Şaman ismi sa- "bilmek" fiilinden oluşur; yani Şaman, kelimenin tam anlamıyla "bilen"dir. Şamanizmin Sibirya kavimlerinde yaygın olduğu ve bu kavimlerin inançlarını, merasimlerini ifade eden bir terim olduğu görülür. Mançu-Tunguz halklarının kullandığı Şaman kelimesini duyan Avrupalı gezginlerden sonra bu ismi Sibirya sihirbazlarına verilmiştir bir isim olarak yaygınlaşmıştır. Tarihsel kayıtlara bakıldığında Şamanlığın orta yaş çocukluktan itibaren her yaştaki kadın, erkek ve trans bireyi kapsadığı görülür; ki bu da Şamanizm'in ırk-cinsiyet gibi ayrımlara karşı olduğunu gösterir. Bununla birlikte Şamanizm, daha geleneksel olarak şifacı, dini lider, danışman ve meclis üyesi gibi rollerin birleştirildiği yerli grupları tanımlamak içinde kullanılmaktadır.
Bu anlamda Şamanlar, diğer Kuzey Kutup halkları, Amerikan Kızılderelileri, Avusturalya Aborjinleri ve geleneksel kültürlerini 20.yy'a kadar koruyan San gibi Afrika grupları arasında özellikle yaygındır. Ayrıca zamanla çok geniş topraklara yayınlan Şamanizm, Türk-Moğol toplumlarında önemli bir tarih ve geçmişe sahiptir (Hala Şamanizm yolunda giden Türk-Moğol toplum ve kabileleri bulunmaktadır)
Tarihi belgeler incelendiğinde, Gök Tanrı(Tengri), yer, güneş, su, atalar ve ateşin eski Orta Asya Şamanizminin temelleri olduğu görülür. Bu bağlamda Asya Halklarının inandığı Şamanizmin merkezinde insan-doğa bütünlüğüne ek olarak uyumu da önemli yer alır.
Evrendeki her şeye uyum sağlama yolunda olan Şamanizm, bu yolla evren, dünya, hayvan, insan ve bitkileri bir bütün olarak düşünüp inanırken, inanıp uyguladıkları "uyum"un tüm varlıkları yarattığı için kutsal sayılan dünya ve gök arasında da olduğuna ve dünya ile göğün yaratma işini birlikte, uyum içerisinde yaptığına inanılır. Asya'nın özellikle göçebe halklarındaki yer ve suya olan saygının özünü de bu inanış oluşturuyordu.
Şamanizm inancında insan neslinin hayatının sonsuz bir devam ve döngüsü yer alır. Atalar kültünün hakim olduğu bu inanç sistemine sahip biri kendini, daha önce yaşayan atalarına ait bir hayatın devamı olarak görür ve saygı duyar. Bu hayat devamı ve döngü inancı gereği insan kendisini de sonraki nesillerde görür ve bu Şamanlara göre var oluşun ana anlamıdır. Her birey bir önceki atasının hayatını devam ettirdiğinden ve kendilerinin de hayatlarına yeni nesiller devam edeceği için çocuk ve torunlarına eğitim vermek, toplum yararına olacak iyi biri olarak yetiştirmek, hayata karşı hazırlamak büyük önem taşır.
İnançlarına göre gökyüzüne hakim olan iyilik Tanrıları ve yer altına hakim olan kötülük Tanrıları hüküm sürer. Tanrılara ek olarak ağaçta, taşta, suda, ateşte, ayda ve güneşte uyuyan ruhlar olduğuna inanan Şamanlar, Tanrı ve ruhlarla insan arasında aracılık görevi görürler. Türklerin eski inancı olan Şamanizm inancında iyi ruh Ülgen, kötü ruh ise Erlik diye adlandırışmış olup Ülgen'in iyi ruhların başında durup onları yöneten, emir veren Tanrı olduğuna inanılmıştır. Tanrı, ve en büyük ruh olarak ise, gökyüzünün en üstünde bulunan insan biçimindeki bir varlık olarak tasavvur edilmiş olup gökte yaşayan bu ulu ruhun insanları, ova, ateş, yer, gök, yıldız ve güneşi yaratarak kainatın düzenini sağlamakta olduğuna inanılır. Bu inanışın eseri olarak yaşanan tabiat olaylarının Tanrının veya bazı ruhların eseri olduğu görüşü vardı.