Peygamber de kendisine hizmet için cariyesi Mariye'yi çağırmış
ve ona hizmet ettirmişti." Fakat Hafsa bunu öğrendiğinde çok üzülmüş,
tepki göstermiş, bunun üzerine Muhammed ona "Mariye'yi kendime
yasaklarsam razı olur musun?" demiş ve Hafsa'nın olurum demesi üzerine
onu kendine haram kılmıştır. Yine de Hafsa sözünü tutamayarak bunu
Muhammed'in eşlerinden Ayşe'ye anlatmıştır.
Başka bir rivayete göre Hafsa babasının yanından erken dönmüş, eve
geldiğinde kapının kilitli olduğunu, Muhammed ile Mariye'nin baş başa
olduğunu görmüştür. Babasına gitmesine Mariye ile başbaşa kalmak için
izin verdiğini söyleyerek ağlamaya başlamıştır.
Sırrını ifşa etmesine ve kadınlarının ona cephe almasına sinirlenen
Muhammed kadınlarına bir ay yaklaşmamaya yemin etmişti. Bir ay sonra
Ahzab 28-29'un vahiy olunduğunu söylemişti. Bu iki ayette şöyle yazar:
"Allah şöyle buyurdu: Ey Peygamber! Zevcelerine şunu söyle: Eğer siz
dünya hayatını ve onun ziynetini istiyorsanız gelin size boşama
bedellerini vereyim de, hepinizi güzellikle salıvereyim. Yok eğer
Allah'ı ve Resulü'nü ve ahiret yurdunu istiyorsanız, haberiniz olsun
ki Allah içinizden güzel hareket edenlere pek büyük bir mükafat
hazırlamıştır."
Mariye konusundaki yeminini de Allah'ın emri üzerine bozduğunu,
Mariye'nin zaten Allah tarafından ona helal kılındığını söylemiştir.
Muhammed ile ilişkisi sonucu hamile kalmıştı. Taberi'de ve Tabakat
ul-Kübra'da yazdığına göre Muhammed çocuğunu babasının yanına verdikleri
hizmetli adam olduğunu düşünerek Ali'yi onu öldürmesi için göndermiş,
Ali geri döndüğünde Muhammed'e adamın tenasül organı olmadığını,
dolayısıyla zina yapamayacaklarını belirtmiştir. Böylece köle kılıçla
öldürülmekten, Mariye de recm edilmekten kurtulmuştur.
Mariye İbrahim adını verdikleri bu çocuğu doğursa da çocuk küçük yaşta
ölmüştü. Mariye'nin 30 yaşında öldüğü rivayet edilir.
[Kaynaklar: İbn İshak 653 | Ebu Cafer Taberi cilt 9, s. 137, 141, cilt 39, s. 193-195; Taberi: Camiu’l Beyan, 28/102; İbn Sa'd 8:148-151; Fahruddin Razi: 30/41 ve 43; Muhammed Ali Sabuni: Safvetu’t-Tefasir 3/406-407; Taberi, Milletler ve hükümdarlar Tarihi, MEB tercemesi 5/854; Ebu Davud, Hudud,32 no:4473; Tirmizi, Hudud 13 no:1441; El-Tabakat ul-Kubra C:6, S:160; Sahih-i Müslim C:17-18, S:123, 59. hadis; El-Mustedrek ala El-Sahiheyn C:4 , S:39; Muhammed Hamidullah, İslâm Peygamberi, II, 745 vd; İbn-i Sad, Tabakat, 1.cilt, 'Resûlullah’ın (sas) Oğlu İbrahim babı'; Ömer Ziyaeddin Dağısfâni, Zübdetü’l-Buhari, Hisar Yayınevi:811-813; A.g.e., Fatih Enes Yayınları, Tahrim suresi bölümü, 1169, 1170. hadisler; Sünen-i Tirmizi, Bölüm 21, 1201.hadis]
SORULAR
- Hatice'nin ölümü sonrası birçok kadın ile evlenen Muhammed, Hatice hayatta iken neden başka kadınlar ile evlenmemiştir? Hatice sonrası evlilik nedenlerine "sahip çıkmak için evlendi" gibi açıklamalar getirenler olduğunu biliyorum. Peki Hatice ile evli kaldığı yıllar boyunca hiç sahip çıkılması gereken kadın yok muydu?
- Siyasi yönden katkıda bulunacağı için yapıldığı söylenen evliliklerin benzerleri neden Hatice hayattayken gerçekleşmemiştir?
- Sevde kocasız kalmamak için bir kadın olarak Muhammed'e kendisi ile artık yatmak zorunda olmadığını söyleyerek sırasını Ayşe'ye veriyor. Bu durumdaki kişi sizin kız kardeşiniz ya da anneniz olsa nasıl hissederdiniz?
- Ayşe ile Ali'nin birbirleri ile savaştığını biliyor muydunuz, yoksa ilk kez mi duydunuz? Ayşe'ye zina yaptı diye iftira atılmasına, Ali'nin bu konudaki tutumuna ve ilerleyen süreçte Ayşe ile Ali'nin karşı karşıya gelip savaşmasına nasıl bakıyorsunuz? Allah dostu denen ve ulvilik yüklenen kişilerin birbirlerine karşı savaşmaları sizce normal bir durum mudur?
- Tahrim suresinin ilk 5 ayeti hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce bunlar insanlara mesaj olarak gönderildiği söylenen ilahi kitapta yer alması gereken ayetler midir? Peygamberin yaşadığı çok eşlilik, bu konuda karşılaştığı sorunlar ve sonunda Mariye'nin ona helal kılınması insanlığa ne kazandıracak, doğru yola girmelerine nasıl hizmet edecektir?
- Muhammed, Bizans valisinin gönderdiği Mariye'yi neden yanındaki Sirin gibi sahabelerden biriyle nikahlamak yerine kendine eş olarak alıyor?
- Her şeyi yaratan, her şeyin üstünde olan bir yaratıcının mesajlarını yaysın, tebliğ etsin diye seçtiği peygamberinin eşleri ile olan ilişkilerine defalarca müdahale ediyor, hatta eşleri için "Eğer sizi boşayacak olursa rabbi ona, sizin yerinize sizden daha iyi olan, Allah’a teslimiyet gösteren, yürekten inanan, içtenlikle itaat eden, tövbe eden, kulluk eden, dünyada yolcu gibi yaşayan, dul ve bâkire eşler verebilir." mesajını gönderiyor olması hakkında ne düşünüyorsunuz? Tanrıya insani bir konuma sokmuş olmuyor mu?
- Muhammed, kızcağız yani Cüveyriye'nin fidyesini ödeyip onu özgür bırakarak yardımcı olabilecekken neden fidyesini öderse onunla evlenip evlenmeyeceğini soruyor? Siyasi amaçlı olması mantıklı değil çünkü bu savaşta Müstalik kabilesini zaten yok etmişlerdi.
- Savaşta ele geçirilen kadınların ganimet olması, Müslümanlar arasında bölüştürülmesi, dilediğinde satılması, köle ya da cariye yapılması veya evlenilmesi konusunda ne düşünüyorsunuz? Allah neden böyle bir uygulamayı açık bir dille yasaklamamış, ele geçirilen kadını ganimet saydırmıştır?
- Eşleri, akrabaları, sevdikleri savaşta katledilen Reyhane ve Safiyye'nin İslam'a geçmeyi tercih ettiği rivayet edilir; ki rivayetler arasında Reyhane'nin bunu reddettiği de yer alır. Gerçekten İslam'a geçmeyi kabul etmiş olsalar bile bunda samimi olduklarına inanıyor musunuz? Empati yaptığınızda siz de hayatta kalma veya daha iyi bir hayat yaşama içgüdüsü ve korku ile istemeseniz bile size sunulanı kabul etmez miydiniz?
- Allah'ın evlatlıkların öz oğul gibi olamayacağını Zeyd'in karısını Muhammed ile evlendirmeden de bildiremez miydi? Muhammed'in bunu uygulamalı göstermesi şart mıydı? Şart ise neden şarttı?
- Rivayetler genel olarak Zeyd'in bu duruma içerlediğini hissettiriyor. Kölelikten azad edilmiş birinin ona babalık yapan ve güçlü konumda olan birine karşı çıkamayacağını düşünmek mantıksız olmayacaktır. Siz benzer bir durumu yaşasaydınız, üvey babanız eski eşinizden hoşlandığını, Allah'ın onunla evlenmesini emrettiğini söyleyerek eski karınızı üvey anneniz yapsaydı bunu nasıl karşılardınız?
- Cahiliye Araplarının babanın üvey evlatlığın karısıyla evlenmesini ayıp bulması bizim örf ve adetlerimiz ile de paralel değil mi?
- Anlatılanın aksine evlenilen ya da evlenilmek istenen kadınların çoğu yaşlı değil genç ve güzeller. Üstelik bir çoğunun siyasi yönden katkıda bulunamayacağı da ortada. Sizce bu kadar fazla kadınla neden evlenmiş, evlenmek istemiştir?
- Muhammed bazı hocaların anlattığı gibi fakir biri ise evlendiği ya da evlenmek istediği kadınlara mehir olarak yüzlerce dirhemi nasıl sunmaktadır? Beli bir dönemde fakir, sonrasında zengin midir?
- Söz konusu kişi peygamber bile olsa babanızı, aile ve akrabalarınızı öldüren biriyle evlenir miydiniz?